Advertisement

Global tarafta beklenenin ötesinde destekleyici bir görünüm hakim. Genele yayılmış bir büyüme, düşük enflasyon ve faiz ortamı mevcut. Hisse senetleri için olabilecek en mükemmel ortam: büyüme var karlılık var fakat enflasyon sınırlı ve faiz düşük.

Bu olumlu girizgahtan sonra TR’ye dönersek... Bu kadar beklenmedik ölçüde mükemmele yakın bir global piyasa senaryosunda TRY’nin performansı ve faizin durduğu nokta neden tatsız. Faiz son 8 yılın en yükseğinde ve sepet kurunuz hali hazırda son 2 ayda neredeyse %7-8 değer kaybetmiş durumda.

Üstelik de sayfa sayfa yabancı raporları çıkarken; TL’nin ne kadar ucuz olduğuna ve fazla satılmış olduğuna dair. Ki öyle. Reel kurunuz en en dip seviyelerde. Bırakın 2013 Mayıs’tan bu yana bakmayı, tüm EM para birimlerinin değer kazandığı bu yılda dahi, emsallerinize kıyasla en kötü performans gösteren EM para birimlerinden biriyiz.

Bir iyi olan hisse senetleri desek, evet EM’e kıyasla perfomasımız net. Yılbaşından bu yana MSCI EM’e göre yaklaşık %10 daha iyi performe ederken bir anda ABD krizi ile ayrıştık şimdi ise eşlenmiş durumdayız (usd bazında yaklaşık %30 ybb). Fakat 2013 Mayıs Bernanke konuşmasını baz aldığımızda o günden bu güne, şu aşamada EM lerin halen %45 altında işlem görüyoruz. Dolar bazındaki o meşhur iskontomuz devam ediyor. Üstelik de dünya sırlamasında en yukarılarda olduğumuz, %6’ya yakın büyüdüğümüz bir 2017 ylında.

Ama bu 3 varlıktan en kötü olana bakacak olursanız o da faiz. Dediğimiz gibi 2y bononuz son 10 yılın en yükseğini %12.50 ile geçen hafta gördü ve hala tam gevşeyemedi, %12.25. Hatırlayalım kriz öncesi %11.50 idik ve 100 baz puan yukarı attık. Ancak 25 baz puanı geri alabildik. Neden?

 

TR 2y tahvil faizi, %12.25. 2009-2017 dönemi


 

Faizi kısa vadede ne burada tutuyor?

  1. Haftaya oldukça yüklü Hazine ihaleleri var. 25 Ekim’de Hazine’nin 12.7 mlr TRY itfası var. Ve %145’e yakın önceden duyurduğu çevirme rasyosu ile yaklaşık 19 mlr TRY borçlanacak (6 adet ihale ile). Bu da faizin en azından gevşemesini engelliyor. Muhtemelen de yabancı var olan ucuz seviyelerden ihalelerden almak için bekliyor şu an. İhaleler haftaya 23-24 Ekim’de olacak.

  2. Ardından 26’sında ECB toplantısı var ve varlık alımını azaltılması (aylık 60 mlr eurodan 40/30 mlr euroya düşürülmesi) ve sürenin de 6/9’aya uzatılması beklense de sürece dair belirsizlik piyasada kısmen stres yaratmaya devam ediyor.

  3. Dahası 26 Ekim’de bizim TCMB toplantımız var. TCMB’nin bu son dönemde hem talep kaynaklı yükselen çekirdek enflasyona hem de değer kaybeden sepete ve kur geçişkenliğine nasıl yaklaştığına piyasa tekrar bakacak. Her ne kadar Sn Çetinkaya son IMF/WB toplantılarında gerekirse sıkılaştırma da olur demiş olsa da.

  4. Üstüne 3 Kasım’da enflasyonumuz açıklanacak ve gene yüksek bir rakam görmemiz muhtemel. %12’ler olmasa da %11.50’a dayanan bir enflasyon olası. Artı, yıl sonu tek hane beklentisi de raftan kalktı sanki. abilir.

  5. 3 Kasım’ın bir diğer özelliği de Trump’tan FED Başkanına dair isim telaffuz etmesi beklentisi. Oradaki isim de ABD 10y üzerinde ve dolaylı olarak bizim faizimizde de rol oynar.

  6. Peki hatırlayalım ne olmuştu da faizimiz bir ayda 100 baz puan yükselmişti. 10y %10.50’lerden %11.50’lere tırmanmıştı. ABD 10y Eylül başından başlayan hareket, Kuzey Irak referandumu, daha da bozulan enflasyon görünümü ve elbetteki son ABD vize krizi. Gündemde daha AB ve ABD ile ilgili de oldukça tansiyonu yüksek bir dönem var. Bu da risk priminize ekleniyor.

 

Tüm bu sebeplerden de dünyada faiz halen oldukça düşükken, siz son 10 yılın zirvesine çıkmış durumdasınız. 2009 sonrası ABD10y ile bizim 10 yıllık faiz farkı ortalamamız 700 baz puan iken şimdi 900 baz puanla aynı dönem içinde rekor seviyedesiniz.

ABD10y-TR10y tahvil faiz farkı: 900 baz puan

2010-2017 ortalama 700 baz puan



Peki Ne Beklemeli?

Orta vadede ise 3-4 ay için konuşursak: Piyasa için umut vaadeden tek hikaye enflasyonun baz etkisinden dolayı 3-3.5 puan düşecek olması. TL’de aşırı değer kaybı olmadığını varsayıyoruz. Normal şartlar altında TCMB bu süreçte sıkı durduğu ve global fazilerin de halen mutedil seyrettiği bir ortamda, misal ABD10y 2.30-2.50 arasında stabil ise örneğin, bu durumda faizde güzel bir ralli görme ihtimalimiz olur.

Lakin..  %11.5 olan enflasyonunuzda 350 baz puan düşüş gercekleşiyorsa, 2018 1Ç %8’ler civarı yani) bunun bono faizine de 350 baz puan yansıması beklenmemeli. Normalde enflasyonda bu tarz bir hikayeniz varsa ve 2018 genelinde de %7-8 bandını öngörüyorsanız, global tarafta şu anki seyrinde ise faizde hiç yoktan 200 baz puan aşağı hareket beklenir. Gelin görün ki bütçe gibi önemli bir çıpa olmuş kalemde yaşanan güç ve şeffaflık kaybı, enflasyonun %8’den sonra nerede kalacağına dair soru işareti, iç siyasette seçim gündeminin hep sıcak tutulması ve çok çok daha önemlisi ABD-AB-Suriye-Irak eksenindeki sıradışı yoğun tansiyon-yüksek gündem enflasyon kaynaklı bu ralliyi sınırlyabilir.

Umalım ki bu global ortam bugünkü gibi iştahlı devam etsin.