Advertisement

Dün açıklanan cari açık rakamı piyasanın beklediği gibi geldi. Ağustos ayı cari açık rakamı 4 milyar $ olarak açıklandı ve yıllık cari açık toplamını 75 milyar $ seviyesine taşıdı. Genel olarak bakıldığında beklendiği gibi gelen cari açık rakamı detaylarına bakıldığında önümüzdeki döneme dair bazı ipuçlarını da beraberinde getiriyor.

İlk olarak enerji hariç cari açık Ağustos ayı cari açık rakamına bakıldığında 400 milyon $ ile 10 ayın ardından ilk defa fazla veriliyor. Yani ekonomik soğuma etkisini göstermeye başlamış bile.

Net enerji ithalatımız 42.5 milyar $ ve bu rakam toplam cari açığın yaklaşık % 60'ına denk geliyor. Dolayısı ile cari açık kompozisyonunda büyük oranda enerji hammadde fiyatlarına olan bağımlılığımız devam etmekte. Ekonomi soğumasına ve talebin azalacak olmasına rağmen başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarında ciddi bir düşüş henüz olmadı. Üstelik doğal gaz ve petrolü ABD Doları cinsinden ithal ediyor olmamız ve Dolar/TL paritesinin % 20 yükselmiş olması ödediğimiz faturanın yüksek kalmasına yol açıyor.

Dikkat çeken bir diğer nokta da sermaye hareketlerinde yaşanan değişim. Ağustos ayında hem sermaye hareketlerinde hem de net hata noksan kaleminde eksi rakamları görmekteyiz. Cari açığın fonlaması bazında kısa vadeli sermaye hareketlerine  bağımlılığımız bilinen bir konu. Eylül ayındaki küresel risk iştahının azalması ile hem tahvil hem de hisse tarafından çıkışların olacağını tahmin ediyorduk. Ancak Ağustos ayında da bu çıkışın başladığını görüyoruz. Bu iki kalemde de nette 1 milyar $'ın üzerinde bir çıkış söz konusu. Önümüzdeki dönemde ticaret açığı azalacak ama sermaye hareketlerindeki bu çıkış can sıkıcı olabilir.

Bütün bu noktalar göz önünde bulundurulduğunda;

- Eylül ayında 77-78 milyar $'a çıkmış bir cari açık görebiliriz.

- Bundan sonra ithalat ve ihracat rakamları dışında fonlama tarafını da yakından takip etmemiz gerekebilir.

-Yıl sonu cari açık tahmini 70 milyar $ (GSMH'nın % 9.5) seviyesinin altına inmesi zor gözüküyor.

-2012'de bu rakam GSMH'nın % 6,5- % 7 'lere seviyesine inecek gibi gözükse de toplamda 55 - 60 milyar $'lık bir açığı Türkiye fonlamak zorunda kalacak.