Advertisement

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping modern zamanların en güçlü lideri olma yolunda.

YÜKSELİŞ HİYERARŞİSİ

Merakla beklenen Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 5 yılda bir yapılan kongresi başladı. 25 Ekim'e kadar sürecek kongrede parti genel sekreteri ve aynı zamanda ülkenin başı olan Xi'nin konuşmasını şurada özetlemiştik http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/2059416-komunistler-globallesirken

Xi'nin, ÇKP'nin ve dolayısıyla ülkenin vizyonu 2035 ve 2050 yıllarında askeri varlığın modernizasyonu, ardından dünyanın en büyük ekonomisi olmak. Özünde ise modern ve öncü bir sosyalist devlet olmak.

Çin'in bu uzun yürüyüşünü şüphesiz ÇKP yönlendirecek. Parti ülkedir, ülke de parti. Partinin geleceği bu sebeple ülkenin geleceği anlamına gelir. Partinin geleceği ise kongrede masaya yatırılacak. Genel kurul, politbüro ve daimi komite seçimleri ile sonraki yılların nüvesi oluşturulacak. Tarihin cilvesi bu ya, gerek görev sürelerinin dolmasından gerekse de yaş haddinden emekli olacaklardan ötürü birçok kurulun büyük bölümü yenilenecek. Başkan Xi de 2022'de görev süresini dolduracak. Üstelik de ülkenin yükselişi yavaş yavaş ona endekslenirken.

Yükseliş hiyerarşisi (Çin için parti, parti için Xi) riske girecek.

Xİ'NİN YOLU

Çin iç savaşı sonrasında galip gelenleri temsilen, bildiğimiz anlamda modern Çin'in kurucu babası Mao ve ülkeyi reformlar ile bugünkü yüzüne yaklaştıran Deng Xiaoping anayasaya kendilerini ve teorilerini yazdıran isimlerdir. İşte Xi geride kalan 70 yılın en önemli üçüncü ismi olma yolunda adımlar atıyor.

Parti kadrolarındaki değişiklik ve Xi'nin adımlarını alt alta yazdığımızda tarihe tanıklık ediyor olmamız mümkün.

Olanları hızlıca bir araya getirelim. 7 kişilik daimi üyelerden ikisi bugün Xi'nin sosyalist teorisinin kendi ismi ile anayasaya girmesini ve parti kadrolarının bu yolu izlemeleri gerektiğini belirttiler. Bu konuşmalar eğer fiiliyata dökülecek olursa Xi görev süresi dolmasına rağmen farklı yollarla hem daimi komite üyelerini kendine yakın isimlerden atayabilir hem de kendi yolunu açabilir.

Son 5 yılda 1,53 milyon kişiye rüşvet ve yolsuzluk cezası kesildi. Bunun ardında Çin'i dönüştürmek olduğu kadar siyasi rakiplerini elemek maksadı olduğu uzun zamandır gelen eleştiriler arasındaydı. Tam da bu yüzden yeni kadroların kimler olacağı oldukça önemli olacak.

Kendinden önce, bir kişinin partiye tahakkümü olmaması için çoğulcu olarak kurgulanan fikir dünyasını uzun zamandır kendine doğru kaydıran Xi, birçok politika metninde  'partinin çekirdeği' olarak tanımlanmaya başlamıştı. Şimdi kendi teorisi ile yasaya adını yazdırması legal altyapıyı da kurduğu anlamına gelecek.

ETKİLERİ BÜYÜK OLUR

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan liberal / kapitalist sistem İngiltere'nin AB'den kopması ve Başkan Trump'un 'önce Amerika' mottosu ile ABD'nin liderlik vasıflarını budaması sonra ciddi şekilde yara alıyor. Rusya'nın Kırım ve Ukrayna ilhakları, Irak ve Suriye'de Rusya & İran'ın sürekli olarak kazanan taraf olmaları da bunlara kanıt olarak sunulabilir. Küresel serbest ticaret anlaşmalarından sürekli çekilen ABD'nin Çin'e açtığı alanı da unutmamak gerek.

Kuşak ve Yol Girişimi ile küresel vizyonunu ortaya koyan Çin'in bunu tek bir lider ile sürüklemeye çalışması şüphesiz daha kolay olacak. Bu durumun elbette sonuçları olacaktır. Batılı olarak bildiğimiz değerler ve demokrasi pratiğinin değişerek dönüştüğü ve bunu Çin parası ile fonlandığı, siyasi sistemlerin dert edilmediği zamanlara yelken açıyor olabiliriz.

Bu, aynı zamanda Dünya Bankası, IMF gibi küresel sistemin bekçileri konumundaki kurumların zayıflaması ya da alternatiflerinin yükselişi anlamına da gelebilir.

Bekleyip göreceğiz.

Demokrasi ihracı bahanesi ile Irak'ta milyonların öldüğü düşünülürse, yeni sisteme oyunda adı geçmeyen ülkeler ne kadar itiraz ederler? Söylem demokrasi değil başka bir formda gelirse, popülizmin yükseldiği ve post-truth söylemin rahatça benimsendiği dünyada kaç kişi rahatsız olur?