Advertisement

Gıda fiyatları ne zaman gündeme gelse konu üretici ile tüketici arasındaki aracı meselesi ve Hal Yasası'na evriliyor.

Bize göre, bu iki konu daha ön plana çıkartılarak gerçek hedef sanki biraz arka planda kalıyor. Ya da başka bir ifadeyle gözardı ediliyor.

Gözden kaçırılan ya da gereği kadar üzerinde durulmayan nokta konunun market/perakendeci boyutu.

Hatırlayacağınız üzere Merkez Bankası'nın son enflasyon raporunda gıda fiyatları ile 'Enflasyonla Mücadelede Gıda Fiyatlarının Önemi' başlıklı bir bölüm yer aldı.

Bu bölümde, gıda fiyatlarının yüksek seyrine yönelik tedbirler alınırken Hal Yasası’nın da bu doğrultuda revize edilmesi üzerinde çalışıldığı belirtiliyor.

Bu çalışmalara yönelik ipuçları de gelmeye başladı.

Habertürk Gazetesi'nin haberine göre marketlerin, meyve ve sebze fiyat etiketlerine üretici fiyatı ile kendi alış fiyatını da yazacağı belirtiliyor. Böylece tarladan markete kadar fiyattaki artışın nereden kaynaklandığı ortaya çıkacak.

Gıda Komitesi'nin fiyatlarla ilgili çalışmasının sadece bu adımla sınırlı kalmayacağını düşünüyoruz.

Çünkü tarladan sofraya kadarki süreçte üreticiyi de tüketiciyi de memnun etmeyen fiyat dengesizliğinin üç ana ayağı mevcut: Üretici, toptancı ve perakendeci.

O yüzden tek başına bir noktaya odaklanmak sorunları ortadan kaldırmıyor.

Ne demek istediğimizi biraz daha açalım...

Bu konuyu meselenin tam ortasındaki bir isimle konuştuk.

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, bu piyasada bir düzenleme yapmanın ve sonuca ulaşmanın çok kolay olmadığını söylüyor.

Zaten bugün geldiğimiz nokta da Yüksel Tavşan'ı teyit ediyor.

Hal Yasası'na yönelik revizyonun daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Tavşan, bu konunun sektör paydaşları ile yapılacak bir çalıştayda ele alınmasının daha sağlıklı olacağı görüşünde.

Mutlaka üretici cephesinin güçlendirilip, büyütülüp marka değerinin oluşması gerektiğini savunan Tavşan, toptancı hallerinin rehabilite edilerek düzenlenmesi ve sayısının azaltılması gerektiğini düşünüyor.

Yüksel Tavşan, perakende tarafında ise mutlak suretle yeni parekende modellerinin geliştirilmesi ve geleneksel pazar yerlerinin elden geçirilerek tüketici için cazip hale getirilmesi gerektiğine inanıyor.

Geleneksel pazar yerlerine yönelik modelin iyileştirilerek perakendede rekabetin yaratılması fiyatları aşağı çekebilecek önemli bir unsur olabilir.

MALİYETLER TÜKETİCİNİN SIRTINA YÜKLENİYOR

Yüksel Tavşan'a Hal Yasası'na yönelik revizyonun gerekliliğini sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyoruz: “Hal Yasası'na yönelik bir revizyon söz konusu olabilir. Yasa ile ilgili çok sonuç alıcı, somut birşeye ulaşmak yakın zamanda çok kolay gözükmüyor. Bildiğiniz üzere haller by-pass edildi. Çoğunlukla uluslararası ya da ulusal büyük market zincirler sürekli olarak üretimden tüketime halleri aradan by-pass ederek operasyonlarını yürütüyor. Bu modelden de fiyatlar konusunda başarılı bir sonuç alınamadı, görüldüğü gibi fiyatlar parekendede bir hayli yüksek gözüküyor.”

İşte buraya dikkat!

Mahalle bakkalı, manavı ve kasabının tarihe karışmakta olduğu bir ortamda 'market zincir sistemi' aslında bize çok şey öğretti.

Tüketici açısından cazip ve kolay görünse de mevcut market sistemi, beraberinde çok yüksek maliyetler de getiriyor.

Yüksel Tavşan'a göre marketlerin net kârları yüksek olmasa da aradaki maliyet-masraf marjı yükseliyor.

Kira, enerji, istihdam, nakliye, fire oranlarını üst üste koyduğunuzda marketçilik çok yüksek bir maliyetle satış getiriyor.

Ama asıl önemli sonuç ise tüm bunların hepsini tüketicinin sırtına yüklenmesi.

Haliyle zincir marketçilik pahalı bir alana dönüşmüş durumda.

Çoğu zincir marketi, özellikle sebze ve meyve ürünlerinde yüzde 100 kâr marjı dahi kurtarmıyor.

O yüzden tarlada, depada kilogramı 25 kuruş olan patatesi 50 kuruşa satan market bulamıyoruz. En uygun olarak satan marketin etiketinde 1 TL yazıyor.

Çünkü marketler biraz önce bahsettiğimiz maliyetlerini gerekçe göstererek sebze ve meyvede yüzde 300-400 kâr ortalaması ile operasyonlarını yürütüyor.

Biz de kısır döngü içinde bugüne kadar hep üretim ile tüketim fiyatları arasındaki makasın çok açık olduğundan dert yanıyoruz.

Ama zincir market sistemi tarafındaki gerçekler üzerinde pek durulmuyor. O yüzden de üretici-tüketici fiyatları arasındaki makas her geçen gün daha çok açılıyor.

Bu sorunun tek bir hamle ile çözülmeyeceği açık. Fiyat istikrarı sağlamanın yolu birden fazla alanda koordineli adımlar atmaktan geçiyor.

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan'ın mevcut soruna yönelik ana önerilerini sizinle de paylaşmak istiyoruz:

1- Perakande Yasası'nda düzenleme yapılması gerekiyor. Perakende modelinde bir rekabet ortamı yaratılması lazım.

2- Geleneksel pazar modelinin iyileştirilmesi lazım.

3- Hal sisteminin gerçekten çalışır olması lazım. Bu kadar çok sayıda hal de doğru değil. Türkiye'deki hal sayısının azaltılıp Borsa görevi görmesi lazım. Böylece haller daha aksiyonel ve fonksiyonel durumda olmalı.

4- Ürünlerin üreticiden çıkarken marka değerinin oluşturulması lazım.

Özetin özeti...

Sadece Hal Yasası ele alınarak bu sorunu çözmek zor. Kronikleşen bu soruna artık bütüncül bir çözüm önerisi sunmak gerekiyor.

 

İrfan Donat

 

Bloomberg HT Tarım Editörü

 

idonat@bloomberght.com