Advertisement

Mart ayı çari açık verisi 9,8 milyar dolar çıkıp da yıllıklandırılmış 60 milyar dolarlık cari açık rakamına ulaşılınca, piyasalarda tedirginlik başladı. Uzun süredir cari açık problemini görmemezlikten gelen piyaa oyuncuları için aylık 10 milyar dolara yaklaşan cari açık, bir nevi 'kalk borusu' görevini gördü.
 
O tarihden sonra genel olarak piyasalara baktığımızda Mayıs başında cari açık rakamı açıklandıktan sonra, Türk Lirası'nda %5 değer kaybı gözlenirken, İMKB 100'de aynı dönem içinde görülen kayıplar % 10'u buldu. Faiz tarafına baktığımızda da 2 yıllık gösterge tahvilin faizi ay başında % 8,40 seviyesindeyken, 60 baz puan yükseldi ve ay sonu itibariyle %9 seviyesine çıktı.
 
Tabii, Mayıs ayının ilk 2 haftasında yurt dışı piyasalarda risk iştahı azaldı ve gelişen piyasalardan çıkan fonların diğer  gelişmekte olan ülkelerde de satışa yol açtı. Buna rağmen, karşılaştırıldığında Türkiye'deki satışların, diğer gelişmekte olan ülkelere göre Mayıs ayında çok daha fazla olduğunu görüyoruz.

Örneğin Brezilya Borsası Bovespa'da Mayıs ayı kayıplarının %4'ler seviyesinde kaldığını ya da Hindistan Borsası'nda kaybın sadece %2 olduğunu anlıyoruz.
 
Bu örneklere bakıldığında özellikle Mayıs başına kadar cari açık konusunu rafa kaldıran piyasanın, gelen rekor cari açık ve arkasından global piyasalardaki risk iştahındaki azalma etkisi ile dayanamadığı ve zayıfladığı  ortaya çıkıyor. Peki kim satış yapıyor?

İMKB yıl başından bu yana nette yabancı 1.6 milyar dolarlık satış yapmış. Yüksek bir mebla değil; ancak yabancı yatırımcıların net satış miktarının alımlardan daha fazla olduğuna işaret ediyor .

Kurda da resim benzer. Bankacılar, son 1 ay içinde 4-5 milyar dolar civarinda bir yabancı çıkışı olduğu belirtiliyor. Yani Türk Lirası'nda da yabancı yatırımcıların satışları ön plana çıkıyor. Faizde ise durum biraz farklı. Yabancı, 10 milyar dolara yakın tahvil ve bono almış durumda. Yani yabancı alıyor; yerli bankalar ise satıyor.
 
Tahvil ve bono piyasasındaki yabancı alımlarını yeni bir para girişi olarak görmemek lazım. Çünkü buradaki alımlar döviz bozdurarak gelmek yerine, daha önce swaplarda tutulan yabancıların pozisyonlarının tahvile kaydığını görüyoruz.
 
Bugün gelen Aralık ayı dış ticaret rakamını da göze aldığımızda, yıllık % 8 civarında bir cari açık rakamı, artık piyasanın bildiği ve kırılganlığı artıran bir unsur olarak öne çıkartığı bir konu.

Seçimler sonrası piyasaların yönünü de yine cari açık ve alınan önlemler belirleyecek gibi görünüyor.

Bu grafik Bloomberg Terminal'in bir hizmetidir. Daha fazla bilgi için tıklayınız.