Yunanistan ile igili anlaşmanın ilk detayları geldi. Beklenenden daha detaylı ve kapsamlı bir paket açıklandı. 109 milyar euro taze para ve 50 milyar euro da özel sektör ve EFSF 'den gelecek, toplam 159 milyar euro Yunanistan'ın ikinci kez kurtarılması için kullanılacak. Bu rakam piyasanın beklediğinden çok daha yüksek. Buraya kadar herşey iyi ancak detaylarında Yunan  bono swapı içeriyor ki bu derecelendirme kuruluşları tarafından büyük ihtimalle temerrüt (default) olarak adlandırılabilecek bir durum.

Avrupa Birliği tarihinde ilk kez üye bir ülke kontrollü olarak temerrüde düşürülücek, tahvilleri gönüllü(!) olarak daha uzun vadeli tahvillerle uzatılacak, toplam 200 milyar euroluk bir kaynak alacak. Bütün bu olanlar piyasaların Yunanistan konusunda artık bir  şüphesi kalmasın ve Yunanistan'ın temerrüt ihtimali üzerinden İspanya, İtalya ve aslında Avrupa Birliği'nin bütünlüğünü test etmesin diye.

Peki yatırımcılar ve piyasa bu önlemleri nasl karşıladı?

Cevap; itidalli bir iyimserlikle. Dünden beri EUR/USD yukarı çıkıyor, başta Avrupa olmak üzere hisse senetleri toparlanıyor. Ancak işlem hacmi az ve önemli, güvenli limanlarda gerçekleşiyor. Örneğin altında ciddi bir düzelme yok.

Bu sabah dünyaca ünlü iki önemli ismi BloombergHT 'de ağırladık. Dr. Kıyamet lakaplı Marc Faber ve ünlü yatırımcı Jim Rogers arka arkaya konuğumuz oldu ve kendilerine Avrupa Liderler zirvesinden çıkan Yunanistan paketini sorduk. Mark Faber alınan bu önlemlerle Avrupa'da sorunların sadece ertelendiğini, Kurtarma Fonu (EFSF)' nun bir işe yaramayacağını, aslında bu uygulamanın Yunanistan'ın resmi olarak 'iflas' ettiğinin açıklanmasından ibaret olduğunu söyledi. Faber aynı zamanda önlem olarak ifade edilen bu uygulamalar 'sadece Çin'in işine yarar' dedi.

Diğer yandan kısa süre sonra yayınıma katılan  Jim Rogers ise daha karamsar. Rogers; “Avrupa'da bundan sonra yeni temerrüdlerin olabilir alınan önelemler kısa soluklu bir nefes alma sürecini oluşturacak, arkasından diğer Avrupa ülkelerinin test edildiği günler başlayacak.” dedi. Rogers sorunun sadece Yunanistan ile sınırlı kalmadığını İtalya, İspanya ve Belçika'nın da ciddi borç sorunu ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Yani piyasada tünelin ucunda bir ışık henüz görünmüyor. Avrupa'da satın alınmaya çalışılan sadece 'Zaman'. Dolayısıyle görünen o ki Türkiye olarak 'önümüzü kış tutalım yaz çıkarsa bahtımıza' ata sözüne uygun olarak hareket etmekte fayda var.