Advertisement

Hani hep diyoruz ya Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini tek başına karşılıyor diye... Peki geri kalan yüzde 30'luk üretimi hangi ülkeler gerçekleştiriyor?

Fındık ihracat pazarında nasıl bir strateji izleniyor?

Küresel fındık piyasasına yönelik trendler neler?

Akıllara o kadar çok soru geliyor ki...

Bir önceki yazımızın devamı olarak bugün de fındığın uluslararası pazardaki konumuna odaklanmak istedik.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yayımladığı son “Fındık Raporu” bize bu konuda önemli ipuçları veriyor.

Gelin isterseniz rapordan yola çıkarak fındığa sadece Türkiye özelinde değil, küresel açıdan bir göz atalım.

Fındık üretimi dünyada 35-40 ülkede gerçekleşse de Türkiye'den sonra üretimin geri kalan kısmının büyük çoğunluğu İtalya, İspanya, ABD, Gürcistan, Azerbaycan, Çin, İran, Şili, Avustralya ve Fransa’da gerçekleşiyor. Ve bir çok ülkede üretimin artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Fındık üretiminde Türkiye'den sonra öne çıkan ülkelere kısaca bir göz atalım:

İTALYA: Yaklaşık 70 bin hektar alanda yıllık ortalama 100 bin ton üretim ile Türkiye’den sonra ikinci büyük fındık üreticisi konumunda. Dünya üretiminden aldığı pay yaklaşık yüzde 10 civarında. Üretimi yıllara göre değişmekle birlikte kendi iç tüketimini karşılayan İtalya, Türkiye'den ithalat yaparak reeksport da yapıyor. (Hatırlayacağınız üzere, İtalyan şirketi Ferrero, 2014'te Türkiye'nin en büyük fındık ihracatçısı ve piyasanın en büyük firması konumundaki Oltan Gıda'yı satın almıştı)

ABD: Yaklaşık 12 bin hektar alanda yıllık ortalama 35 bin ton üretim ile İtalya’dan sonra üçüncü büyük fındık üreticisi konumundaki ABD'nin dünya üretiminden aldığı pay yaklaşık yüzde 3 seviyesinde.

ABD'nin Oregon Eyaleti'nde 2 bin dönümlük bir araştırma enstitüsünde 35 yıldır hastalıklara dayanıklı fındık ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Yüzbinlerce fidan, doku kültürü yöntemiyle çoğaltılmış durumda. 10 yıl sonra bu fidanların ürüne yatması sonucunda ABD'nin fındık üretiminde Türkiye'nin en önemli rakibi olması bekleniyor.

İSPANYA: Önemli fındık üreticisi ülkeler arasında yer alan İspanya, dünya üretimindeki yerini son yıllarda ABD’ye kaptırmış durumda. İspanya'nın üretim alanlarında son 20 yıllık bir dönemde artış olmadığı için 20 bin hektar kadar olan üretim alanında yıllık ortalama 20 bin ton fındık üretimi gerçekleştiriliyor.

DEV FİRMALAR GÜRCİSTAN VE AZERBAYCAN'I DESTEKLİYOR

Rapordan öğrendiğimize göre dünyada nihai mamullerinde fındık kullanan ve bu alanlarda tekel oluşturan büyük firmalar üretimin artması noktasında son yıllarda Gürcistan ve Azerbaycan’ı destekliyor.

Desteklemeler sonucu Gürcistan’da 2004 yılında 5 bin hektar olan fındık üretim alanlarının 2010'da 23 bin 800 hektara yükseldiği, potansiyelin ise Gürcistan’da 85 bin, Azerbaycan’da ise 25 bin hektar olduğu belirtiliyor.

Türkiye'de yaşanan arz-fiyat dalgalanmasıyla ilgili olarak raporda yer alan bir başka önemli nokta ise şöyle belirtiliyor: “Türkiye'de arzda dalgalanmalara bağlı olarak fiyatta meydana gelen istikrarsızlık nedeniyle oluşan güvensizlik sonucunda önemli alıcı firmalar, özellikle güney yarımkürede yer alan Arjantin ve Şili gibi ülkelerde, fındık üretimi yapılması için özendirici ve teşvik edici faaliyetlerde bulunuyor.”

FINDIĞI KİM TÜKETİYOR?

Gelelim işin bir de küresel tüketim tarafına...

Dünyada fındık tüketiminin tamamına yakın kısmı (% 91) Avrupa Birliği ve diğer Avrupa ülkeleri tarafından gerçekleştiriliyor.

Bu tüketimin büyük kısmı da (% 80’i) çikolata ve şekerleme sanayinde hammadde olarak kullanılıyor. Bu nedenle fındığa olan talep artışı da çikolata ve şekerleme sanayinin büyümesine ve bu sanayide fındığın tercih edilmesine bağlanıyor.

Türkiye, toplam fındık üretiminin yaklaşık yüzde 90'ını ihraç eder konumda. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre dünya fındık ihracatının yüzde 85’ini Türkiye gerçekleştiriyor.

Peki üretim ve ihracat pazarında bu kadar güçlü olduğumuz bir ürünün fiyatının belirlenmesi noktasında ne kadar söz sahibiyiz?

Bizce çok söz sahibi değiliz..

Her ne kadar 'serbest piyasa' şartlarından bahsedilse de çoğu zaman piyasada fiyatlar tekelleşmiş ve iyi organize olmuş belirli bir kesim tarafından oluşturuluyor. Özetle, alıcısı az, satıcısı yüz binlerce olan bir sektörden bahsediyoruz.

Bir diğer soru ise fındıktan ne kadar katma değerli ürün yaratabiliyoruz?

Bu konuda da çok başarılı olduğumuz söylenemez.

Bu sonuca yine rapordaki verilerden yola çıkarak varıyoruz. Fındık ihracatımızın yarısından fazlasını iç fındık şeklinde gerçekleştiriyoruz. Ancak ileri derece işlenmiş fındık ihracatımız oldukça düşük seviyede. İç fındık ihracatımız yüzde 63 seviyesinde iken işlenmiş bütün halde fındık ihracatı yüzde 16, ileri işlenmiş fındık ihracatı ise yüzde 21 oranında.

Bizim işleyemediğimiz fındıkları ise diğer ülkeler işleyerek bu işten ciddi katma değer yaratıyor ve döviz elde ediyor.

Örneğin üretici olmamalarına rağmen ithal ettiği fındığı kabuklu, iç veya işlenmiş olarak ihraç eden Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Avusturya, İngiltere, İrlanda, İsviçre, Bulgaristan, Macaristan ve Kanada buna en güzel örnek.

Zaten raporun 'sektörlerin sorunları ve çözüm önerileri' kısmında da şu ifadelere yer veriliyor: “Fındık işleme sanayinin istenen seviyede gelişmediğinden fındık katma değeri yüksek bir ihraç ürünü haline getirilememiştir.”

Özetin özeti...

Türkiye'nin katma değeri yüksek, markalaşmış, kaliteli ve verimli üretimi teşvik eden, üreticinin mağdur edilmediği, ihracatçının rekabetçi avantajını koruduğu bir 'fındık stratejisi'ne ihtiyacı var.

www.bloomberght.com/yorum/irfan-donat/1903996-findik-fiyatlari-ne-olacak

İrfan Donat

Bloomberg Ht Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com