Advertisement

Günün önemli alt başlıklarından biri de para politikasının nereye gideceği. Malum, küresel kriz 10. yılını devirdi ve krizin başından bu yana güvenilen tek mekanizma para politikası. Merkez bankalarını küresel birer yıldız haline getiren bu seyir değişebilecek mi? Manivela ne tarafa kıvrılacak. Şimdi herkes bunu merak ediyor.

Neden merak ediliyor? Dolar’ın yükselişi sonrasında dolar kazanmadığı halde 4,5 trilyon dolar borçlanan gelişen ülke şirketleri olduğu için. Türkiye bu borcun kabaca %5’ini temsil ediyor. Bir diğer sebep ise Fed’in faiz artışlarına devam ederek bu borcun maliyetini daha da artıracak olması.

Üstelik tek problem bu da değil. Örneğin uzun vadeli faizleri ‘manipüle’ eden Japonya ya da bilançosunu her geçen gün büyüten Avrupa Merkez Bankaları nereye kadar bunu sürdürecekler?

Japonya’da Abenomics istediği hedeflere ulaşamadı. Borç büyüyor, bir yandan ulusalcı söylem güçleniyor ve retorik ne kadar güçlendirilecek bilmiyoruz. Avrupa’ya gelince… Bu yıl Fransa ve Almanya’da seçimler var. Belli ki reformlara girişmek için hala zaman var. Para politikasına ihtiyaç var. İyi senaryoda sistem kazanır ancak buraya hala var. Kötü senaryoda? Popülizmin galip geldiği bir dünyada para politikası başarılı olabilir mi? Herşeyden önce bu politika sürdürülür mü?

ABD’de faizler artıyor. Hem Trump’un ekonomiyi canlandıracağı beklentisi hem de Fed’in politika faizini artıracağı beklentisi ile. Son turda gördüğümüz faizlerdeki düşüş şimdilik olsa olsa bir rahatlama, bir nefes alma. Faizlerin yükseleceği beklentisi ve dolar rallisinin henüz bitmediği yönündeki inanç hala hakim görüş konumunda.

Bugün konuşan Trump danışmanlarından Scaramucci güçlü dolardan rahatsızlığını dile getirdi. Keza Trump benzer bir söylemde bulunuyor. Diğer ülkeler ve bölgeler ile faiz farkı ABD lehine açılacaksa Euro/Dolar ’ın 0,90 olması nasıl engellenecek? Beklentiler ve dilekler arasında bir boşluk var. Bunun sorumlu politika ile doldurulması gerekiyor. İşte bu yüzden Fed birşeyler olacağını anlıyor ancak ne olacağını bilmediği için bekliyor. Dolar daha da güçlenirse Fed durmak zorunda kalacak. Fed durunca dolar zayıflayacak. Kırılamayan bir döngü… Neden? ABD dünyadan ayrışmaya çalıştığı için. Ancak küresel sistem artık buna pek izin vermiyor. Komşun açken tok yatamadığın her seviyede tekrar tekrar yüze çarpıyor.

Sorunlar çoklu açıkçası. Güçlü dolar başa çıkabilmek, popülizmin yükseldiği bir dünyada sırtına dayadığın politikacıların kendi akıbetlerinin belli olmaması, reformlar yerine ikame edilen para politikalarının artık zaman kazanmaktan çok mli politikaların yerini almaya başlamaları. Diğer yanda gelişen ülkelerin bu çekişmede yaşadıkları dram.

Kısa vadede başka korkular var mı? Örneğin kimi gelişen ülkelerin bu güçlü dolar / zayıf küresel ekonomi bileşiminde eriyebilecekleri konuşuluyor. Eski Alman Merkez Bankası Başkanı Weber ve İsviçre Merkez Bankası Başkanı Jordan buna dikkat ediyorlar. Konuştuğum birçok finans profesörü ve bankacı da dolara müdahale seçeneğini dile getiriyorlar.

Çözüm ne? Sanırım üzerinde tartışma olmayan tek konu bu. Para politikası kısa vadeli çözüm sunabilir. Uzun vadeli çözümler isteyenler için adres burası değil. Temelli değişiklikler ve kapsayıcı politikalar üretilmeli. Tüm Davos’un gündemi de bu zaten.

Sorun artık çözümün tartışılması değil. Neyse ki… Sorun, bulunan çözümün nasıl ve kimler tarafından uygulanabileceği. Terör popülizmi beslerken, popülizm yabancılaşmayı önerirken, bu ticari korumacılığa sebep olacaksa kim çözecek?

Sorun bu.