Advertisement

Dijitalleşen dünyada iş yapış şekilleri değişiyor, ticaretin kuralları yeniden yazılıyor… Küresel ekonomilerde klasik ticaret hacmi daralırken elektronik ortamda ticaret hacmi çift haneli büyümesini sürdürüyor… Son 4 yıl içerisinde elektronik ortamda ticaretin kısaca e-ticaretin hacmi 630 milyar dolardan,  1.6 trilyon dolara ulaştı. Yeni teknolojilerin hayatımıza girmesiyle e-ticaretin daha uzun yıllar gidecek çok daha fazla yeri olduğunu görememek hata olur. Goldman Sachs’ın yaptığı e-ticaret araştırma sonuçlarına göre dünya genelinde 2020 yılında e-ticaretin hacminin 3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Peki dünya genelinde büyüyen bu trendin neresindeyiz? Nasıl yol izlemeliyiz?

Türkiye ekonomisini mercek altına aldığımızda ticari hayata yön veren,  sırtlayan kısmın küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) olduğunu görüyoruz. E-ticareti geliştirmek için hamle yapan kurumlardan  biri de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. TOBB bünyesi içerisinde E-Ticaret Sektör Meclisi’nin kurulması önemli bir adım. Meclisin, sektöre dair veri ve raporlamaların oluşturulması konusunda üniversite ve araştırma şirketleriyle çalışması bekleniyor. Diğer yanda Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜSİAD) Yuvarlak Masa’larından biri de Dijital Ekonomi Masası ki bu alanda raporlar ve öneriler hazırlayarak sektör yatırımcılarına ışık tutuyor.  

Diğer yanda vatandaşın e-ticaret kullanımını artırmak için neler yapılması gerektiği konusunda ise dijital okuryazarlığın artırılması ilk adım.

ALGI VE DİJİTAL OKURYAZARLIĞIN ARTIRILMASI

E-ticaretin tabana yayılması konusunda internet kullanmasına karşın e-ticaret faaliyeti olmayan veya sınırlı olan kesimin  teşvik edilmesi ve en az bir kez alışveriş yapmalarının sağlanması önemli. Bu doğrultuda internet kullanmayan tüketiciler ve işletmeler için eğitim verilmesi  gerekliliği doğuyor. Turquality benzeri destekler, şirketlerin dijitalleşmesine  yönelik  programlar oluşturulmalı. Nitelikli teknik iş gücüne erişimin desteklenmesi öncelikli yapılması gerekenler içerisindedir.  Teknik kısımda ise internet erişimin yaygınlaştırılması ve lojistik hizmetlerin satış sonrası geliştirilmesi , alternatif ödeme sistemlerinin global entegrasyonunun sağlanması  gerekir. E-ticaretin sağlam büyüme sürecine girmesi için kuvvetli bir hukuki altyapı sağlanmalı.

Sürecin tanıtım kısmında ise ilginç bir araştırmayı paylaşmakta fayda görüyorum. ABD‘nin en büyük  perakende zincirlerinden Macy’s in yaptırdığı araştırmaya göre 1 $’lık dijital pazarlama bütçesi 6 $’lık alışveriş olarak dönüyor. Alışveriş öncesi Web ve mobil cihazları kullanarak alışveriş listesi hazırlayan müşteriler diğer müşterilere göre 3 kat daha fazla harcama yapıyor. ABD’nin dev perakendeciler için bu oran örneğin Walgreens için 6 kat, Macy’s için 8 kat artıyor. Araştırmanın sonuçlarıyla ticaretin gittiği noktayı görebilmek mümkün.

Diğer yanda mobil cihazların yüklenen uygulamalar ile her geçen gün daha da akıllanması ticaretin mobil cihazlara kaymasını sağlıyor. 2016 yılında mobilin e-ticaretteki payı yüzde 18 iken 2021’nda bu oranın  yüzde 52’ye çıkması bekleniyor. ABD, Almanya, Çin gibi ülkelerin online alışverişi tercih etme sebebi kolaylık olduğu gösterilirken Türkiye, Brezilya ve Avustralya’da ucuzluk tercih nedenleri içerisinde ilk sırada yer alıyor.

