Advertisement

ZİRVE DEVAM EDİYOR

Dün toplanan liderler alınacak olan kararların çoğuna imza atarken bugüne kalan konular ise ortak bütçe ve bankacılık denetlemesi gibi maddeler. Euro üyesi olan ve olmayan ülkelerin katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantılarda önemli konular gündeme geldi. Bunları İspanya, ESM, Yunanistan / Güney Afrika başlıkları altında toplamak mümkün.

ESM (Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması)

Daha önce devreye giren 440 milyar euroluk geçici fon EFSF‘nin (Avrupa Finansal İstikrar Fonu) 2013 yılında ortadan kalkacak olmasıyla beraber ihtiyacı hissedilen kalıcı fon çağrıları sonunda hayat buldu. Ülke parlamentolarının onaylarının ardından ve son olarak 12 Eylül’deki Alman Anayasa Mahkemesi kararını takiben kalıcı fon devreye giriyor. EFSF devreden çıkana kadar onunla birlikte, vadesi dolduktan sonra ise onun varlıklarını devralacak olan ESM’nin toplam büyüklüğü 700 milyar euro olacak. Ödenmiş 80 milyar euro sermaye ve 620 milyar euro ‘çağrılabilir sermaye’den oluşacak olan fonun farklı marifetleri var. Ülkelere doğrudan kredi hattı açmaktan banka sermayelendirmeye, ihraçtan bono almaktan ikincil piyasada alım yapmaya kadar bazı maddeler sayılabilir. Ülkelerin bu fondan yararlanabilmeleri için öncelikle ‘önleyici’ ya da ‘kurtarma’ programlarından birine başvurmaları ve sözleşme devam ettiği sürece de kamu maliyelerini discipline etmeleri gerekiyor. Fona İspanya’nın 3 yıl içinde 9.5 milyar euro sermaye koyacak olması da ironic bulunan haberler arasında. Birçok piyasa oyuncusuna göre İspanya’nın sermaye koyarak kendi kurtarmasına imza atıyor olması kabul edilebilir bir durum değil. Diğer kamp ise günün koşullarında bunun kabul edilebilir olduğunu savunuyorlar. İspanya gibi ülkelerin koyacakları sermaye ile fonun toplam ödenmiş sermayesi 80 milyar euro olacak ve bu tutar 3 yıl içinde yatırılacak. Kalan kısım ise piyasadan tahvil ihracı yoluyla toplanacak ve gereken yerlere kanalize edilecek. AAA notuna sahip fonun Moody’s tarafından belirlenen görünümü ise birçok üye ülkenin notunun da negatif olması sebebiyle negatif olarak atanmış.

İSPANYA ÜSTÜNE

Toplantıdan çıkan ve belki de kimi piyasa katılımcıları tarafından en çok çekinilen konuların başında gelen kararlardan biri bu cephede yaşandı. İspanya’nın üstüne düşen kemer sıkma tedbirlerini eksiksiz yerine getirdiğini ve gereken mali reformları yapma yolunda olduğunu düşünen maliye bakanları (Eurogroup), diğer yandan da bankaların sermayelendirme planlarının istenilen doğrultuda gittiğini düşünüyor. Temmuz ayında alınan kararlara göre ülkenin kullanımına hazır 100 milyar euroluk bir fon hazırlanmıştı. Bankacılık sisteminin ihtiyacı olan tutar ise son bağımsız denetim raporunda 53 milyar euro civarında tespit edilmişti. Böylece, ülkenin Kasım ayından başlayarak bu fona ulaşacağı belirtiliyor. Sistemin tamir edilmesinin ardından geriye sadece kamu maliyesi kaldığı, bunun da yetkililer tarafından tamir edildiği belirtildi. Ülke ulusal borçlanma faizlerinin düşük olmasının da işlerin iyiye gittiği şeklinde yorumlandığını açıklamadan anlıyoruz. Burada getirilen eleştiri ise borçlanma maliyetlerinin düşüşünün sebeplerinin yanlış çözümlendiği yönünde. Yatırımcılar faiz eğrisini aşağı çekerlerken hem açıklanan ECB ve ESM planlarına güvenmiş hem de İspanya’nın bu yardımlardan faydalanacağı hesabını yapmışlardı. Gelinen noktada ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) kısa vadeli sınırsız tahvil almaya hazır olduğunu söylese de ve ESM devreye girse de İspanya yardım istemediğini söylüyor. Hem politik olarak elini güçlendirmek isteyen hem de gelinen faiz seviyelerinden fonlama yapabileceğini düşünen liderlerin karışımıyla ülke şimdilik yardım istemiyor…

