Advertisement

Yahşi: Bir kamu katılım bankasının kurulması daha sağlıklı

Hande Berktan’ın sunduğu İş Dünyası programının bu haftaki konuğu Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi oldu.Fahrettin Yahşi, dört kamu bankasının katılım bankacılığı sektörüne girmesinden ziyade bir kamu katılım bankasının kurulmasının sektör açısından daha sağlıklı olacağını söyledi.

Fahrettin Yahşi, kamu bankalarının, katılım bankasına dönüştürülmesine ilişkin ‘’Bazı ülkelerde pencere dediğimiz faizsiz bankacılık penceresi açılıyor.Klasik bankanın başka bir bölümü olarak hizmet veriyor. Bazı ülkelerde de tamamen ayrı bir tüzel kişilik olarak markalar şekillendiriliyor. Malezya ve Körfez örneklerine baktığımızda, Malezya'da pencere olarak faizsiz bankacılık hizmet verirken, körfez ülkelerinde yeni bir tüzel kişilik kurarak bu hizmetler verilebiliyor. Dolayısıyla son dönemdeki gelişmeler,ayrı bir tüzel kişilik altında bu hizmetlerin verilmesi. Malezya örneğine geri döndüğümüzde, pencere açılmasının arkasında yatan düşünce, piyasaya girişin daha hızlı ve kapsamlı yapılması ile ilgili. Türkiye'de ayrı bir tüzel kişilik altında yaratılıyor böyle kurumlar. Biz de bunun doğru olduğunu düşünüyoruz. Düzenleme alt yapısı itibariyle klasik bir bankanın faizsiz bankacılık yapmasını uygun bulmuyoruz. Türkiye'deki mevcut yapının korunmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. Zaten 4 tane katılım bankası var, insan kaynağı anlamında da ciddi bir sıkıntı sözkonusu. Deneyimli insan kaynağı bulmak çok zor. İşi bizzat yapacak olanların, katılım bankacılığı tecrübesi olması çok büyük bir husus. 3 bankanın olduğu bir piyasaya 3 kamu bankasının girmesi rekabeti artıracaktır. Dolayısıyla bizim önerimiz, bir kamu katılım bankasının kurulması sektör açısından daha sağlıklı olacaktır. Tabi ki bankacılık yasası piyasaya girişi engellemiyor. Mali gücü olan, itibarı olan, kişilerin ve şirketlerin bu alanda faaliyet göstermelerinin önü açık’’dedi.

"BDDK'nın kredi kartı, komisyon ücretleri düzenlemeleri piyasa açısından olumlu"

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun kredi kartı, komisyon ücretlerine getireceği yeni düzenlemeye ilişkin Albaraka Türk Genel Müdürü Yahşi "Sektörün düzenlenmesi açısından olumlu bir gelişme BDDK ile ilgili olan konu. Burada önemli olan konu, finansal iş ve işlemlerde taraflar var. Bir tarafında da müşteri var. Bu iki tarafın dengelenmesi lazım. Kamu otoritesinin gözetimi altında bu işlerin yapılıyor olması iki tarafa da güven verecektir. BDDK tüketici kredilerinde de özel düzenlemeler yaptı. Her maliyet artışı o hizmeti veren bankanın faaliyetleri üzerine doğrudan etkide bulunuyor. Kredi kartların limitlerin bağlı olarak ön ödemelerinin yükselmesi çok doğru bir hamle. BDDK'nın kredi kartları ile ilgili yaptığı çalışma çok önemli. Komisyonlarla ilgili de tarafların şikayetlerinin ortadan kalktığı bir durum yaratacaktır. Piyasaya etkisi açısından da olumlu olacak" şeklinde konuştu.

"Katılım bankaları fonlarda yüzde 20 büyüdü"

Sektör büyümesine ilişkin Fahrettin Yahşi ‘’Katılım bankacılığı genel olarak klasik bankacılığın üzerinde büyüyen bir bankacılık tipi. Tabi bu büyümeyi gerçekleştiren de 4 katılım bankası var.Ağustos sonu verilerine baktığımızda, toplanan fonlarda bankacılık sektörü, katılım bankacılık sektörü %20 büyümüş. Kredilere baktığımızda,bankacılık sektörü ,7 büyümüş, katılım bankacılığı %27 büyümüş. Aktif toplama baktığımızda, bankacılık sektörü, katılım bankacılığı sektörü %25 büyümüş. Bütün kalemlerde daha fazla bir büyüme gösteriyoruz. Büyüme anlamında daha önünde çok yol olduğunu gösteren veriler bunlar. Bankacılık sektörü 11,641 şubeye ulaşmış, bu yıl 600 adet şube açılmış. Katılım bankacılığı 90 şube açmış, 100 şube ile faaliyet gösteriyor olacak’’ dedi.

