Advertisement
HABERLER ABONE OL

 

Türk bankacılık sektörünün duayen isimlerinden olan Mehmet Sezgin’in Silikon Vadisi'nde kurduğu fintech girişimi myGini ABD'lerin kartlarına yön vermeye başladı. Karıyeri boyunca Pamukbank’da Bank24'ü, Europay/MasterCard’ın Türkiye ve Orta Asya ofisini, Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş'yi kuran Mehmet Sezgin, 2012 Mayıs başı itibarıyla Garanti Bankası'nın ana ortağı BBVA’nın küresel ödeme sistemlerini biriminin başına getirilmişti. Bu görevini 4 yıl sürdüren Sezgin, 2016 yılında yeni bir şirket daha kurmak için Silikon Vadisi'nin yolunu tutmuş yaklaşık bir buçuk yıl önce ve kendi fintech şirketi myGini'yi kurdu. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programının konuğu olan Sezgin, kuruluşlarından bu yana ürün çıkarma konusunda istediklerini yaptıklarını ve artık müşterilere gitme aşamasında olduklarını söyledi.

 

ABD, MEKSİKA VE KANADA'DA BANKALARLA MASADA

Müşterilerine gitme konusunda Meksika'da bir banka ile anlaştıklarını ve çalışmaya başladıklarını söyleyen Sezgin, "Kanada'da da bir kaç banka ile görüştük. ABD'de ise bir çok banka ile görüşüyoruz. ABD'de henüz bir banka ile anlaşmadık ama sona yaklaştığımız iki üç banka var. sene sonundan önce onları da imzalarız" diye konuştu. Mastercard, Garanti Bankası ve BBVA'daki görevleri sürecinde yurtdışı ülkelerle ilgili önemli gözlemlerde bulunduğunu kaydeden Sezgin, en önemli gözleminin ABD'de ve bir çok ülkede bankaların bireysel ve perakende bankacılıkta teknolojiye yeterince yatırım yapılmaması olduğunu söyledi. Chipli kart, bonus, kampanya, taksit gibi uygulamaların Türkiye'de çok doğal geldiğini ancak yurtdışına çıkıldığında sadece bir kaç ülkede bu uygulamaların görüldüğünü belirten Sezgin, myGini ile bilgi birikimini başta Amerikan bankaları olmak üzere diğer ülkelere ihraç etmeyi hedeflediklerini söyledi.

'ABD BANKALARINA ALTYAPI HİZMETİ VERİYORUZ'

ABD'de irili ufaklı 8 binin üzerinde banka olduğunu kaydeden Sezgin, büyük bankalar dışında, büyük çoğunluğunun ise yeterince teknolojik yatırımlarının bulunmadığını ve bu alanda önemli bir boşluk olduğunu dile getirdi. myGinin 'kartlarınıza sihir katalım' sloganıyla diğer Amerikan bankalarına alt yapı hizmeti veren bir fintech girişimi olduğunu ifade eden Sezgin, "bankaların mevcut kartlarına bonus, puan gibi özellikleri, sadakat programlarını veriyoruz. Bu ve buna benzer hizmetleri bankalara sunan bir finansal teknoloji şirketiyiz aslında" dedi.

ABD'de 8 binden fazla banka olması myGini gibi fintech şirketleri için büyük avantaj sağladığını kaydeden Sezgin şöyle devam etti: ", büyük bankaların IT birimlerine yatırımları oluyor. Ama küçük bankaların yeterince olmuyor. ABD pazarında yaklaşık 2 milyar adet mağaza, banka ve kredi kartı var. Kartlarla yapılan alışveriş hacmi 6.4 trilyon dolar. Böyle bir pazarda olmak büyük bir avantaj. Tabi ki de yüksek rekabet de var. Ama bu işi yapacaksanız Silikon Vadisi'nde yapıp daha sonra diğer ülkelere gitmek mantıklı diye düşüyorum. ABD'de bankalar hala internet siteleri ile çalışıyor. İnsanlar inanmıyor ama hala tıkır tıkır çalışan bir havale ve EFT istemi yok. Dolayısıyla burada fintechler, olmayan bir şeyi ortaya koyarak çok hızlı büyüyebiliyor. Bankacılığın eksik kaldığı yerleri Fintechler iyi dolduruyor."

'TÜRKİYE'DEKİ FINTECHLER DAHA FAZLA ÇALIŞMASI GEREKEN KONULAR VAR'

Türkiye'deki fintech girişimlerini de değerlendiren Sezgin, Türkiye'de ödeme sistemleri çok geliştiği için fintechlerin büyük çoğunluğunun bu alana baktığını söyledi. Diğer taraftan bakıldığında bankaların hala KOBİ'lere, küçük şirketlere kredi verirken zorlandığını kaydeden Sezgin, "Bu kadar çok veri varken, bu verilerin daha iyi harmanlanıp, daha iyi karar verilmesine yardımcı olmaları, mutlaka bütün fintechlerin daha fazla çalışması gereken bir konu" değerlendirmesinde bulundu.