Advertisement

Hatırlarsanız bu köşede “Futbola Kadın eli değdi” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Arsenal Kulübü’nün neredeyse yüzyılı aşan şekilde yönetiminde olan Bracewell-Smith Ailesi'nin gelini olan, Hintli bir diplomatın kızı Lady Bracewell-Smith’in demir yumruğuyla Kulüp Yönetimi'nde nasıl söz sahibi olduğunu anlatmıştık.

Kulübün büyük ortağı olan Amerikalı ve Rus milyarderlerden hemen sonra 3. büyük hissedar olarak, geçmişten gelen yöneticilik ve iş kadınlığı becerisiyle Arsenal’in haklarını koruyan, taraftarın gönlünde taht kurmuş bu hanımefendi, başarılı bir ticari operasyona imza atarak, hisselerini satıverdi. Daha önceki makalemde, Sir Bracewell-Smith ile evlenmeden hemen önce, ailenin sahip olduğu oteli ciddi bir rakama satmasıyla ünlendiğini ve belki de bu nedenle aileye gelin olarak girdiğinden bahsetmiştim.

Bu ay, Lady Bracewell-Smith bir başka başarılı operasyona daha imza atarak, aileye ait hisseleri yine hatırı sayılır bir paraya satmayı başardı. Uzun zamandır Amerikalı iş adamı Stan KROENKE’yi ve Rus Rakibini peşinden koşturduktan sonra % 15.9 oranındaki hisselerini 114 Milyon Sterline devretti. Bu rakam 130-135 Milyon Euro anlamına geliyor.

Bu satış aynı zamanda Arsenal’de bir devrin kapanması sonucunu da doğurdu. Artık, Bracewell-Smith ailesi Kulüp Yönetiminde olmayacak. Bu sebeple, satışın gerçekleştiği gün duygusal anlar da yaşandı diyebiliriz. Tam üç kuşak boyunca devam eden Arsenal Yöneticiliğinin sona ermesi, İngiliz Medyası tarafından flaş haber olarak duyuruldu. Haberi okurken ben bile etkilendim desem, yanlış olmaz. Peki bundan sonra neler olacak?

2007 yılından beri Arsenal’ın hakim hissedarları ve ailenin arasında zaman zaman sertleşen tartışmalar oluyordu. Arsenal’in Yönetim Kurulu Başkanı da büyük hissedarların yanında olunca, Lady Bracewell-Smith istifa etme kararı almıştı. Taraftarların birçoğu bunu Arsenal’in geleneklerini korumak anlamında yapılan bir jest olarak algıladı. Premier Lig’de giderek artan yabancı sermayenin artık sokaktaki vatandaşı rahatsız ettiği bir noktada, istifa açıklandı.

İstifadan sonra, temsil ettiği hisseleri satın almak isteyen birçok yatırımcı bu hanımefendinin kapısını aşındırmaya başladı. Ancak, müzakereler daha çok Amerikalı ve Rus ortaklarla yürütüldü. Tam 2 yıl süren müzakerelerden sonra, hem Arsenal’in hem de Ailenin Kasası için en uygun karar alındı gibi gözüküyor.

The Telegraph gazetesine verdiği demeçte Lady Bracewell-Smith: “Bu anlaşma Ailenin Arsenal Futbol Kulübü ile ilgili işbirliğinin sona erdiğini gösteriyor. Yine de aile olarak, dünyanın en büyük külüplerinden biri olan Arsenal’in tarihinde yer almaktan dolayı gurur duyuyoruz” diyerek noktayı koymuş oldu. “İnancım şudur ki, hem saha içinde hem de saha dışında Arsenal, Stan KROENKE ile birlikte başarılara devam edecektir. Hem Kulübe, hem Yöneticilere, hem de taraftarlara gelecek için başarılar diliyorum. Ne olursa olsun ailemiz Arsenalli olmaya devam edecektir.” şeklindeki sözleri de taraftarların hüzünlenmesine sebep oldu.

Avrupa Para Ligi'nde 5. sırada olan Arsenal'in toplam borcu 233 Milyon Euro, toplam geliri ise 300 Milyon Euro'ya yakın durumda. Arsenal'in piyasa değeri aşağı yukarı 1 Milyar Euro'ya yakın ve yıllık bazda 100 Milyon Euro'nun üzerinde kar ediyor. Ortalama olarak 60.000 seyirci Emirates Stadı'na geliyor ve bu rakamla Avrupa'da 7. durumda. Stan KROENKE "Arsenal müthiş bir kulüp, potansiyeli tarif edilemez" derken çok da haksız gözükmüyor.

Bu arada bir haber de Almanya’dan vereyim. Münih şehrinin tek takımını Bayern Munich sananlar maalesef hep yanılırlar. Aslında 1860 Munich Kulübü Alman Spor Tarihi'nde birçok başarıya imza atmış bir kulüp. Bir ara Bundesliga’da mücadele ederken, şimdi 2. lige düşen kulüp finansal sorunlar yaşamakta. Külüp hisselerinin % 50’si satılığa çıkmış durumda. Eğer 10-15 Milyon Euro’yu gözden çıkaran olursa, 1860 Munich’in yarısına sahip olabilecek. Tabii kulübün 35 Milyon Euro kadar ek bir yatırıma ihtiyacı olduğu da söyleniyor.

Şu an Kulüple Dubai Sermayesi yakın alakadar. Ancak Türkiye’den bir yatırımcı gelmesi halinde daha sıcak bakılacağı da söyleniyor. Eğer yatırım doğru yapılırsa Kulübün 1. Lige çıkması bekleniyor. Bir başka bilgiye göre Almanya’da futbol yatırımları ortalama 5 yılda kendini amorti ediyor. 1860 Munich (yada 1860 München kulübü) Alliance Arena'yi Bayern Munich ile paylaşıyor ve 30.000 civarında bir seyirci ortalamasına sahip. Bu haliyle bile Beşiktaş'tan daha fazla seyirciyi maça çekiyor.

1860 Munich şu an 2. ligde 8. sırada ve play off'a kalabilmek için kalan 5 maçını da kazanmak zorunda gibi gözüküyor. Ancak son 5 maçta ciddi bir şekilde yükselişte olduğu da gözüküyor. Zor ama imkansız değil. Tabii Bundesliga 1'e çıkarsa yatırımcılar daha büyük meblağlar ödemek zorunda kalacaklar. İyi bir yatırımcı satarken değil, satın alırken kazanandır.

Tüm bunları yazarken, "acaba Türk Yatırımcısının yurtdışında bakması gereken bir başka alan mı doğdu? diye düşünmeden edemedim. Kim bilir belki de Türk Takımlarının transferlere akıttığı yüz milyonlarca Euro’nun yanında, böyle bir yatırım daha akıllıca bir iştigal olarak gözükebilir. Futbolda para kazanmak için oyuncuyu en doğru şekilde yetiştirmek, doğru yerde almak ve doğru yerde satmak gerekiyor.

Belki de bu yüzden Arsenal’in demir leydisi, “doğru iş nasıl yapılır” konusunda bir ders vermiş gibi gözüküyor.