Advertisement

GÖZTEPE-KARŞIYAKA DERBİSİ

Hafta sonu İzmir'de 7 yıldır beklenen Göztepe-Karşıyaka derbisi oynandı. Daha önce GUINESS rekorlar kitabına "en fazla seyircili 2. Lig Maçı" olarak giren bu derbinin yine aynı heyecanla geçeceğini bekleyenler yanıldı.

Bunun en ciddi sebebi belki de 3 Temmuz'dan bu yana Türk Futbolunda yaşanan şike depremiydi. Spor severlerin önemli bir kısmı son iki aydır musabakalardaki FAIR PLAY ile alakalı kuşkulu olduklarını, statlardaki şartlar iyileştirilmeden de bilet almayacaklarını söylüyorlardı. Dolayısıyla 60.000 kişilik Atatürk Stadı'nin sadece yarısı doldu ve herhangi bir ciddi olay yaşanmadan maç sona erdi diyebiliriz.

Göztepe-Karşıyaka derbisi, Türk Spor tarihine en az Galatasaray-Fenerbahçe derbisi kadar damga vurmuş önemli bir hadisedir. Her iki takımın taraftarları hayata farklı yönlerden bakarlar. Bu farklı bakış açısı belki de bir tarafın İzmir'e "karşı yakadan" bakması sebebiyle olabilir ama bu farklılık yani zamanda yerel değerlerine sahip çıkan İzmir'in demokrat-liberal çizgisinin de bir göstergesidir.

Maçın 1-1 berabere bitmesi her iki tarafı da memnun etmedi ama galibiyeti kaçıran taraf Göztepe olduğu için, taraftarın tepkisi merak ediliyordu. Ancak Göztepe taraftarı, 2008 yılında amatör kümede olan takımı 2011 yılında Bank Asya'da en onemli rakipleri karşısına çıkaran yönetime karşı itimadını gösterdi. Ufak tefek taşkınlıklar olsa da maç olaysız sona erdi diyebiliriz. Fakat, beraberlik golünden sonra Karşıyaka tribününden atılan yabancı maddeler yüzünden ciddi yaralanmalar olduğunu söylemeliyiz. Göztepe taraftarı eskisinden daha güçlü ama bir o kadar da olgunsa, Karşıyaka taraftarlarının da aynı olgunluğa erişmesi gerekiyor. Burada en önemli görev yöneticilere düşüyor. Ancak beraberlik golünde de Şeref tribününde oturan Karşıyakalıların sevincin dozunu kaçırdıkları gözlemlendi.

Göztepe Yönetimi ve taraftarı son derece sabırlı bir şekilde maç kazanma yada şampiyon olmanın amaç olmadıgını daha büyük hedefler için araç olduğununun bilinciyle yola devam ederken, 100. Yılını kutlamaya başlayan Karşıyaka camiasının da sogukkanlı olması gerekir. Belki de aradaki fark kurumsallaşmadan kaynaklanıyor.

Sonuç olarak, bir tarafta Mali bünyesindeki gedikleri dernek çatısı altında kapatmaya çalışan bir camia, diğer tarafta Anonim Şirket yapısıyla ekip kurmuş sonuç odaklı çalışan bir başka camia var. Dolayısıyla bir tarafın duygusallığını ve diğer tarafın sogukkanlı duruşunu da benzer sekilde kabul etmek gerekiyor.