Türkiye’de yüksek büyüme oranları yakalamak için klasik perakende sektörü ve KOBİ’lerin  e-ticareti benimsemeleri önemli. Türkiye’de online perakende hacmi 17,5 milyar TL’ye ulaştı ve e-ticaretin toplam perakende içerisindeki payı ise yüzde 3,5’a yükseldi. Bu rakamlar daha çok gidilmesi gereken yol olduğunu gösteriyor.

ÇİN’DE BİR BAŞARI HİKAYESİ,  ‘E-TİCARET’

Çin'de 2012 yılında yüzde 4 olan e-ticaretin toplam perakende içerisindeki payı, sadece 4 yılda 13 puan büyüyerek yüzde 17 seviyesine yükselmiştir. Bu yıllar arasında e-ticaret hacmini her yıl yüzde 54 artırmayı başaran ülke, 2016 itibarıyla dünya e-ticaret hacminin yüzde 48 ile neredeyse yarısını oluşturmaya başladı. 2020 yılında Çin'in dünya e-ticaret hacminin yüzde 60'ını oluşturması beklenmektedir. Çin'deki bu büyüklüğün çok büyük bir kısmını da e-ticaret devi Alibaba Grubu oluşturmaktadır.

AKILLI TELEFON PENETRASYONUNDAKİ ARTIŞ E-TİCARETİN BÜYÜMESİNDEKİ EN ÖNEMLİ GÜÇ 

E-ticaret firmaları ilk etapta düşük fiyat ve promosyonlarla tüketicileri çekmiş olsa da, artık Çinli tüketiciler; kolaylık, bilgi alma, hızlı hizmet gibi nedenlerle de e-ticareti tercih etmeye başladılar. E-ticaretin bu oranda hızlı büyümesinde, Çin'in akıllı telefonlara çok kolay adapte olması ve artan akıllı telefon penetrasyonunu göstermek doğru olur. Çin'in gelişmiş şehirlerinde akıllı telefonlarından alışveriş yapan tüketicilerin oranı yüzde 70 seviyesine yükseldi. 



SADECE 1 GÜNDE 18 MİLYAR DOLARLIK ALIŞVERİŞ..!

Alibaba Grubu’nun da desteği ile Çin'de her yıl 11 Kasım'da kutlanmaya başlayan Single's Day (Bekarlar Günü) festivalinde internet devi Alibaba, 2015 yılında bir günde yaptığı 14.3 milyar dolar değerindeki satış rakamını 2016’da yüzde 32 büyüterek 18 milyar dolar seviyesine artırdı. 2016 satışlarının yüzde 82'sinin mobilden yapıldığı bu festival, sadece e-ticarette değil, Çin perakende sektöründe de artık önemli bir yere sahiptir.

E-TİCARETTE HANGİ SEKTÖRLERİN YILDIZI PARLIYOR? 

E-ticaretin büyümesi farklı kategorilerde farklı hızlarda da gerçekleşebilmektedir. Örneğin, Türkiye'de tüketici elektroniği ve tekstil kategorilerinin toplam perakende içerisindeki payları dünyanın diğer bölgeleri ile kıyaslandığında hala düşük kalmakla birlikte, tekstilde 2012 yılında yüzde 1.8 olan oran 2016 yılında yüzde 4.1'e ulaşmıştı. Tüketici elektroniğindeki penetrasyon oranı yüzde 6,1 ile tekstilden yüksek olsa da, tüketici elektroniğinde 2012 yılından bu yana büyük bir değişiklik olmamıştır.

Kategoriler arasında gıda da önemli yer tutmaktadır. Ancak bu kategoride de Türkiye'nin diğer ülkelerin gerisinde olduğu tahmin edilmektedir.



Büyük başarı zenginliği deberaberinde getiriyor…Dünya genelinde tüketicilerin hemen hemen her ihtiyacının karşılandığı ticaret sitesi Amazon bugün kurucusu Jack Bezos’u İspanyol giyim firması Zara'nın patronu Amancio Ortega’nın ardından dünyanın en zengin ikinci kişisi yaptı. Dünyanın en zengini olmasına ramak kalan Bezos’un yıllık kazancı ise  10 milyar doları aşıyor.

Değişimi kabul etmek istemeyenler olsa da, kurallar çoktan değişti…Artık ticarette kısa yoldan başarıya ulaşmak o kadar kolay değil. Başarının sırrı, reel pazar kadar sanal dünyayı da yakından tanımak ve kullanmaktan geçiyor.

Başarılı olmanın sırrı işte bu..!

Hande Berktan

hberktan@bloomberght.com