Advertisement

Moody’s kararını beklerken Türkiye’nin hem ekonomik göstergeleri hem de sermaye piyasaları fiyatlaması olarak benzerleri ile kıyaslayalım..

Şuan gelişen ülkeler içerisinde Moody’s skalasına göre notu Baa3 olan Türkiye ile benzer iki ülke var, Endonezya ve Hindistan. Öte yandan sadece biz negatif izlemede olduğumuzdan ötürü notumuz indirilirse Rusya ile aynı sepette değerlendirileceğiz.



Cari makro ekonomik göstergeler değerlendirildiğinde ise aşağıdaki tablolarda da görülebileceği üzere Türkiye’nin aynı grupta değerlendirildiği Endonezya ve Hindistan’a göre;

  • Bütçe Açığı/GSYH olumlu ayrıştığı,
  • Enflasyon ve Cari Açık/ GSYH oranında olumsuz ayrıştığı,
  • Büyümede ise benzerlerine yakın performans gösterdiği dikkat çekiyor.

 

             

 

BÜYÜME

ENFLASYON

BÜTÇE AÇIĞI/GSYH

CARİ AÇIK/GSYH

Türkiye

4,80%

8,80%

-1,10%

-4,10%

Hindistan

7,90%

5,70%

-3,90%

-1,06%

Endonezya

4,90%

3,20%

-2,30%

-2,16%

G. Afrika

-0,20%

6,30%

-4,15%

-5,00%

Brezilya

-5,40%

8,80%

-2,50%

-2,50%

Rusya

-1,20%

7,20%

-2,70%

-4,10%

Meksika

2,60%

2,54%

-3,20%

-3%

 

Sermaye piyasaları fiyatlamlarına bakıldığında Hindistan ve Endonezya gibi benzerlerine göre daha yüksek getirili tahvil ve CDS’e sahip olduğu fakat Borsa değerlemelerine göre ucuz olduğu dikkat çekiyor

 

 

CDS

F/K

Getiri (Tahvil 10 yıl)

Hindistan

148.00

18.74

7.17

Endonezya

159.32

18.59

6.91

Türkiye

270.50

8.58

9.87

G.Afrika

239.20

15.94

8.54

Brezilya

277.34

14.89

11.85

Rusya

230.09

7.33

8.20

Meksika

146.85

20.48

6.00

 

Öte yandan Moody’s siyasal riskler yönetici direktörü Yves Lemay 19 Tmmuza 2016’da BloombergHT özel yayında dikkat çektiği noktaları hatırlayalım;

  • Kredi notunu incelemeye aldığımızda potansiyel indirme imkanlarını değerlendirmek istedik. 1-3 ay içersinde bu incelemeyi tamamlayacağız ve sonucunu açıklayacağız.

  • 3 alana odaklanıyoruz. Öncelikle gördüğümüz gelişmelere yönelik, siyasi krizlerin yükselmesini değerlendireceğiz. Orta vadeli beklentileri değerlendireceğiz. Özellikle siyasi riskler sebebiyle büyüme beklentileri Türk ekonomisi için engellenebilir.Odaklanacağımız ikinci alan ise, ülkenin ekonomik reform programının ilerletme ihtimali olacak. Siyasi zorluklara rağmen reformların sürdürülebilirliğini değerlendireceğiz.İncelemenin diğer bir parçası da ülkenin dış pozisyonuyla ilgili. Bu ülke yoğun bir şekilde yabancı yatırımcılara dayanıyor. Siyasi risklerin özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye yönelik hassasiyetine odaklanacağız ve hassasiyetlerin aniden negatife çevrilmesinin Türk ekonomisine ne ölçüde etkisi olacağını inceleyeceğiz.

  • Bu yıl için vadesi gelmiş dış borçların miktarı GSYİH'nın yüzde 25'ine tekabül ediyor. Uluslararası standarda göre özellikle gelişen piyasalarda bu rakam yüksek. Türkiye büyümeye devam ediyor ve uluslararası piyasalarda yatırımcı güvenini temin etmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde, bu miktardaki bir dış borcu finanse edebilir.Siyasi riskler bu ülkede devam edecekse, bizim de dış sermaye piyasalarına erişimin gelecek için daha fazla yapılandırılması gerekiyor.

  • Başbakan'ın yılın başındaki açıklamaları ve geçen seneki açıklamada, çok kapsamlı bir reform gündemi ortaya koydu ancak bazı tedbirler henüz gerçekleştirilmedi. Bu konuyla ilgili bir diğer ciddi sorun ise iç tasarruf kapasitenin artırılması. Tabi ki gelişen ve yükselen sektörler bu hizmetleri sağlamak konusunda özellikle malların ve hizmetlerin desteklenmesi konusunda kullanılabilir. Orta vadede bu adım başarılı olursa, dış sermaye piyasasına yönelebiliriz.

Dolayısıyla bu uyarılarda en dikkat çekici olan değerlendirme sürecinin uzayabileceği ve bu süreçte Hükümetin, SPK’nın ve TCMB’nin son 1-2 haftadır açıkladığı ve uygulamaya aldığı ekonomik teşvikleri izleme olasılıkları. Bunların başında özellikle hükümet kanadında vergi düzenlemeleri, otomatik bes, enerji ve emlak sektörü kredileri gelirken; BDDK-TCMB işbirliği ile kredi kartı taksitleri düzenleme taslağı, TCMB’den piyasaya ve bankalara likidite teşviği ile SPK’dan da hisse geri alım adımı destekleyici oldu.

Sonuç olarak mevcut atılan adımlar da göz önünde bulundurulduğunda  Moody’s son yaptığı açıklamalar sonrası; analistlerin beklentisi ve hem ekonomik hem de piyasa göstergelerini de dikkate alacak olursak, bugün açıklanması beklenen karar ertelenerek pas geçilebilir ve Türkiye ekonomisi bir süre daha izlenebilir. Bu durum da kısa vadede Türk varlıkları için pozitif etki yaratabilir.