Şekerbank Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aybala Şimşek, müşteri ihtiyaçlarının yalnızca büyük kentlerde değil kırsalda da değiştiğini söyledi. BloombergHT'de Finansal Teknoloji programına konuk olan Şimşek, uçtan uca toplamda 20 projeden oluşan bir transformasyon programı uyguladıklarını söyledi. Anadolu bankacılığı misyonunu daha iyi yerine getirmek üzere bir dijital strateji belirlediklerini kaydeden Şimşek, teknolojik dönüşümdeki ana amacın, veriye ulaşmak, veriyi daha iyi ve sorumlu bir şekilde kullanarak karar verme süreçlerine katkıda bulunmak olduğunun altını çizdi.

Şekerbank'ın en önemli özelliğinin  hem aktif hem de pasif tarafta oldukça tabana yaygın bir portföy yapısına sahip olması olduğunu kaydeden en Şimşek, "Biz adet bankacılığı yapıyoruz. Bizim için 100 milyon lirayı bir kişiye değil 100 kişiye vermek daha önemli. Bu aynı zamanda veri demek. Dolayısıyla transformasyonun bir kısmında veriye dayalı modellemelerle sahanın etkin yönetimi, müşteri bazlı fiyatlama projeleri ve en önemlisi de süreç optimizasyonu ve bu süreçlerin dijital kanallara uygulanması. Çünkü bizim dijitalleşme yolculuğumuz biraz içten dışa bir yolculuk" dedi.

'KOBİ VE TARIM BANKACILIĞINDA DİJİTALLEŞME GELİŞTİRİYORUZ'

Şekerbak'ın toplam kredi portföyünün yüzde 55'inin KOBİ kredilerinden oluştuğunu, sektörde bu oranın yüzde 25 olduğunu vurgulayan Şimşek,   KOBİ ve tarımın banka için büyük önem taşıdığını ve bu alanlarda önümüzdeki dönemde dijital uygulamaları geliştireceklerini belirtti. Şimşek, "Aslında bizim dijital bankacılığımız kırsalda dijital bankacılık olacak" dedi.

'MERKEZ DIŞI BÖLGELERDEN MOBİLDEN ULAŞILABİLECEK ÖNEMLİ BİR NÜFUS VAR'

Türkiye'de mobil abonelik penetrasyonu anlamında yüzde 93 gibi bir oranla oldukça yüksek olduğunu ifade eden Şimşek, mobil bankacılık kullanım oranın yüzde 68 olduğunu, dolayısıyla merkez dışı yerlerde halen mobilden ulaşılabilecek bir önemli kesimin olduğunu vurguladı. Bir yanda mobil bankacılık ile ilgili böyle bir resim varken, diğer yandan Türkiye'de bütün gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi finansal erişimin kısıtlı olması durumunun da olduğunu kaydeden Şimşek, "Yaptığımız araştırmalara göre Türkiye'de hala 15 milyon kişi finansal sisteme hiç dahil olmamış" dedi.

'FİNANSAL ERİŞİMİ DİJİTAL VE MOBİL KANALLARLA AYGINLAŞTIRACAĞIZ'

Bu rakamın yaklaşık 800 bininin esnaf ve KOBİ olduğunu vurgulayan Aybala Şimşek şöyle devam etti: "Halen üretimin bel kemiği olan KOBİ'nin alt segmentler olan mikro işletmeler, esnaf, küçük üretici, kadın üreticilerin hala finansal kaynaklara ulaşımı yetersiz. Bu kesime özel kredilendirme süreçleri yok. Çünkü bu kesim KOBİ ile bireysel arasında sıkışmış bir kesim. Bunların daha önceden bir bankacılık geçmişi ve belli bir skoru olmadığı için krediye talepte bulunduklarında geriye dönük bir skorlama yapılamıyor. Dolayısıyla bu kesimin hane halkı gelirini hesaplayarak nakit akışına dayalı, biraz daha terzi usulü bir hizmet sunulması gerekiyor. Nakit akışına dayalı kredilendirme modelini dijital kanallara entegre edip, bildiğimiz daha finansal olmayan datalardan beslenen bir skorlama ile bu kesimin finansal erişimini yaygınlaştırmak. Yani amacımız daha da kırsala gitmek. Finansal erişimi dijital kanallarla ve mobil ile yaygınlaştırmak."

Dijitalleşmede birinci amaçlardan birinin verimliliğin sağlanması ve network optimizasyonunun sağlanması olduğunu belirten Şimşek, Şekerbank'ın şube ağının çok değerli olduğunu ve şubelerin ana kanal olmaya devam edeceğini söyledi. Şube çalışanlarını daha fazla mobilize etmek için dijitalleşmeyi kullanacaklarını vurgulayan Şimşek, 273 şubesi olduğunu ve şube kapatmayacaklarını ifade etti.

'FINTECHLERLE İŞBİRLİĞİ EN ÖENMLİ BAŞIKLARIMIZDAN BİRİ'

Şimşek, bankanın hissedarlarından olan Dünya Bankası kuruluşu Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile birlikte bir dijital strateji oluşturmak üzere görüştüklerini söyledi. Şimşek, "Bu stratejide fintechlerle işbirliği en önemli başlıklardan biri. Bu işbirliklerinde de aynı bizim bankamız gibi daha niş alanları benimsemiş, daha kırsalı ve finansal erişimi artırmak isteyen fintechlerle işbirlikleri hedefliyoruz" diye konuştu. Bu noktada bir diğer önemli avantajın ise üç yıllık transformasyon sürecinin Boston Consulting Group danışmanlığında yürümesi olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bizim yereldeki bilgi birikimi ile onların uluslararası tecrübelerini birleştiriyoruz" dedi.