"Albaraka Türk yıllık ortalama yüzde 20 büyüyor"

Fahrettin Yahşi, Albaraka Türk’ün büyüme hedeflerini ’’Albaraka Türk yıllık büyümesini %20'nin üstünde tutmak isteyen bir banka. 2023 hedeflerine %20'nin üstünde bir büyüme göstererek ulaşması mümkün. Şube sayısı çok önemli. Teknoloji çok çabuk gelişiyor, şubeye gitmek gerek kalmasa da şu anda bankacılık sektörünün 600 yeni şube ekliyor olması demek insanların hala şubelere gerek duyduğunu göstermektedir.Şubeler bankalar ve insanlar arasında bir bağ kurmaktadır. Bu yüzden de 2015'te 200 şube 2023'te 500 şubeli bir banka olmak istiyoruz’’ şeklinde özetledi.

"Albaraka Türk'ten Arnavutluk atağı"

Yurtdışında büyüme stratejilerini sorduğumuz Fahrettin Yahşi ‘’ Yurtdışında çok sayılı şube olmuyor zaten. Erbil'de faaliyet gösteren bir şubemiz var. Albaraka Bankacılık Grubu diyor ki Türkiye'nin ticari, ekonomik, tarihsel bağlarının olduğu bölgelere yayılabilirsiniz. Balkanlarda Arnavutluk'ta bir bankamız var, tüzel kişilik olarak kurulmuş.Onlarla çalıştık ama bir sonuca ulaştırılamadı. Ama görüşmeler devam ediyor. Ölçeği büyütmek gerekebilir, Türklerin yoğun yaşadığı yerler gündeme gelebilir. Daha somut projelerden bahsetmek gerekirse,Arnavutluk'taki konu örnek olabilir. Alabaraka iddialı bir banka, büyüme ve karlılık arasında sürdürülebilirlik açısından da istikrarlı bir banka.Büyüme ve karlılık paralel bir şekilde ilerler’’ dedi.

Albaraka Türk Genel Müdürü Yahşi 2014’te hedefledikleri sukuk ihraçları ile ilgili ‘’Aslında 2013'ü çok verimli geçirdik. 200 milyon dolarlık bir sukuk ihracı suretiyle bir sermaye benzeri kredi sağladık. Bu ilave büyüme imkanı sağladı. 450 milyon dolar civarında murabaha sendikasyonumuzu yeniledik. Bizim iki operasyonumuzda başarılı geçti. Yurtdışından kaynak sağlamamız sadece bununla sınırlı değil. Sukuk ve murabaha konusu ilerde de devam edecektir. Tahmin ediyorum 650-700 milyon dolarlık sendikasyonu reelize edebiliriz’’ şeklinde konuştu.

"İstanbul İslami finans merkezi olabilir"

İstanbul’un İslami Finans Merkezi olabileceğini söyleyen Yahşi ‘’İstanbul'un finansal merkez yapılması bir devlet politikası. Bence İstanbul'un öncelikle islami finansal merkez olmasının daha kolay olduğunu düşünüyorum. Özellikle son dönemdeki ilişkilerin geldiği seviye bunu daha da mümkünleştirdi. İlk önce İslami finans merkezi olması daha makul. Sukuk enstrümanına talep yoğun, bu talep daha çok körfezden geliyor. Körfezde demek ki bol likitide var. Burada öncelik almak Türkiye için önemli. Uzun vadeli ürün yapıları çok fazla değil. Dar bir alana hapsedilmiş bir üründen bahsediyoruz. Türkiye'nin son dönemde sukuk ihraç etmesi ciddi bir gelişme olarak değerlendirebilir. 2,7 milyar dolarlık bir ihraç yapıldı. Bu ihracat 8 kat daha bir talep geldi. Ama bu bir zaman işi aynı zamanda. Ülke değerlendirilmeleri, alışkanlıklar var. Ama bence bu bölgeye ciddi bir talep geleceğini düşünüyorum’’ dedi.