Advertisement

Geçtiğimiz hafta Wall Street'te birçok enteresan gelişme yaşandı. Bu gelişmeler ve piyasaları etkileyenlerin en öonemilileri arasında Çarsamba günü açıklanan ABD Merkez Bankası Fed’in tutanakları ile Cuma günü açıklanan ABD’nin büyüme rakamları haftaya ve Ocak ayına adeta damgalarını vurdular.

-Tutanaklarda, Fed ne dedi ne demedi?

Faiz artirılisı konusunda, ağızbirliği ve oybirliği ile sabırlı olmaya karar verdiler. 2006’dan beri faizlere deokunmadılar, şimdi mi dokunacaklar? Dokunurlarsa piyasaların etkilerine nasıl cevap verecekler? Bu sorulari gozden gecirdiler.

Fed kararı sonrası, anında 10, 30 yıllık tahvillerde, altında düşüş gözlendi. Borsa çıktı, ama bu durum kısa sürdü.

Global faktörlerden hiç bahsetmeyen Fed, ABD ekonomisiyle ilgili yorumlarına soyle devam etti:

-ABD'de güçlü büyüme varmış

-Güçlenen istihdam varmış, ve bu devamlılık arz ediyormuş

-Hanehalkı harcamaları artıyormuş, tatmin edici seviyedeymiş

-Konut sektöründeki iyileşme yavaşmış

-Sabit ticari yatırımlarda bir artış gözlemlenmiş

-Enflasyon komitenin uzun vadeli hedefinden şaşmış durumda aşağıya doğru yol alıyor. Sebebi malum: Düşen enerji fiyatları ama bu da kısa süreliymiş

Susmayı tercih ettikleri konular:

Yavaslayan global ekonomi, calkalanan Avrupa ekonomisi, Yunanistan endişesi, global merkez bankalarının kararları, ve son zamanlardaki surpriz müdahaleleri..

Bunlari okuyan traderler güvercinimsi bir Fed ile karsi karsiya kaldiklarini ilk etapta sandigi icin alimlara gectilar. Ama ne zamanki FOMC tutanaklarındaki şu söze odaklandılar “mid year hike on the table”  yani yılın ortasında faiz artışı olucaktır dediler. Iste o anda piyasalar yine serbest düşüşe geçti.

Bir kırmızı, bir yeşil, yine kırmızı.

Bu düşüş ertesi gün 15 yıllın altında gelen işsizlik sigortası başvuruları ile tersine döndü. Borsa ralli yasadi. Teknoloji devleri Apple, Facebook, ve Qualcomm ‘un tatmin edici 4. ceyrek bilançoları ile de yukarı taşınan piyasaları gördük. Cumayı karartan ise, adeta Fed’in yazdıklarını çürütmeye çalışırcasına düşük gelen ABDnin büyüme rakamı yani, GSMH oldu.

Kırmızılara bürünen piyasalarla kapattık haftayı.  Günü, haftayı, ayı ekside, kırmızılarda kapattık, bitirdik.
Petrol  varil başına $48.24'lere oturdu; S&P 500 1994'lere gerileyip haftayı  %2.8, Ocak ayını ise %3.1  düşüşle kapattı . Dow Jones, daha acı bir düşüş yaşadı. %2.9 haftalık,  % 3.7 aylık bir kayıp yaşarken, NASDAQ ayı %2.1lik zararla bitirdi.

“Ana haberler, ve rakamlar hayalkırıklığı yaratınca, yatırımcılar borsadan çıkıp tahvil piyasasına koştular. Ama GSMH’nin düşüşü geçicidir. Büyük ihtimalle yukarı yönlü revize edilecektir “ diyen Federated Investors’ın Kıdemli Borsa stratejisti Phil Orlando, eğer yukarı yönlü revise edilmez ve büyüme aşağı trend yakalarsa, Çarşamba günü  Fed’in söylediklerinin ve yazdıklarının tersine Haziran’da sıkılaştırılmaya gidilmez, mesajını verdi.