YUNANİSTAN VE GÜNEY KIBRIS

Güney Kıbrıs’ın kredi notu Moody’s tarafından 3 basamak birden indirilirken, 18-19’unda yapılacak olan AB Liderler Zirvesi’nde bu ülkenin istediği yardımı alması bekleniyor. GSYİH’sinin neredeyse % 60’ına denk gelen büyüklükte bir yardıma (10 milyar euro) ihtiyacı olan G.K.R.K ayrıca şu an Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını da yapıyor. ECB’nin acil yardım programından (ELA) milli hasılasının % 100’ü kadar faydalanan ülke adeta makineye bağlı bir yaşam sürüyor. Fişinin çekilmemesi için sürekli yeni kemer sıkma sıkma tedbirleri açıklıyor. Son açıklanan tedbirlerin IMF’nin şart koştuğu ’2020 yılında Borç / Milli Hasıla = % 120 olmalı’ kuralına ulaşmaya yetmemesi ülkenin alması gereken ikinci kurtarma paketinin 31 milyar euroluk dilimini almasını engelliyor. Yunanistan ise kendisinden beklenen kemer sıkma tedbirlerinin uygulanmasının geri bıraktırılmasını ve bu iki senelik af periyodunda oluşacak 12 milyar euro zararın da bir şekilde fonlanmasını istiyor. Dün açıklanan karara göre Portekiz’e tam de bu sebeple 1 yıl fazladan uyum süresi tanındı. Bu gelişmelerden sonra sıranın Yunanlar’a gelip gelmeyeceği izleniyor.

NELER EKSİK KALDI?

Almanya’nın yoğun itirazları sonrasında daha uzun tartışmalara girişilen banka gözetim mekanizması ve bunun başına da ECB’nin geçemesi hikayesi şimdilik ötelendi. 6.600 bankadan oluşan Avrupa bankacılık sisteminin ECB için çok büyük olduğunu savunan Almanya, merkez bankasının sadece sistemik öneme sahip bankalara bakması gerektiğini savuumuş ve böylece zorda olan bankası Landesbank gibi bankalara da politik destek vermişti. Diğer yandan da sınırsız bono alımı kararı ile kontrolü dışına çıkan ve Alman Merkez Bankası’nın karşı çıkmasına rağmen genişleyici politikalara imza atmaya hevesli ECB’ye sınırlama getirilmek istendiği anlaşılıyor. Bankacılık birliği adımları geri kalınca da bunun bir adım ötesi olan mevduata garanti, bir nevi bizdeki TMSF gibi kuruluşların benzerlerinin kurulması da ötelenmiş oldu.

Bu ayın 18-19. Günlerinde toplanacak olan liderlerin kısmen daha önemli kararlara imza atmaları bekleniyor. Yukarıda anılan konulardan başka, ortak bütçe gibi konulara da değinmeleri beklenebilir. Bu tarihe kadar düşük faizle borçlanan bir İspanya olursa, başta Rajoy ve ardından diper liderlerin de güvenlerinin arttığına şahit olabiliriz. Diğer durumda ise İspanya’nın yine 1 numaralı gündem olacağını kestirmek zor olmasa gerek…

Gökhan Şen

Bloomberg HT

Araştırma Müdür Yardımcısı

gsen@bloomberght.com
gsen@bloomberg.net