Advertisement

Bugüne kadar tarım sektörünün alt kollarına yönelik bir çok yazı yazdık ama sofraya gelen ürünlere en son tadı veren tuza dair bir yazı kaleme almadık.

Gıdalara lezzet veren tuz, insanların çok sevdiği ancak günlük kullanım limiti aşıldığında bir o kadar da sağlık riski içerebilen bir ürün.

Peki tuzun ekonomisini hiç merak ettiniz mi?

Türkiye'de ve dünyada tuz sektörünün pazarı nasıl şekilleniyor? Türkiye'nin tuz kaynakları hangileri? Tuz üretimi, ithalatı ve ihracatı ne durumda?

Kısacası tuzun ekonomisine yönelik merak ettiğimiz bir çok soruyu Türkiye'nin önde gelen tuz üreticilerinden Efsina (Estuz) Genel Müdürü Özgür Özdemir'e sorduk.

Özdemir de bize tuz sektörünün genel bir fotoğrafını çekti.

Türkiye'de tuz sektörünün ölçülebilen perakende sektörü içindeki ekonomik büyüklüğü yaklaşık 120 milyon lira seviyesinde.

Türkiye, tuz konusunda oldukça zengin bir ülke. Türkiye'deki üç ayrı tuz üretim kaynağından çıkartılan tuz miktarı yaklaşık 3,6 milyon ton civarında. Bunun da 2,5 milyon tonluk kısmını göl tuzu, geri kalanını ise eşit sayılabilecek miktarlarda deniz ve kaya tuzu oluşturuyor.

 

Tuz kaynakları denilince Türkiye'de akla ilk olarak Tuz Gölü (Kaldırım, Kayacık ve Yavşan Tuzlası), (Ankara-Konya) geliyor. Ama bunun yanında Acıgöl (Dazkırı-Afyonkarahisar), Çamaltı Tuzlası (Çiğli-İzmir) ve Çankırı hem deniz hem de kaya tuzu açısından diğer önemli kaynaklarımız konumunda.

Tuz üretiminde kendi kendimize yeter konumdayız.

2015 itibariyle 64 ülkeye gerçekleştirdiğimiz 90 bin ton tuz ihracatından ise 11 milyon dolar gelir elde etmişiz. En çok ihracat yapılan ülkeler arasında Irak ve Romanya öne çıkıyor.

KÜRESEL EKONOMİK HACMİ 7 MİLYAR DOLAR

Bugün 120 ülkede üretimi yapılarak 270 milyon ton tuz elde ediliyor. Tuz sektörü küresel ekonomide 7 milyar dolarlık bir hacme sahip.

En büyük üretici Çin.

Zaten Çin, ABD ve Hindistan toplam tuz üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini üretiyor. Buna karşın Çin, en büyük tuz ithalatçısı konumunda.

İnsanlığın ilk çağlarından bu yana gıda maddesi olarak tüketilen tuzun kullanım alanları teknoloji ile birlikte oldukça geniş bir alana yayılmış durumda.

Kimya sanayinin önemli girdilerinden biri haline gelen tuzun 14 bin farklı kullanım alanı var. Tekstilden kimya endüstrisine, metalurjiden, karla mücadeleye, tıp alanından tarım sektörüne kadar önemli bir yardımcı madde niteliğinde.

Bu bakımdan tuzun yüzde 93'ü endüstriyel alanlarda kullanılıyor.

Peki Türkiye'de kişi başı yıllık tuz tüketimi ne kadar?

2011 yılında Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığı'nca başlatılan çalışmada günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğu tespit edilmiş.

Yürütülen çalışmalar sonucu 2015 yılı itibariyle günlük tüketim miktarı 15 gram seviyelerine çekilmiş. Ama hemen hatırlatalım insanların günlük tuz ihtiyacı 5 gram seviyesinde. Yani ihtiyacımız olanın 3 katı bir tüketim söz konusu.

Bu haliyle Türkiye, Japonya'nın ardından dünyanın en fazla tuz tüketen ikinci ülkesi konumunda.

Tabii bu konu beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilgili. Çünkü Özgür Özdemir'in verdiği bilgilere göre vücudumuza alınan tuzun yüzde 77'si işlenmiş gıdalardan, yüzde 12'si doğal gıdalardan, yüzde 6'sı sofrada ve yüzde 5'i yemek yaparken pişirme sürecinde alınıyor.

TUZ SEKTÖRÜNÜN LOJİSTİK MALİYET SORUNU

Sektörün sorunlarını da sorduğumuz Efsina Genel Müdürü Özgür Özdemir, ürün fiyatının düşük olması sebebiyle lojistik maliyetlerinin ağır geldiğini söylüyor. Çözüm olarak da “Birim fiyatın üçte birini nakliye, üçte birini de ham tuz oluşturuyor. Kalan kısmını da yönetim ve üretim giderleri oluşturuyor. Demiryolu taşımacılığının yaygınlaşması biraz da olsa maliyetleri azaltabilir” önerisinde bulunuyor.

Her gün sofralarımızdan eksik olmayan, tükettiğimiz birçok gıdanın vazgeçilmez tamamlayıcısı niteliğindeki tuza dair ekonomiyi merak ettik. Sektörden aldığımız bilgileri de sizlerle paylaşmak istedik.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com