Advertisement
HABERLER ABONE OL

Netaş Siber Güvenlik Hizmetleri Direktörü Fatma Hacıoğlu Doğar, yapay zeka, blockchain teknolojisi ve otomasyon gibi konuların artık daha fazla hayatımızın içinde olacağını ve bu duruma kendimizi alıştırmamız gerektiğini söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına katılan Hacıoğlu Doğar, bu durumu konumlandırırken sadece siber tehditleri incelemenin yeterli olmadığını, beraberinde risk ve süreç yönetimi ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. İnsan kaynağının çok önemli olduğunun altını çizen Hacıoğlu Doğar, risk bazlı kurumların regülasyonları baz alarak strateji belirlemeleri gerektiğinin altını çizdi.

 

 

'SİBER GÜVENLİK ALANINDA EKOSİSTEM YARATMAK GEREKİYOR'

Şu anda siber güvenlik sektöründe Türkiye'de çok fazla şirketin oluğunu kaydeden Hacıoğlu Doğar, "Türk şirketleri olarak kendi içimizde birleşmemiz gerekiyor ve bazı konsorsiyumlar oluşturmamız gerekiyor. Fintech ekosistemi gibi siber güvenlik alanında da bir ekosistem geliştirilmeli. Yerli siber istihbarat platformu kurmalıyız. Bunu şuandaki Türkiye'deki yerli şirketlerle beraber yapabiliriz" diye konuştu.  ABD ve İngiltere'de bu şekilde konsorsiyumlar olduğunu belirten Hacıoğlu Doğar, bu konsorsiyumların Ar-Ge ve eğitim gibi bir takım konularda da standartları oluşturduklarını söyledi.  

'SON KULLANICI GÜVENLİĞİ HAYATIMIZA DAHA ÇOK GİRECEK'

2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre, gelişmekte olan ülkelerde bankaların yüzde 95'inin dijital dönüşümü hedefleri arasına almış durumda olduğunu vurgulayan Hacıoğlu Doğar, 2018 yılında ise bankaların siber güvenlik ve veri yönetimini sağlamayı düşündüklerini ve gerekli yatırımları iş plana aldıklarını ifade ettiklerini söyledi.  Hacıoğlu Doğar, Türkiye'deki bankacılık sektörünün de aynı şekilde bu duruma uyum göstermesinin memnuniyet verici olduğunu sözlerine ekledi.  Önümüzdeki 2-3 yıl içinde son kullanıcı güvenliğinin hayatımıza daha fazla gireceğini belirten Hacıoğlu Doğar, "İnsanların eğitilmesi de büyük önem taşıyor. Sürekli tehditler değişiyor. Buna bağlı olarak insan kaynağı da çok önemli hale geldi" değerlendirmesinde bulundu.

'EN FAZLA SALDIRI E-POSTA İLE OLUYOR'

İstatistiklere bakıldığında en fazla siber saldırının e-mail yoluyla geldiğini ifade eden Hacıoğlu Doğar, "Maile gelen bir linke tıkladığınızda nerelere kadar gidebileceğini iyi bilmek ve anlamak gerekli" dedi.  Hacıoğlu Doğar,  "Eskiden kurumların zaafiyet verdiği noktalardan girip kurumlara zarar vermeyi düşünen saldırganlar, şu anda kurumların en değerli olan noktaları lan müşterilerine odaklanıyorlar" diye konuştu.

TÜRKİYE AVRUPA'DA EN ÇOK SALDIRI ALAN İKİNCİ ÜLKE

Bankacılığın siber güvenlikte en gözde sektörlerden biri olduğunu belirten Hacıoğlu Doğar, siber suçların küresel ekonomiye maliyetinin ise 2014 yılında 445 milyar dolar iken, geçen yıl itibarıyla 600 milyar dolara yaklaştığını söyledi. Hacıoğlu Doğar, "Bu rakamın 2021 yılında 6 trilyon dolara çıkması bekleniyor" diye konuştu. 

Türkiye'nin Ocak–Şubat 2018 verileri değerlendirildiğinde Avrupa’da Almanya’nın ardından en çok saldırının belirlendiği ikinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Hacıoğlu Doğar, Türkiye’de geçen yılın sadece ilk iki ayında 6.5 milyara yakın siber tehdidin engellendiğini sözlerine ekledi.