Advertisement

Şimdi sunun şurasında sömestr tatiline bir şey kalmadı.

Bu iki anlama geliyor.

Sevgili çocuk, senin için karnene bağlı olarak bir kâbus ya da rüya gibi tatil senaryom var.

Sevgili anne ya da baba, senin için de ya kabarmış bir kalp ya da üç vakte kadar haneden bir para çıkışı görüyorum…

Hadi açalım;

Sevgili yavrucak aylardır okula gidiyor geliyor, kurslara, piyano derslerine oradan spora ve eve gelen özel ders hocalarıyla kafa patlattıktan sonra sadece kendine ait olacağını umduğu sömestr tatili için heyecanlı. Düşünsene 15 gün yat borusu yok. Kalk borusu yok. Ders çalış diyen yok. Kurs yok. Yani henüz yavrucak öyle sanıyor. Karne iyi ise bir parça da rahat olabilir durumu ama tecrübelerim asla hayal ettiği kadar rahat olmayacağını söylüyor.

Sevgili ebeveyn, senin için ise karne iyi olsa bir türlü olmasa bir türlü. Her iki koşulda da zira ders çalışması konusunda çocuğu zorlayacaksın, ayrıca eğer izin mizin işlerini ayarlayabilirsen bir kış tatili kaçınılmaz görünüyor. Para pul onu nasıl ayarlarsın ben bilemem.

Şimdi bir iki tavsiye vereyim;

Tavsiyeler bütçeye göre değişiklik gösteriyor elbette. Ama endişeye mahal yok her bütçeye uygun teklifim var.

Malum sezon kış. Kayak muhabbeti revaçta. Şu halde yurt içi yurtdışı alternatifler değerlendirilebilir

Uludağ, Kartalkaya, Palandöken, Erciyes, Kartepe, Davraz, Ilgaz seçeneklerinizin arasında olabilir.

Yurtdışı tercih edecekleriniz için; Alpler’deki kayak merkezlerinden,  Fransa, İtalya, Avusturya’daki küçük dağ kasabaları pistlerine kadar alternatif mevcut. Biraz daha yakın olsun derseniz; Bulgaristan, Makedonya, Bosna Hersek’in de yıldızı parladı son zamanlarda benden söylemesi.

Yurt içinde böyle bir seyahat planlarsanız 3 / 4 gün için kişi başı ayırmanız gereken bütçe 700 /1.000 TL arası.

Yurtdışı seçeneklerde yine 3 / 4 gün için 129 Euro’dan 999’a kadar seçenek mevcut.

O kadar uzaklaşmaya ne gerek var derseniz. Çocuğunuzun yaşadığı şehri tanıması için güzel bir fırsat olabilir. Sonuçta müthiş tarihi zenginliği olan bir ülkede yaşıyoruz. Şehrinizin tarihi yerlerini öğrenmek hakkında bilgi almak için bkz. google. Gerisi bir yol parasına ve çocuğunuz için ayıracağınız vakte bakar.

Bir iki de uzman görüşü… Diyor ki uzmanlar (Asla ben değil) ders çalışma asla ihmal edilmemeliymiş, yoksa çocukta adaptasyon süreci uzarmış dönem açılınca, bir de uyku saatleri çok esnetilmemeliymiş, sonra yine okul açılınca en azından bir süre uyum sorunu yaşarmış.

Elbette okuma alışkanlığının devamı önemli, dolayısıyla kitap okumaya devam. Ama şunu n’olur unutmayalım; kitap okumak bir “boş zaman” işi değildir. Yani sadece tatilde değil her zaman buna vakit ayırmasını öğretin çocuklarınıza.

Çeşitli sosyal aktivitelere ağırlık verilebilir bu 15 gün içindeyken, tiyatro sinema olabileceği gibi, mesela bir cam fabrikasına götürebilir ve camın nasıl yapıldığını gözüyle görmesini sağlayabilirsiniz. Belki eline alıp yapa bile bilir.

15 gün sıkıştırılmış aktivite programı da çok bayıcı olabilir, derim ki biraz da dinlensinler.

Tatil planı yaparken onları da işin içine katın mutlaka. Hem bütçesi konusunda fikri olsun, hem de onun için gittiğinizi iddia ettiğiniz tatilde o da söz sahibi olsun. Seçiminin sorumluluğunu almayı da öğrenir böylece.

Ve lütfen kızmayın Ayşe Fatma, Ahmet Mehmet daha iyi karne getirdi diye. Anlamı yok çünkü onlar onlar bu yavrucak sizinkisi. Hem matematiği beceremiyor diye mükemmel bir tarihçi olmayacak demek değil bu. İlgi alanını bulmasına, sevdiği alanda çalışmasına izin verin, yüreklendirin onları. Evet, biliyorum onu çok seviyor ve onun için en iyisini düşünüyorsunuz. Ve biliyorum evet benim çocuğum yok. Dışarıdan ahkâm kesmesi ne de kolay değil mi? Naçizane minnacık bir öneri benim ki unutmayın günün sonunda, sadece “çocuk”  onlar… 

Hadi şimdiden size iyi gezmeler tozmalar…