Advertisement

Petrolde İstanbul etkisi görülmeye başlandı. Cezayir'de başlayan toplantı trafiği İstanbul'da da sürdü ve liderler resmi olmayan görüşmelerde bir araya geldiler. Kimi ara çıkarımlar ise kamuoyuyla paylaşıldı. Bunlardan Putin tarafından paylaşılanı fiyatların tırmanışına destek oldu. Sağlıklı petrol fiyatı için üretimi dondurmanın hatta arzda kısıntıya gitmenin dahi makul olabileceğini açıkladı Rusya Devlet Başkanı.


Bilindiği üzere toplantılar OPEC ve OPEC dışı ülkeler nezdinde yürüyor ve kimi ülkelerin katılımı özellikle önemli. Rusya da Suudiler kadar yaptığı üretimle bu klasmanda başı çekiyor. Ayrıca İran ile yaptığı ortaklıklar sebebiyle bu ülkeye bir ikna kapısı olarak da görülüyor.


OPEC başlı başına dünya üretiminin %37,5'ini karşılarken OPEC dışı ülkeler ise %62,5 seviyesindeler. Aşağıda bu dağılımı görmek mümkün. OPEC içinde ilk beşte Suudlar, Irak, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt geliyor. OPEC dışında ise Rusya, Amerika, Çin, Kanada gibi oyuncular var.

 

OPEC içinde ise Suudi Arabistan'ın ağırlığı gerek üretim (1/3'ü kabaca) gerekse de politika belirleyici olarak hayli fazla. Körfez ülkesi fiyat rekabetine girerek düşük marjlı olan üreticileri sahadan silmek gibi bir strateji belirleyince fiyatlar hızla çakıldı. Elbette ki küresel petrol talebindeki artış hızının çakılıyor olması ve potansiyeli olan üreticilerin yeniden sahalara dönmeleri de önemli faktörler. Bunun yanına bir de düşük maliyetli ancak yüksek motive ABD'li kaya petrolü teknolojisini ekleyince tablo netleşiyor.

 

Tüm bu hikayeden çıkan sonuçları hızlıca sıralayalım. Petrol fiyatları neredeyse üçte birine indikten sonra 40-50 dolar bandında ve bu bandın üstüne doğru bir denge arıyor. OPEC yukarıdaki pek çok faktör sebebiyle eski gücünde değil ve piyasa bunu anladı. İstanbul görüşmelerinden çıkan sonuçlara göre Kasım ayında Viyana'da yapılacak görüşmede işte bu yüzden OPEC dışından da anlayış bekleniyor.

 

Bu anlayış hangi formda olacak? Üretimi dondurma ve hatta kısma bu kararlar arasında gibi görünüyor. Üretimi dondurma kararının petrolde arz ve talebi ne zaman dengeleyebileceğini hesap etmek güç çünkü oldukça oynak girdiler var elimizde. Bunlar, Libya ve Nijerya'nın durumu, İran'ın 300-400 yüz bin günlük varil artışını ne kadar hızlı devreye sokabileceği gibi değişkenlerden oluşuyor. Yine de olası bir anlaşma 40-50 dolarlık bandı 50-60'a doğru taşıyabilir. En azından piyasanın umudu bu. Hem kısa vadeli hem de uzun vadeli kontratlarda bu etkiyi görüyoruz. Brent petrol dün bu umutlarla yükselişini sürdürdü ve 53 doları aşarak 13 ayın zirvesine tırmanıverdi. Peki her şey burada biter mi? Sanmıyorum.

 

Yukarıda andığımız maddelerden ABD'li üreticiler bir tür otomatik dengeleyici gibi çalışabilir. Petrol fiyatları 27 doları görüp oradan yükselmeye başladıktan beri ABD'deki kuyu sayılarında bir artış var. 50 dolar aşıldıkça bu yükseliş fiyatlara paralel olarak sürüyor. Öyle ki kuyu sayısı Ocak'taki yüksek seviyesine kadar dönmüş durumda. 60 dolara doğru hareket devam edecekse kuyu sayısını da tırmanırken göreceğiz. Ne kadar yüksek fiyat o kadar kuyu.

 

Tüm bu bilgileri derlemek gerekirse;


* OPEC oyuna geri dönüyor

* Petrolde yeni bir bant ortaya çıkıyor

* Üretimi dondurma ve kesinti yapma arasında zaman içinde fark kalmayacaktır ancak kısa vade için bir kesinti haberi petrolün yükselişini isteyenler için en pozitif sonuç

* Viyana'da bir karar çıkmaması eski bandın düşüklerine geri dönüş demek

* Petrol yükselsin isteyenler için her şey yolunda gider ve karar çıkarsa iki belirleyici olacak: 1) Libya, Nijerya gibi üretim faktörleri 2) ABD'li küskünlerin dönüşü

 

Sonuç olarak, dünya bu hızda döndükçe petrol fiyatlarında kontrollü bir yükselişten bahsetmek makul olacak gibi görünüyor.