Advertisement

Lafa gelince sorumluluk almaktan bahseder herkes ama genlerimizden midir nedir hiç gerçekten hatasını kabul edeni görmedim ben. Hem de hiçbir mevkide… Daha küçücükken başlamıyor mu ilk azarı işitmemizle “anne ben yapmadım o yaptı” diyerek suçu üstümüzden atma eğilimi? Büyüdükçe de çeşitli bahaneler, sorumluluktan kaçmalar vs…
Uzun zamandır hem duyarlı bir seçmen,  hem de bir gazeteci olarak seçim takip ediyorum.  İngiltere’de yapılan seçimlerin ardından, ipi iktidar olarak göğüsleyemeyen 3 farklı görüşteki parti başkanı da, bu yenilgi benim sorumluluğum diyerek istifa etti. Hem de seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz. Tam 52 dakika içinde. 1 Saat daha o görevde olmamaları gerektiğinin bilincindeydiler. Bir kültürün içine doğmak böyle bir şey olsa gerek. Kraliyet ile yönetilen bir ülke ama demokrasiyi iliklerine kadar sindirmiş bir gelenek. Şapka çıkartıyoruz biz ama, aslında ne kadar
da olması gereken değil mi? Daha bir kaç ay olmadı bile; körfez geçişinde geçici halatların kopmasında sorumluluğu bulunduğunu düşünen bir Japon mühendis bu utançla yaşayamam dedi. 1. Yılını büyük bir utançla andığımız Soma’da hangi sorumlu cezasını çekti? Üstünden onlarca yıl geçti depremin, korkusu hala yüreklerimizde, ama kumdan ev yapan müteahhitler günlerini gün ediyor hala… Örnekler o kadar çok ki biz ve bizim gibi ülkelerde.

Neyse biz dönelim bugüne.

Yaklaşık bir ay sonra seçim var. Kim kazanır, kim kaybeder bilemem. Ama şimdiden bildiğim bir şey var ki, ne sonucu tahmin edemeyen anket şirketleri hata yaptım diyecek, ne kaybeden parti lideri istifa edecek, herkes suçu bir başka yöne atacak, yine herkes sorumluluktan kaçacak.

Ne bileyim belki de yanılırım. Ama söz o an hatamı kabul edeceğim.