Advertisement

İlk yazıda fonun genel görünümünü ve küresel perspektifte kıyaslamasını yapmıştım*, ikincisinde ise fonun büyüklüğünü ve olası finansman kaynaklarını**, üçüncüsünde*** fonun hangi amaçlarla nerelere yatırım yapabileceğini inceledim. Burada ise fonun denetim ve yönetim açısından durumunu değerlendirmeye çalışacağım.

DENETİM KONUSU

Fonun denetimi en çok konuşulan konulardan biri. Açıkçası burada farklı yaklaşımlar olduğunu söylemekle başlayıp sonra hem fiili durumu hem de denetim konusunu o farklı gözlerden aktarmayı uygun buluyorum.

Öncelikle, TVF bir kamu kurumu olmadığı için denetimi Sayıştay tarafından yapılamayacak. Fonun en çok eleştirilen özelliklerinden biri bu oldu. Peki nasıl bir denetim olacak?

Fonun üç aşamalı bir denetime tabi olacağını söylemek mümkün. Bunun yanına bir de dördüncü katman olarak ben 'rating'i ekleyeceğim. Yani bildiğiniz derecelendirme alma.

Şimdi 4'lü denetimi görelim.

Başbakanlık'a bağlı bu fonu yine bakanlığın görevlendireceği konusunda uzman 3 denetçi denetleyecek ve sonucu bizzat makama sunacak. Elbette referandumda bir sistem değişikliği olursa, bu makam değişecek ancak bildiğimiz şekli ile kalırsa düzenleme bu yönde. Ardından Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başka bir denetime daha tabi olacak ve böylece meclis de millet adına ikinci kez denetlemiş olacak. Bunlar, siyasetin denetim çerçevesini oluşturuyor.

Son yazıda tüm görüşlerimi, önerilerimi ve eleştirilerimi topluca paylaşacağım için kısaca geçiyorum ancak Sayıştay'ın olmayışı fonun yumuşak karınlarından biri.

Diğer iki denetime gelelim. Bir ya da iki yabancı denetleme firmasının yapacağı 'audit' yani denetim. Bunlar 'big four' olarak da bilinen E&Y, Deloitte, KPMG ve PWC gibi dünya çapında şirketlerden oluşacak. Aynen SPK'ye tabi şirketler gibi 3 ayda bir raporlarını sunacaklar. Bu, uluslararası standartlarda oldukça geçer akçedir. Dördüncü yol ise uluslararası bir derecelendirme şirketinin vereceği nottur. Burada da Fitch, S&P ve Moody's'den başka kurum küresel sermayeden pek iltifat görmeyecektir.

Uluslararası standartlara uygun denetim bu fona para yatıracak yabancı sermaye için kritik önemde.

FON YÖNETİMİ

Fon yönetimini iki açıdan düşünmek gerekiyor. Fonu yönetecekler ve yönetilecek fonlar.

Yönetilecek fonlara baktığımızda, çeşit çeşit sektörlerin olduğunu görmek mümkün. Henüz şimdiden fonun içinde elektrik üretimi yapabilecek birimlerden arsa & araziye, iletişim şirketlerinden bankalara kadar oldukça farklı sektörler görüyoruz. Bu durumda, portföyün oldukça çeşitli olduğunu görmek mümkün. Bu durumda üçlü bir yapı olacağı anlıyoruz.

Ülkenin büyüme hedeflerine uygun politikayı 5 kişilik yönetim kurulu belirlerken, hedefe varılması ve profesyonelce yaklaşımla rasyonel sonuç alınabilmesi için de portföy & fon yöneticileri olacak. İlk aşamada 70 kişilik bir kadronun ideal olacağı düşünülüyor. Fon büyürse, kadro da büyümeli. Burada analistlerden para yöneticilerine, risk ölçen elemanlardan çok sayıda piyasa profesyoneline kadar birçok kişi istihdam edilecek. Diğer yandan, reel sektör tecrübesi olan isimlerin de bünyede bulunması zorunlu olacak.

Diğer bir katman ise dış ortaklar olacak. Örneğin, elde tutulan varlıklar için bir hedef belirlenmesi ve yeniden yapılanma gibi sonuçlar üretilebilmesi için söz gelimi McKenzie gibi şirketler ile çalışılması gerekecek. Belki bu çalışmalardan sonra elde tutulan bir şirkette %15 tenkisat yapılması ya da üretilen mala zam yapılması gibi sonuçlar çıkacak. Buradan sonra ne aksiyonlar alınabilir, yaşayıp görmek gerekiyor.

Son yazıda, şu zamana kadar birlikte anlamaya ve analiz etmeye çalıştığımız fona ilişkin bireysel görüşlerimi paylaşacağım. Fona ilişkin eksik iletişim yapıldığı için ve fon hızlıca & hatırı sayılı bir portföyle hayatımıza girdiği için öncelikle neyi konuştuğumuzu anlayalım istedim. Benim de cevabını bilemediğim ya da ilerleyen zamanlarda fonun da kendi kendine sorup öğreneceği konular olacağına eminim. En azından bu seviye bir bilgi birikimi ile ilerleyen safhalarda fonu değerlendirebilmek için bu yazıları kaleme almaya çalıştım.

Son yıllarda Türkiye ekonomi ve finans dünyasındaki en büyük olaylardan biri olduğu için sadece 1 yazı yazarak bu konuyu geçemezdim. Bu yüzden, aslında bu fonun sahibi olan tüm vatandaşlar için üstüme düşen bilgiyi paylaşma ve yayma görevimi yapmaya çalıştım. Umarım faydası olmuştur.

* http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/1901002-varlik-yonetim-fonu-uzerine/

** http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/1984062-turkiye-varlik-fonu-uzerine-ii

*** http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/1986240-turkiye-varlik-fonu-uzerine-iii