Advertisement

Seçimlerin ardından, bugün girdiğimiz kısa vadeli rahatlama rallisini ve piyasadaki olası fiyatlamaları üç vadede değerlendirmek gerekir.

Kısa vade: TL varlıklarda piyasadaki konsensüs, kısa vadeli bir rahatlama rallisi. İlk aşamada hem 2. tur seçim ihtimalinin masadan kalkması, hem de yeni bir seçim döngüsüne girilme ihtimali gibi risklerin kaybolması ile rahatlama yaşıyoruz. Yalnızca bu iki konuda dahi belirsizliğin kalkmış olması dahi kısa soluklu bir iyimserlik için yeterli. Faizde görece aşağı yön, ve endekste kısa vadeli yukarı hareketler görürüz. Fakat bu hareketleri makro dinamiklerden ayrıştırmak lazım, sadece soru işaretlerinin azaldığı, zor geçme ihtimali yüksek bir iki hafta senaryosunun artık masada kalmayışı etkili. Ucuzluk hikayesi satın alınır ama kalıcı olmaz.

Orta vade: Piyasa bu kısa vadeli rallilerin ardından gerçeklerle karşı karşıya kalır. Orta vadede bu hareketin devam şansı var mı? Var tabi. Belli söylemlerde yumuşama, TCMB bağımsızlığının vurgulanması, maliye politikasında piyasanın görmeyi arzu ettiği aksiyonlar, OHAL’in kalkması, birkaç datada kötüleşmenin en azından durması gibi faktörler burayı destekler. Dolayısıyla aslında orta vadede piyasanın pozitif reaksiyonunun devamı çok da zor değil ve otoritelerin elinde. Fakat ikinci konu ekonomi yönetimi. Çok zaman geçmeden piyasa tatmin edici bir ekonomi ekibi duymayı bekler. Bu kısım yine halledilmesi kolay kısım. Burada piyasayı tatmin etmeyen bir sonuç çıkar ise orta vade iyimserlik de sürmez. Fakat asıl zor olan uzun vade.

Uzun vade: Yani piyasada kalıcı pozitif bir trend. Seçimler geride kaldı fakat iktisadi bozulma hikayemiz, bilanço tahribatı hala masada. Makro hikayemiz değişmiş değil. Dolayısıyla uzun vade trend oluşumunda ucuzluk hikayemiz çok prim yapmaz. Gerçek anlamda makro trendleri ne değiştirir ne kalıcı düzeltir, piyasa buna bakar. Burada atılacak olan adımlar da maalesef yukarıda orta vade için sıraladığımız gerek koşullar kadar kolay değil. Eğitim/adalet/ekonomi konularında reform yapabilme kapasitemiz belirleyici olur. Bu hem zaman alan, hem ortak görüş isteyen, hem de dönem dönem fedekarlık etmemiz gereken süreçlerdir. Buradaki zayıflamaları gidermek düşüdüğümüz kadar olmayabilir. Ama yapılamaz diyemeyiz. Madem siyasi tarafta belirsizlik bitti, o zaman bunu da fırsata çevirip, son derece hızlı şekilde sorunlarımızı doğru tespit edip, vakit kaybetmeden yola çıkarsak piyasaların da uzun vadede o kalıcı yukarı trendi yakalama şansı doğar. Bu olmaz ise, daha çok taze yaşadığımız piyasa reaksiyonu ile başbaşa kalırız. Tüm bunlar olurken de global tarafın hep bizi destekleyici olması gerekir. O da ayrı bir soru işareti.

Tüm bu çerçevede piyasadaki fiyatlamaları vade bazında ve gerçek makro dinamiklerdeki gidişat ile değerlendirmekte fayda olabilir.