Advertisement

Yazımızın başlığı hem mecazi hem de gerçek anlam içeriyor.

Konumuz yumurta sektörü... Sektörün en büyük sorunlarından birisinin plansız üretim olduğunu duyunca aklımıza bu başlığı atmak geldi.

İsterseniz konuyu biraz açalım, ne demek istediğimiz daha net anlaşılsın.

Tıpkı tarımın birçok kolunda olduğu gibi yumurta sektöründe de 'plansızlık' sorunu var.

Üretimde plan olmayınca iç tüketim ve ihracat tarafında da planlama yapabilmek, projeksiyon oluşturabilmek güç.

Haliyle planın olmadığı yerde de belirsizlik ve öngörülemezlik ortaya çıkıyor, riskler artıyor.

Türkiye Yumurta Üreticileri Birliği Merkez Başkanı Hasan Konya ile sektörün sorunlarını konuşurken konu üretim planlamasına geldi.

Sektör olarak üretimin kesinlikle bir planlama dahilinde olması gerektiğinin altını çizen Konya, “Bakanlığımızdan bunu talep etmemize rağmen bu konu ile ilgili bir çalışma yapılmadı. Bir üretim planlaması yok. Sahip olduğumuz birlik kanununda da boşluk var. Yetkimiz olmadığı için şu anda hiç bir şey yapamıyoruz” diyor.

Bugüne kadar üreticide hep yanlış bir algı oluştuğuna dikkat çeken Konya, “Bu ülkenin ihracatı var, istediğimiz kadar üretebiliriz” yönündeki planlamadan uzak bakış açısının sektörde derin yaralar açtığını belirtiyor.

Yakın geçmişte kanatlı sektöründe faaliyet gösteren bazı şirketlerde şahit olduğumuz iflas ertelemeler ve banka kredi borçlarının yeniden finansmanı gibi adımlar durumu özetler nitelikte.

Hasan Konya'ya göre bugün gidip herhangi bir işletmeci, herhangi bir yerde çok rahat yumurta üretimine girebiliyor.

Şuan yüzde 30-40'a varan bir fazlalılığın olduğunu ifade eden Konya, “Bunu da ihracatla değerlendiriyoruz. Şuan hepsini karşılamıyor ama 2014 yılına kadar çok güzel karşılıyordu ve yıllık 407 milyon dolarlık bir ihracat rakamımız vardı. Bu da bize ihracat tarafında Hollanda'dan sonra dünyada ikinci ülke olma şansını verdi” diyor.

Ama 2015 yılı rakamlarına baktığımızda tabloda bir bozulma göze çarpıyor. 2015'de yumurta ihracatı yüzde 32 gerileyerek 275 milyon dolara düştü.

2016'nın ilk 7 ayında da rakamlar çok iç açıcı değil... Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde 136 milyon dolar civarında bir ihracat söz konusu. Bu da bir önceki yıla göre yüzde 20 daha düşük bir ihracat anlamına geliyor.

Hasan Konya, ihracat tarafında Ortadoğu başta olmak üzere pazardaki hasarlı ilişkilerin onarılması halinde 1-2 yıl içinde yeniden 400 milyon doların üzerinde seviyelere çıkılabileceği konusunda iyimser.

Sektör olarak bu konuda yeterli potansiyel, bilgi ve becerilerinin olduğunu ifade eden Konya, “Sadece Afrika ülkelerine yapacağımız ihracatta lojistik destek ve ihracat desteklerimizin arttırılması noktasında taleplerimiz var. Bunlar da ilgili bakanlıklarımız tarafından karşılanırsa, hedefimiz ihracatta birinci olmak. Biz aslında şu an ürettiğimiz malı satarak bu hale geldiğimiz için birinciyiz” diyor.

Bu arada yumurta ihracatında dünya birincisi olan Hollanda ile ilgili hemen bir hatırlatma yapalım.

Hollanda, geçen yıl 980 milyon dolarlık yumurta ihracatı gerçekleştirdi ama bu miktarda ihracatı karşılayacak kadar yumurta üretimi söz konusu değil. Hollanda, reeksport yaparak bu rakamı yakalıyor. Yani aslında başkasının yumurtasını bir başkasına satarak ihracattan en fazla payı alıyor.

Bu arada sektöre ilişkin bir kaç rakamı da sizinle paylaşalım

Türkiye'de 2015 yılında 17.2 milyar adet yumurta üretildi. Bu yıl hedef 18 milyar adeti yakalamak.

Her ne kadar geçen yıl bir miktar gerilese de üretimdeki genel artış trendine karşın iç tüketim beklenen seviyede değil.

Türkiye'de yıllık kişi başı yumurta tüketimi 195-205 adet arasında gidip geliyor. Meksika'da bu sayı 352, Malezya'da 343, Japonya'da 329 civarında.

Dünyanın en hesaplı, ulaşılabilir ve sağlıklı protein kaynaklarının başında gösterilen yumurtada üretimdeki yükselişi tüketimde gösteremiyoruz.

YUMURTA-YEM PARİTESİ BOZULUYOR

Gelelim işin üretim tarafına ve maliyet sorununa.

Hatırlayacağınız üzere çiğ süt fiyatlarındaki sorunları konuşurken üreticinin ayakta kalabilmesi için genel kabul görmüş süt-yem paritesinden bahsederiz.

Yani üretici 1 litre çiğ süt satarak 1,5 kg yem satın alabilmeli ki bu işini kârlı bir şekilde sürdürebilsin. Ama Türkiye'de bu oranı mevcut şartlarda tutturmak hayal.

Benzer bir parite, yumurta sektöründe de var.

Türkiye şartlarında ideal olan, bir üreticinin 4 yumurta satarak 1 kg yem satın alabilmesi. Ancak bu pariteyi de tutturamıyoruz.

Yumurta üreticisi 2007'de 3,8 adet yumurta ile 1 kg yem alabilirken, 2014'te 4,52 yumurta satarak 1 kg yem alabiliyordu. Şimdilerde ise üretici 6,6 yumurta sattığı zaman 1 kg yem alabiliyor.

Bir tarafta plansız bir üretim varken, diğer tarafta iç tüketim seviyesi düşükken bir de ihracat tarafındaki sıkıntıyı ekleyince mevcut yumurta-yem paritesi sektörün sıkıntılarının tuzu biberi oluyor.

Konunun biraz dağıldığının farkındayım ancak tablonun tamamını görebilmek için bu bilgileri paylaşmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Yumurta sektöründe plansızlık ve maliyetler dışında başka sorunlar ve önemli gelişmeler de var.

Onları da bir başka yazıda ele almaya çalışacağız.

 

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com