Advertisement

Fed'in faiz artırması sonrasında birçok ülke merkez bankasının da benzer yönde hareket ettiğine şahit olduk. Para birimlerini Dolar'a çıpalayan ülkeler böylece faiz farkından ötürü sermaye kaçışı yaşamamak ve para birimlerini belli bir bantta tutmak için önlem almış oldular.

Amerikan Merkez Bankası'nın 9 yıl sonra yaptığı faiz artışı sonrasında Suudi Arabistan, Kuveyt, Hong Kong, Bahreyn gibi ülkeler faiz artırmak zorunda kaldılar. Şili ve Meksika gibi enflasyon kaygısına bağlı artış yapan ülkeler de faizi 25'er baz puan artırdılar.

Parası dolara çıpalı olan ülkelerin ya da geniş anlamıyla parası dar bir bantta dalgalanan ülkelerin paralarını belli bir kıymete, göstergeye bağlayarak sabitlemesi 20 yıl öncesi kur krizlerini hatırlatır bana hep. Bunun için mutlaka cari fazla veren ülke olmanız gerekir. Bu tip gelişmekte olan ülkelerin tipik özellikleri de belli bir doğal kaynağa çokça sahip olup buradan gelen kaynaklarla dengeleri kurmaları ve para birimlerini regüle etmeleridir. ne var ki dayanılan emtia da değer yitirmeye başlayınca hele ki bir çıpalı kurda örnek alınan ülkede faizler artıyorsa / kur değer kazanıyorsa işle karışabiliyor. Son örnek Azerbaycan.

İhracatının %90'ı için doğal kaynaklara güvenen ekonomi petrolün 1 yılda neredeyse değerinin üçte birine inmesi ile zor günler yaşıyor. Bütçe açığı neredeyse çift haneye varacak 75 milyar dolarlık Azerbaycan ekonomisi %11 gibi düşük bir kamu borcuna sahip olmasına rağmen gelirlerindeki sert düşüş sebebi ile kamu bütçesini idare etmekte zorlanıyor. Diğer yandan, kuru çıpalı tutmak için sürekli rezerv yakan Azerbaycan Merkez Bankası artık bu durumla baş edemez noktaya geldi. Şubat ayında %25'lik bir develüasyonu bu kez %30'dan büyük bir deval izledi ve Dolar / Manat 1,55 seviyesine kadar çıkarak bu yılki kayıplarını %50'ye vardırmış oldu.

Merkez bankasının ne kadar rezervi olduğunu internet sayfasından takip edemiyoruz keza en son giriş 2014 yılında yapılmış http://en.cbar.az/assets/2354/Xarici_valyutada_beynelxalq_ehtiyatlar_likvidlik.pdf ancak internetten toparlayabildiğim bilgilere göre geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre bankanın yabancı para rezervleri %55'e yakın erimiş durumda ve Eylül 2014'te 14,6 milyar dolar olan rezervler Bloomberg haberine göre 6,8 milyar dolara inmiş durumda. İşte bu sürdürülemez yapıyı kırmak için banka bugünden itibaren dalgalı kur rejimine geçiş yaptı ( http://www.cbar.az/releases/2015/12/21/azrbaycan-respublikas-mrkzi-banknn-byanati/ ).

Daha önce Kazakistan Tenge'yi ve Rusya da Ruble'yi dalgalı kur rejimine geçirmişti. Azerbaycan böylece yüksek dolar / düşük emtia fiyatları sarmalından etkilenen son ülke olmuş durumda. Rusya ekonomisindeki yavaşlamanın da Azerbaycan için oldukça önemli olduğunu tam da bu noktada söylemek gerekiyor. Rusya toplam dış ticarette Azerbaycan için sürekli ilk beşte yer alan bir ülke. Aşağıda ülkenin dış ticari partnerlerini görmek mümkün (Kaynak: Bloomberg)




Toparlamak gerekirse, küresel ekonomide uzun süredir söylediğimiz güçlü dolar / zayıf emtia şarkısı artık her kulak için duyulur hale geldi. Dolar rallisi sebebiyle kuru zayıflayan ülkeler ve emtia fiyatlarındaki çakılma sebebiyle ekonomileri yavaşlayan ya da makro istikrarları bozulan ülkeler çareyi para politikalarında köklü değişiklikler yapmakta buluyorlar. Hele ki iki gerekçe birden aynı anda mevcutsa sonuç da bu oluyor. Belki de uzun vadede liberalizasyon çok daha iyi bir seçenektir. Bunu da ilerleyen yıllarda görmemiz olası.