Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya'nın artık terör örgütünü bir suç örgütü değil terör örgütü olarak ilan etmesini gerektiğini söyledi.

Bozdağ, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Münih kentinde Almanya ile Türkiye arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının 50. yılı vesilesi ile düzenlediği bir programda konuşma yaptı.

Terörün dünyanın neresinde olursa olsun ona karşı ortak tavır konulması gerektiğini belirten Bozdağ, ''Bir ülkede terör eylemi yapanlar bir başka ülkede himaye görürlerse ,o zaman o terörle ilgili en fazla onu himaye edenler zarar görür'' dedi.

Terör örgütlerine karşı işbirliği yapılması gerektiğine işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:

''Doktorları, insanlara sıhhat dağıtanları öldürerek, din adamlarını öldürerek, insanlara doğruyu öğretenleri öldürerek, ebeleri öldürerek, hemşireleri öldürerek, pikniğe çıkan insanları öldürerek, orada yol yapan makinaları yakarak, yol yapan insanları kaçırarak, dünyanın neresinde masum insanları vahşice öldürerek hak arama olur? Yok öyle bir şey... Onun için biz nerede olursa olsun terör örgütlerine karşı mutlaka işbirliği içinde olmamız lazım. Almanya'da olduğunda Türkiye olarak Almanya'nın yanında olmalıyız. Başka bir ülke olduğunda orada olmalıyız. Biz 11 Eylül saldırıları olduğunda Amerika'nın yanında yer aldık. El Kaide sözkonusu olduğu zaman yine tavrımızı açıkça ortaya koyduk ve El Kaide terör örgütüne karşı yapılan mücadelede de biz yine dünyanın olduğu yerde olduk. Dünyanın neresinde terör varsa, kime karşı olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti terörün karşısında işbirliği içerisinde olmayı kendi öncelikleri arasına almıştır. Çünkü biz terörün artık sınır tanımadığını, vatan, millet, ırk, din, mezhep tanımadığını biliyoruz ve başka yerde olsa, eğer tedbir alınmazsa, onun bize bulaşacağının farkındayız. O nedenle de işbirliğine çok önem veriyoruz. Almanyalı dostlarımızın da bu noktada hassasiyet göstereceğine yürekten inanıyoruz''

Cumhurbaşkanı Gül'ün Almanya ziyaretinde Humboldt Üniversitesinde konuşturmamak için bir süre eylem yapıldığını hatırlatan Bozdağ, ''Suç örgütü ile terör örgütlerini birbirinden ayırmak ve Almanya'nın artık PKK'yı bir suç örgütü değil terör örgütü ilan etme zorunluluğu ortadadır. Bunu yapması lazım. İnanıyorum Almanya bu noktadaki politikalarını bir kez daha gözden geçirme gereği duyacaktır'' ifadesini kullandı.



-Almanya'daki vatandaşların oy kullanması ve Mavi Kart-



Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanma ile ilgili geçen dönem bir çalışma yapıldığını, ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kısmını iptal ettiğini, YSK'nın da şartlar el vermediği gerekçesi ile yurt dışındaki vatandaşların oy kullanamadıklarına işaret eden Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı çerçevesinde bir çalışma başlattıklarını ve gelecek ilk seçimde Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelerde oy kullanma imkanı bulacaklarını ifade etti.

Almanya hükümetinin de bu konuda anlayış gösterdiğini ve mutabakata da varıldığını belirten Bozdağ, kanunun değiştirildiği takdirde oy kullanılacağını, şu an için de kanun çalışmasını tamamladıklarını ve bu yasama döneminde meclise getirileceğini kaydetti.

Çifte vatandaşlıkla ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle Türkiye açısından sorunları aza indirmek için geçmişte bir adım atıldığını ve Mavi Kart uygulaması getirdiklerini hatırlatan Bozdağ, ancak bu konudaki uygulamada bir çok sıkıntının yaşandığına dikkati çekti.

''Şimdi bu aksamaları ve sıkıntıların neredeyse tamamına yakınını kaldıran bir düzenlemeyi de TBMM'ye gönderiyoruz'' diyen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Mavi Kartlara da kimlik numarası verileceğini belirterek, ''Bir kaç konu hariç büyük bir bölümünü vatandaşların sahip olduğu hakların neredeyse tamamına yakınını Mavi Kart sahibi eski vatandaşlarımızın vatandaş gibi kullanmalarının yolunu açacak'' dedi.

Bozdağ, Mavi Kart konusunda çalışmanın sonuna gelindiğini de kaydetti.



-Türkiye'den Almanya'ya iş göçü ve entegrasyon-



Türklerin Almanya'ya göçünün çok önemli bir olay olduğunu ifade eden Bozdağ, ''İnsan olduğu yerde hesapların tutma ihtimali hiç bir zaman olmadı. Gelenler dönme ümidi ile geldiler ama dönemediler. Kimi şartlar gereği dönemedi. Kimisi isteyerek dönmedi, bilerek kaldı. Zaman içinde geldiğimiz noktada artık burada yaşayan işçilerimizin, vatandaşlarımızın hem kendinin geleceğini hem de evlatlarının geleceğini Almanya'nın geleceği ile birlikte görmeye başladılar'' diye konuştu.

