Advertisement

Elden geldiğince, makul aralıklar ile Türk sermaye piyasalarını yazmaya çalışıyorum. İstanbul'un Finans Merkezi olmasını istiyoruz. Kaynak maliyetlerinin düşmesini arzuluyoruz. Finans piyasaları derinleşsin diye bekliyoruz. Finansal okur & yazarlık artsın temennisindeyiz. Kimlerle olacak peki bu işler? Elbette aracı kurumlarımız ve onların çalışan personelleriyle.

SEKTÖR NEREYE?

Sermaye piyasalarının ilk çeyrek bilançosu yayımlandı. Buna göre, piyasada faal durumda olan 65 kurum kalmış durumda. Beklenen konsolidasyon yavaş yavaş geliyor. Ancak konsolidasyonun bekleniyor olması, kurum sayısının ve sermaye piyasalarının büyüklüğünün ülkenin ekonomik refahı ile uyumlu olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.

Sektörün karında ise ilk çeyrekte sert bir yükseliş görünüyor. Bir aracı kurumun tek sefere mahsus kendi portföyüne yazdığı karı dışarıda bırakacak olursak (25 milyon TL) 2016'nın ilk çeyreğinde 155 milyon TL olan net kar bu senenin ilk çeyreğinde 220 milyon TL'ye yükselmiş. Diğer bir deyişle, kurumlar geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 65 milyon TL fazladan gelir elde etmişler. 25 milyon TL'lik ekstra geliri düşünce arada hala daha 40 milyon TL'lik bir artı var. Bunu nasıl açıklamalı?

Öncelikle, Borsanın ralli yaptığı (%15'e yakın 1. çeyrek yükselişi) ilk çeyrekte hacimlerde de önemli artışlar görüldü ve kurumların gelirlerinde sert yükselişler gördük. Foreks tebliğinin devreye girdiği Şubat ayından çeyreğin sonuna kadar saydığımızda yaklaşık 1,5 ayda 40 milyon TL'lik kaldıraçlı işlem gelirinden olan aracı kurumlar bunu 60 milyon TL ekstra VİOP ve hisse komisyonu ile telafi etmişler. Sadece türev işlemlerden 20 milyon TL kar gelmiş.

Aracı kurumların Foreks gelirlerindeki çakılmayı yeni yöntemlerle yerine koyma çabaları kısa zamanda SPK'nin dikkatini çekebilir. Forekste daha önce yaşanan gelişmeler beni bunu düşünmeye itiyor.

5.000 SPARTALI

Mitolojiye göre 300 Spartalı kendilerinden çok daha güçlü düşmana karşı inanılmaz bir destan yazmışlar. Ne var ki sonunda ölmüşler... Türk sermaye piyasaları ne yazık ki bu yola girmeye yüz tuttuğundan işi burasından görmek durumunda kaldım.

Aşağıda bazı sayılar paylaşacağım. Bunlar, sektörde çalışan personel sayılarıdır. Sayıları okurken 2002 yılında Türkiye milli gelirinin 238 milyar dolar olduğunu ve 2016 sonunda bu değerin 857 milyar dolara çıktığını da anımsayın lütfen.

* 2002'de aracı kurumlarda çalışan personel sayısı 7 bin kişiyi geçerek zirve yaptı

* Çalışan sayısı 2009 krizine kadar düzenli olarak geriledi ve 4.600 ile dibi gördü

* Krizden çıkış, foreks gibi yeni alanların açılmasının etkisi ile sayı günden güne arttı ve 2016'da 6.700 kişiye kadar çıktık

* Şubat foreks tebliği ile yaklaşık 1.400 kişi işini kaybetti

* An itibariyle sermaye piyasalarında 5.100 kişi çalışmaktadır

5.100 sayısı 2011'e dönüşümüz demektir. En son 6 yıl önce sermaye piyasasında bu kadar insan istihdam ediliyordu. Sektörde çalışan sayısı kriz yıllarına yaklaşmaktadır ve tahmin ediyorum ki son işten çıkarmalar ve kapanan kurumlar ile birlikte sayı artık buralara varmıştır. Elimizde şimdilik bir data olmadığı için ve spekülatif olmamak adına 'böyledir' diyemiyorum.

2002'de 200'e yaklaşan, 2008 krizinde dahi 144 olan aracı kurum sayısı faal + aktif olmayan toplamda 83 kuruma inmişse bir yerlerde tıkanma var demektir.

Sektör için uzun vadeli çözümler üretmek elbette asıl meseledir. Ancak kısa vadeli ve makul çözümler de mevcuttur. Foreks tebliğinde, acemi yatırımcıları koruyacak ancak şalterleri tamamen indirtmeyecek bir yeniden düzenleme ile başlanabilir. Hisse senetlerinin elde tutulmasını özendirecek düzenlemeler yapmak, gayrimenkul sertifikasının detaylandırılması ve doğru şekilde iletişiminin yapılması, geçmiş yıllarda kapalı tahtalarda zarar eden küçük yatırımcıların zararlarının tazmin edilmesi gibi adımlar atmak çözüm olabilir.

Aksi halde 5.000 Spartalı'nın da akıbeti müphemdir.