Stratejistlerin çoğunluğuna göre, Fed faiz artışına Haziran’da gidecekmiş. JP Morgan,Morgan Stanley, Goldman Sachs analistlerinin çoğu Ocak, hatta Mart 2016'dan önce faiz artışına gidilmez diye tahminlerde bulunurken, şimdi bu tahminlerin tersine çevrildiğini gördük. Ama.. İşte aması önemli çünkü Yellen’in de zikrettiği gibi ABD ekonomisi verileri iyi gelirse, uluslararası faktörler (Avrupa, çöken Yunanistan, Rusya) gibi endişe verici faktörler daha fazla endişe vermezse, Haziran’da faiz artışını görürmüşüz.

 Tabi bunun karşıt görüşünde olanlar da yok değil. Piyasayı ikiye bölünmüş görebilirsiniz. Hiç şaşırmayın. Mesela tahvil fonlarından PİMCO’nun eski yöneticilerinden , yatırım dünyasının gururlarından Bill Gross: Fed’in sıkılaştırması acılı olmayacak, korkmayın, 2015’te hafif bir artış bekleyin, bu semboliktir, ardından beklemeye girerler demişti. Fed’in faiz artırısı kapitalizmi kurtaracaktır.” Diye iddialı konuşurken, St. Louis Fed başkanı James Bullard Cuma günü yaptığı demeçte, sıfır faiz politikaları ekonominin işine gelmiyor. İşsizlik üçüncü çeyrekte % 5 altına düşecektir. Büyüme devam edicektir. Faizlerin artırılması lazım dedi..

 
Peki Bullard’ın dediği büyümeyi bu çeyrek niçin göremedik? Yani büyüme neden büyüyemedi?

4. çeyrek tahmini %3.0-3.2 civarındayken, %2.6 lik bir büyümeyle karşılaşmamızın en büyük nedeni zayıf ticari yatırım, harcamalar, düşen federal hükümet harcamaları ve artan ithalat, dusen net ihracattır. Enerji fiyatlarındaki düşüş sayesinde %4.3 yukarı çıkan tüketici harcamaları bile son 11 yilin en ustlerine cikmis olan buyumeyi bu ceyrekte dusmekten kurtaramadı.  Aslında zayıf ticari harcamaların altında da petrol fiyatlarındaki sert düşüs var. Bunun birinci çeyrekte de devam etmesi ama geçici olması bekleniyor.

Capital Economics’ten Başekonomist Paul Ashworth “Endişelenecek bir durum değil, geçici” diye büyüme rakamlarını yorumlarken, Markıt’ten Chris Williamson ise “tüketiciye bağlı bir ekonominin içindeyiz. Tüketici harcamaları ile büyümenin devam etmesini beklemek irrasyoneldir” mesajını verdi.

Sonuç? 

ABD borsaları, ABD ekonomisinden duydukları endişeyi dile getirerek haftayı kapattı. GSMH hayalkırıklığı yarattı.  Altın dibe vurdu, dolar tırmandı, petrol kendine gelmeye çalıştı derken, GSMH sayesinde Cuma günü altın Ocak ayını % 8 yukarıda, dolar ise haftayı kırmızıda bitirdi. Normalde 3, 6 ayda görülecek çalkantıları Euro, İsviçre Franki, Avustralya ve Yeni Zelanda dolarları %5lik değişikliklerle 1 ayda gördüler. Bir ayda bu kadar büyük değişiklik hayra alamet değil. Ama bu hafta içinde, Danimarka’nın -0.5% a faizleri düşürmesi, Rusya Merkez Bankası’nın piyasayı sürpriz şekilde etkileyip faizleri 2 puan birden kesmesi , %17ten %15'e getirmesi de hayra alamet değil ki?

Hayırlı, bol kazançlı, sağlıklı, ve huzurlu haftalar dileklerimle.