Advertisement

Son 2 haftadır dünya hisse senedi piyasasında sert yükselişler görülüyor. ABD'de endekslere baktığımızda S&P'nin 1,330 seviyesine geldiğini görüyoruz ki bu yıl başından beri % 6 prim yapması anlamına geliyor. Diğer taraftan Avrupa'da primler daha çarpıcı. Problemli olarak bilinen İtalya ve İspanya Borsalarında bile % 10'un üzerinde prim var. Şubat sonu itibariyle kesilen riskli varlıklara alım iştahı Mart sonu itibariyle geri dönmüş durumda.
 
Peki son iki haftada ne değişti? Aslında değişen çok fazla bir şey yok. FED tarafından açıklanan tutanaklarda ABD'de enflasyon gerçeği yavaş yavaş kabul edilse bile faiz artışlarının iyi ihtimalle 2011 sonunda hatta 2012 ilk çeyreğine ötelenebileceği net bir şekilde ortaya çıktı. Belki 3. tur parasal genişleme olmayacak ama FED faizleri arttırmak için hiç acele etmeyecek. Diğer taraftan Avrupa'da da korkulan olmadı. Yani Trichet faizleri 25 baz puan arttırdı ama yeni bir faiz artış serisine girmediklerini net bir şekilde belirtti. Anlaşılan o ki Portekiz'in de kurtarma trenine binmesi, İspanya'nın bir türlü % 5'in altına inmeyen borçlanma maliyeti enflasyon konusunda Trcihet'ye agresif bir tutum izleme şansı vermemiş. Faiz artışlarının zamana yayılacağı müjdesi de başta Avrupa olmak üzere hisse senetlerinin rallisine devam etmesine yol açtı.
 
Diğer taraftan emtia fiyatları da payına düşeni alıyor. Başta petrol olmak üzere altından, bakıra, buğdaydan mısıra bütün emtia fiyatlarında sert yükselişler var. Dünyada 2,5 yıldır devam eden gevşek para politikası neticesinde enflasyon korkusu ve bir miktarda spekülasyonlar neticesinde emtia fiyatları 2008 zirvelerini geçmiş durumda. Bunun dünyada yaşanan gıda kıtlığı, enflasyon tsunamisi gibi etkilerini bir yana koyduğumuzda özellikle emtia zengin ülke hisse senetlerinde (bkz. Rusya, Brezilya, Orta Doğu ülkeleri vs.) sert yükselişler olması da bu çerçevede anlaşılır gözüküyor.
 
İMKB ise bu yukarıda saydığım kriterlerin çoğunun yaşanmadığı bir ülke borsası durumunda. Yani emtia ürünlerinin yükselişinden faydalanamıyor. Aksine artan emtia fiyatları net ithalatçı olan birçok şirketimizin karlılığını negatif olarak etkiliyor. Diğer yandan gevşek para politikasından dönüp parasal sıkılaştırmaya gidildi, zorunlu karşılıklar 800 baz puan artırıldı. Bu da başta bankalar olmak üzere mali sektörde karlılık oranlarının geçen yıla göre % 15- % 20 azalmasına yol açacak. Peki İMKB 2010'da kötü bir performans sergilediği için mi 2011'de yükseliyor? Geçen sene % 25'lik yükseliş ile en iyi performans gösteren borsaydı. Dolayısıyla bu sene arayı kapatıyor demek biraz zor.
 
O zaman İMKB yükseliş trenine niye atladı? Cevap, sıcak para. TCMB'nin sene başından beri uzaklaştırmaya çalıştığı akıllı para (smart money) burada kısa vadede yaşanacak bir yükselişi gördü ve buna istinaden pozisyon aldı. Yabancı girişinin Mart ayında nette 100 milyon dolar Nisan ayının ilk haftasında da 200 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. Buna rağmen sene başından beri İMKB'den nette 1 milyar dolar para çıkmış durumda. Yani para 'smart' olmasına 'smart' da vadesi ne kadar uzun belli değil.