Advertisement

Gelişmekte olan piyaslar 2009’un ikinci yarısından beri yatırımcıların sevgilisi konumundaydılar ve gerek Borsalar, gerek bono ve döviz piyasalarına çok ciddi girişler oldu. Ekim 2010’dan bu yana trendde bir değişiklik başladı. Ekim’i öne çıkarma sebebimiz FED’in yaptığı parasal genişleme hareketinin ikinci ayağını simgelemesi.

Kur savaşları veya bizim Nomura’da adlandırdığımız şekliyle “postmodern para politikaları” gelişmekte olan piyasalarda hem kur kazançlarını durdurdu; hem de borsalardaki performansı yavaşlattı. Postmodern politikalardan kastımız nedir?

Gelişen ülkelerdeki merkez bankalarının enflasyon risklerine karşı büyüme, finansal istikrar ve kura verdiği önemi arttırırken, enflasyona verilen önemi azaltması...

Bunun sonucu olarak iki önemli eğilim görüyoruz.

1. Amerikan hisse senetleri gelişen ülkelerden iyi performans gösteriyor (Birinci grafik). Bu hiç alışılagelmiş bir durum değil ve Amerikan hisseleri gelişen ülkeleri geçtiğinde (performans olarak) genelde risk iştahında bir azalma göstergesidir.


2. Daha önemli bir gelişme ise 10 yıllık bono faizlerinde gözüküyor. 2010’un en popüler ülkelerinde bono piyasasında satışlar başladı. Türkiye, Güney Afrika, Endonezya’da çok ciddi satışlar ve çoğu yatırımcının olumsuz olduğu Macaristan bonolarında çok kuvvetli bir performans gördük. Buradaki resim, yatırımcıların olumlu ve olumsuz olduğu ülkelerde pozisyon azalttığını gösteriyor.

Enflason riskleri ve postmodern politikalari, belirsizliği arttırıp, gelişen ülke bono ve borsalarının Amerika ve Avrupa’dan daha kötü bir performans göstermesine yol açtı. 2011 enteresan bir sene olacak.

Grafik 1: Dow Jones ve MSCI Gelişen Ülkeler, (2009-sonu = 100)


Grafik 2: 10 yıllık bono faizleri