Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Mayıs 2019 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verileri açıklandı.

Buna göre cari işlemler hesabı Mayıs'ta 151 milyon dolar fazla verirken, 12 aylık cari açık 2 milyar 370 milyon dolar ile 16 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Ekonomistler cari açık verilerini Bloomberg HT’ye değerlendirdi:

Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Haluk Bürümcekçi;

“Ödemeler dengesinde bir sürpriz yok. Daha önce bildiğimiz eğilimler devam ediyor. Muhtemelen gelecek ay haziran sonu itibari ile ufak bir fazla verecektir. 0,2 milyar dolar civarında bir fazlaya dönebilir. Bir süre daha fazlada devam eder gibi duruyor. Sonrası ise büyümede toparlanma olup olmayacağına bağlı bir durum. Haziran’da yıllık olarak fazlaya geçecek olsak da aylık olarak açık verebiliriz. Fakat Temmuz ve Ağustos da yüksek fazla görülecektir”

“Finansman tarafı her ay olduğu gibi çok dalgalı. Merkez Bankası rezervlerinde artış gözleniyor. Bu durum daha çok fazla verilmesinden değil de net hata noksandan kaynaklanmış duruyor. Burada portföy çıkışlarının ve dış kredilerin azalmaya devam ettiğini görüyoruz” dedi.

Tacirler Yatırım Başekonomisti Özlem Bayraktar Gökşen; 

“Yıllık trende bakmak çok önemli çünkü aylık trende beklentilerin biraz daha altında bir fazla verildi. Yıllık rakamlara bakıldığında geçen senenin Mayıs ayından beri devam eden aşağı yönlü trendin görüyoruz. Haziran ayı itibari ile bunun fazlaya dönmesini bekliyoruz. Yaz ayları boyunca da fazla olarak devam etmesini bekliyoruz. Yılın son çeyreğinde tekrar açığa dönme ihtimali söz konusu. Bizim beklentimiz yılsonunda 4,5 milyar dolarlık bir cari açık, bu da GSYİH’nin 0,6’sına denk geliyor. Riskler daha aşağı yönlü, yani az açık verme yönünde. Cari işlemlerdeki gerilemenin çok hızlı bir şekilde ilerleme kaydettiğini gördük. Kendi tahminlerimizde de aşağı yönlü risklerin olduğunu belirtmek isteriz”

“Finansman tarafında dalgalanma görsek de genel kompozisyonda bir değişiklik yok. Ana sermaye hareketi kalemine baktığımızda önemli bir daralma da söz konusu, yani ciddi bir sermaye girişi olmadığını görüyoruz. 12 aylık ortalamalara bakıldığında nispeten bir miktar fazlaya geçilmiş durumda” dedi.