Advertisement
EMTİA - ENERJİ ABONE OL

Çin, ticaret gerginlikleri ve koronavirüs ile ilgili kapsamlı bir inceleme altında bulunsa bile, 2060 yılına kadar karbon nötr olma hedefini pandemi sonrası yeşil dünyada aktif bir rol oynamak için bir fırsat olarak düşünüyor.

Bloomberg Intelligence (BI) analistleri Adeline Diab ve Simone Andrews’un tahminlerine göre, Çin’in yeşil politikaları ve 61 milyar dolar ‘yeşil borcun’ vadesinin 2023 yılında dolmasından dolayı, ülkenin yeşil borçlanması 2021 yılında ciddi derecede artacak.

Çin'in yeşil borçlanması artabilir

Bu 61 milyarlık dolarlık rakam tüm yeşil borçların yüzde 83’üne tekabül ediyor, yani Çin’in yeşil borçlarının büyük bir kısmının vadesi iki sene içerisinde dolacak. Bu da ülkeye gelecekte daha fazla yeşil borçlanma alanı sağlıyor.

Çin, 14. Beş Yıllık Plan’ını açıklamaya hazırlanırken, Eylül’de koyduğu 2060 yılına kadar karbon nötr hedefleriyle birlikte ekonomik toparlanmanın büyük oranda yeşil temelli olacağı düşünülüyor.

Çin 2019 yılında kullandığı petrolün yüzde 71’ini ve doğalgazın yüzde 45'ini ithal etti

Dünyadaki en büyük karbon yayıcısı olan Çin’in Beş Yıllık Planında açıklanacak strateji aynı zamanda küresel karbon salınımının nasıl bir gidişat izleyeceğini de belirleyecek.

Yeşil bir toparlanma hedefiyse sadece Çin’in ekonomik kalkınmasıyla ilgili değil, enerji güvenliğiyle de ilgili olacak. Küresel siyasi gelişmeler ülkeyi enerji bağımlılığını azaltmaya zorlasa da Çin 2019 yılında kullandığı petrolün yüzde 71’ini ve doğalgazın yüzde 45'ini ithal etti.

Böylece karbon salınımını azaltma hedefleriyle birlikte yaşanacak yeşil enerji geçişi de, serbest ticaretin sekteye uğradığı bir dünyada, Çin’in enerji güvenliğini sağlamasında önemli bir rol oynayacak.

Enerji güvenliğinin direği kömürken Çin 2060 yılında nasıl karbon nötr olabilir?

Fakat Çin her ne kadar 2060 yılında karbon nötr olma hedefini koysa da ülkenin enerji güvenliğinin mihenk taşı kömür. Çin’in 2019 yılındaki elektrik üretiminin yüzde 57’sini kömür kullanan termik santraller oluşturuyor. BI analistleriyse bu oranda 2025 yılına kadar bir değişiklik yaşanmayacağını öngörüyorlar.

Analistler, ithal edilen petrolün oranının 2025 yılında yüzde 50’ye düşmesini beklerken, Çin’in ithal ettiği gazın oranının ise yüzde 45’ten yüzde 22-30 aralığına düşeceğini düşünüyorlar.

Çin’in bu kadar fazla kömür tüketimine rağmen 2060 yılında koyduğu karbon nötr hedefini yakalaması ise termik santrallerini geliştirmesine bağlı.

Uluslararası Enerji Ajansına göre, “Ultra Süper Kritik” (USC) olarak geçen termik santral tasarımı üretilen her bir birim elektrik için karbon salınımını yüzde 23 düşürüyor. Çin ise dünyada inşa edilen ya da kullanımda olan USC tipi santrallerin yüzde 75’ine ev sahipliği yapıyor.

Nükleer santrallerin enerji üretimindeki payı artacak

Fosil yakıt harici enerji kaynakları 2019 yılında Çin’in enerji üretiminin yüzde 15’ini oluştururken, 2025 yılındaysa bu oranın yüzde 21’e ulaşması bekleniyor. Nükleer santrallerin elektrik üretimindeki payının ise aynı süre zarfında yüzde 4.8’den yüzde 7’ye çıkacağı düşünülüyor.

Tüm bunlar düşünüldüğünde Çin'in yeşil tahvil ihraç ederek borçlanmasının önümüzdeki beş yıllık dönemde giderek hız kazanacağı düşünülüyor.