Hem Türkiye'nin, hem Almanya devletinin ve eyaletlerinin ve hem de bu ülkede yaşayan Türklerin kendi durumunu yeniden değerlendirmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Artık burada göç yok. Göçmüş insan da yok. Artık burada Almanyalı Türkler var. Almanya'yı vatan gibi görmeye başlamış Türkler var. Gerçek bu. Biz bu gerçeği görüyoruz. Alman dostlarımızın da bu gerçeği görmesi ve ona göre tedbir alması lazım. Onun için entegrasyon tartışması yaparken entegrasyondan ne anladığımızı ortaya koysak anlaşmak daha kolay olur.

Bizim Türkiye olarak entegrasyondan anladığımız Almanlaşmak değil. Almanca'yı ana dili gibi, Türkçe'yi yabancı dili gibi konuşan nesiller bir entegrasyon ürünü değil, bir asimilasyon ürünü. Hem Almancayı çok güzel konuşan hem de Türkçeyi iyi konuşan kendi kültürü ile var olan, kendi kimliği ile yer bulan, saygı duyulan bir kişi. Toplum, öylesi bir kabulü ortaya koyduğu zaman, orada entegrasyon diye bir dert olmaz. Bizim anladığımız entegrasyon birlikte yaşama kültürüdür.''

Adaletin ve hoşgörünün egemen olduğu yerde, kimse kimseyi değiştirmeye kalkmadığı yerde mutlaka büyük başarıların, büyük devletlerin olduğunu ve büyük kültürlerin doğduğunu belirten Bozdağ, çünkü burada herkesin aklından, herkesin kültüründen herkesin becerisinden istifade etme imkanının doğduğunu kaydetti.

Almanya'daki Türklerin bu ülkeyi vatanı olarak ve kendilerini bu ülkenin bir parçası olarak gördüklerini ve eşit muamele beklediklerini ifade eden Bozdağ, Türklerin Alman vatandaşı olmalarını teşvik ettiklerini, Türklerin bu ülkede Almanca öğrenerek başarılı olacaklarını, Türklerin de başarının yolunun buradan geçtiğini bildiklerini ve emek verdiklerini belirtti.

Almanya'da çok sayıda başarı elde etmiş Türkün bulunduğunu ifade eden Bozdağ, ''Bugün güçlü bir Almanya varsa, modern bir Almanya varsa, ekonomisi ile dünyada lider sayılabilecek bir Almanya varsa burada elbette Almanların büyük payı var, ama onların yanında en çok payı olan milletlerden birisi Türklerdir'' ifadesini kullandı.

Almanya'da yaşayan Türklerin, Almanlardan kendilerine daha fazla hukuk alanında, daha fazla insan hakları alanında diğerlerine nazaran daha fazla iyilik yapılmasını değil, diğerleri ile aynı muameleyi yapılmasını istediklerini belirten Bozdağ, aile birleşiminde çıkartılan zorlukları insan hakları ihlali olarak nitelendirdi ve bu uygulamanın insanların hissiyatını bozduğunu kaydetti

Türkiye'nin ekonomisinin güçlendiğini ve iyi noktada olduğunu belirten Bozdağ, Almanya'nın vizeleri kaldırması durumunda Türkiye'den Almanya'ya değil, Almanya'dan Türkiye'ye giden insanların sayısının çoğalacağını, Türkiye'de başarılı bir yapı ortaya çıktığını, değişimin hızla devam ettiğini ve Türkiye'nin artık büyük bir ekonomiye sahip olduğunu belirtti.

Almanya'dan Türkiye'ye yetişmiş insanların geldiğini ifade eden Bozdağ, bunun sebebinin Almanya'nın uyguladığı bir takım yanlış politikalardan kaynaklandığını, entegrasyonu başarmış insanların Türkiye ve başka ülkelere gittiğini, Alman yetkililerin bunu düşünmesi gerektiğini kaydetti.

Toplantıda bir konuşma yapan Bavyera eyaletinin uyum sorumlusu Martin Neumeyer de, Türkiye'den Almanya'ya iş göçünün bazı engeller olmasına rağmen bir başarı hikayesi olduğunu ifade etti.

Almanca bilmenin önemli olduğunu ifade eden Neumeyer, değişik konularda var olan sorunları gidermek için karşılıklı konuşmanın önemli olduğunu kaydetti.

Toplantıya, Ak Parti Milletvekilleri Ömer Faruk Öz ve Hüseyin Bürge, Avrupa Parlamentosu Üyesi İsmail Ertuğ, UETD Genel Başkanı Hasan Özdoğan, UETD Bavyera Başkanı Fikret Özdemir ve çok sayıda kişi katıldı.

Bozağ, toplantının ardından Türkiye'ye döndü.