Advertisement

Lehman krizi olalı tam 3 sene geçti. Bu süre içinde çok şey değişti. Birçok dev şirket battı, ülkeler iflas sürecine geldi. Ama bunun ötesinde yatırımcılar birçok yeni kavram öğrendi.

Bunlardan biri de 'paradigm shift' denilen kavram. Bu kavrama göre artık ekonomi ve piyasalarda eski alışkanlıklar bitecekti. Eskiden herkesin sorgusuz sualsiz kabul ettiği kavramlar ya da piyasalardaki fiyatlamlar olmayacaktı. Daha açıkca söyleyecek olursak gelişmiş piyasalar çökecek, gelişmekte olan ülke ekonomileri onların yerini alacaktı.

Bu denkleme inanan birçok yatırımcı, adı gelişmekte olan ülkeler olan bu piyasalara milyarlarca USD para yatırdılar. Önce BRIC dediler; Brezilya'dan Çin'e kadar her yere oluk oluk para gömdüler. Sonra Güney Afrika'dan Türkiye'ye olmak üzere göreceli olarak daha küçük gelişmekte olan ülkelerin sermaye piyasaların girdiler.Hepsinde aynı hikaye vardı. Paradigma değişmişti, büyüme artık gelişmekte olan ülkelere kaymıştı ve para burada kazanılacaktı.

Peki şimdi ne oluyor?

Şimdi olan bu paradigma değişikliği hikayesiyle;

- O ülkeler de bu kadar para girişi sonucunda varlık balonu ya da enflasyon kaygısı yaşar mı ?

- G7 ülkelerinde ciddi bir soğuma, ithalat yavaşlaması yaşanacak iken gelişmekte olan ülkelere kime nasıl mal satacak ?

- En önemlisi bu yatırılan sermayenin gerçek sahipleri yani batı dünyası bir gün kendi ihtiyaçları için parayı geri çağırır mı?

diye sormadan yapılan yatırımlar geri dönüyor. Hedge fonlar, emeklilik fonları, bankaların yatırım bölümleri cari fazla veren Rusya'da, çok hızlı büyüyen Türkiye ve Çin'de, emtia zengini Güney Afrika ve Brezilya'da, geleceğin en büyük piyasası olması beklenen Hindistan'da ya da Asya kaplanı Kore'de satışa geçti. Hisse senedi, tahvil, kur fark etmeden satıyor. Çünkü satması gerekiyor. Çünkü bu yatırımların gerçek sahipleri paralarını geri istiyor.

Son söz; Paradigm shift kulağa çok hoş gelen ama gerçekleşmesi için daha çok uzun süre beklememiz gereken bir kavram sanırım.