Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

AB liderlerinin geçtiğimiz hafta sonu pazar günü katıldığı AB zirvesinden sonra Euro Bölgesi liderleri yarın Brüksel'de bir kez daha toplanacak.

Pazar günü yapılan zirvede bankaların güçlendirilmesi konusunda ulaşılan kapsamlı anlaşmadan sonra Euro Bölgesi liderleri yarınki zirvede iki yıldır süren ve küresel ekonomiyi tehdit eden borç krizinin aşılmasında ''kapsamlı stratejiye'' son şeklini vermeye çalışacaklar.

Liderler, toplantıda bankaların sermaye artırımı, ekonomik yönetim ve denetleme, Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ile ilgili düzenleme ve Yunanistan için yeni yardım paketi konusunda anlaşma sağlanması konularını değerlendirecekler.

-Bankaların sermaye artırımı-

Avrupa Bankacılık İdaresinin (EBA), Avrupalı bankaları Yunanistan'ın borcundan ve krizin daha fazla yayılmasından kaynaklı kayıplara karşı korumak amacıyla güçlendirmek için bankaların 100 milyar euro kadar sermayeye ihtiyaçları olduğu yönündeki değerlendirmesini, AB üyesi ülkeler kabul ettiler.

Avrupalı bankaların sermaye artırımı için önce öz kaynakları ya da piyasadan kaynak bulması, bu olmazsa hükümetlere başvurması önerildi. Son çare olarak EFSF'nin, hükümetlere bankaların sermaye artırımına yardımcı olması için kaynak sağlamada kullanılması tavsiye edildi.

Konuyla ilgili nihai ayrıntılar yarın maliye bakanları tarafından onaylanacak ve bankalara sermaye artırımı için Haziran 2012'ye kadar süre verilecek.

-Ekonomik yönetim ve denetim-

Euro Bölgesi liderleri, bölge üyesi ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 3 olarak belirlenen bütçe açığı ile GSYH'ye oranı yüzde 60 olarak belirlenen kamu borcu limitlerini ihlal edenlerin cezalandırılması dahil üye ülkelerin kamu finansmanlarının kontrol altında tutulması için sıkı kurallar uygulanmasını kabul ettiler.

Ayrıca Euro Bölgesinde makroekonomik politikaları daha iyi koordine etmek için ulusal bütçe planları yakından izlenecek.

Euro Bölgesi maliye bakanlarını biraraya getiren Euro Grubunun nasıl yönetileceği dahil AB'de bazı karar alma mekanizmaları değiştirilecek.

Yılda iki kez Euro Bölgesi zirvesi düzenlenerek, bölge liderlerinin ekonomik işbirliği konusunda daha yakından çalışabilmesi olanağı yaratılacak.

Euro Bölgesi liderleri, ihmalkar Euro Bölgesi hükümetlerinin ulusal bütçelerine doğrudan müdahaleye olanak yaratacak AB anlaşmasında muhtemel değişiklikler dahil, ekonomik yakınlaşmayı ve mali disiplini güçlendirmede daha fazla adım atmayı düşünüyorlar.

AB liderleri AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy'dan, konuya ilişkin Aralık ayında kendilerine bir rapor sunmasını istediler.

-Avrupa Finansal İstikrar Fonu-

Geçen yıl kurulan ve şimdiye kadar Portekiz ve İrlanda'nın kurtarma paketlerinde kullanılan 440 milyar euroluk EFSF, Euro Bölgesi ülkelerinin garantilerine ve uluslararası piyasalarda tahvil ihraç ederek kaynak yaratıyor.

Finansal piyasalar, EFSF'nin, bölgenin üçüncü ve dördüncü büyük ekonomileri İtalya ve İspanya'daki borç sorunlarının üstesinden gelmede yeteri kadar büyük olduğu konusunda ikna olmuş değil. Euro Bölgesi liderleri, hükümetlerin verdiği garantileri artırmaksızın, fonu büyütmenin yollarını bulmaya çalışıyorlar.

Fransa, EFSF'nin bir bankaya dönüştürülerek Avrupa Merkez Bankasından (ECB) düşük faiz oranlarıyla borçlanabilmesine ve ülkelere kredi verilmesine fırsat yaratılmasını savundu. Ancak, Almanya ve ECB bu öneriye pazar günü yapılan AB zirvesinde, AB anlaşmasını ihlal ettiği gerekçesiyle karşı çıkınca Fransa önerisinden vazgeçmek zorunda kaldı.

Liderler, EFSF konusunda muhtemelen birbirine bağlı olarak, EFSF'nin, Euro  Bölgesi'nde ihraç edilecek yeni tahvillerin bir kısmına garanti sağlamasında kullanılmasını ve özel yatırımcıları çekmek için ''özel amaçlı yatırım aracı'' (SPIV) oluşturulmasını gerektirecek iki seçenek üzerinde duruyor.

Sigorta planına göre, İtalya ve İspanya'nın yeni tahvil ihracında EFSF muhtemel kayıpların yüzde 20-30'unu garanti edebilecek ve böylece, Avro Bölgesi borçlarını satın almanın güvenli olduğu konusunda finansal piyasalar ikna edilmeye ve güven oluşturulmaya çalışılacak.

EFSF, Euro Bölgesi ülkelerine krediyi verebilecek ve ilk ve ikincil piyasalarda tahvil satın alacak SPIV'nin kayıplarının ilk kısmını karşılayacak.

-Asıl sorun Yunanistan-

Euro Bölgesi liderleri, geçen yıl AB ve IMF'nin 110 milyar euro kurtarma paketini kabul eden Yunanistan için yeni yardım paketi üzerinde anlaşmaya varmaya çalışacaklar.

AB liderlerinin 21 Temmuz'da düzenlediği AB zirvesinde Yunanistan için 109 milyar euro olması düşünülen ikinci kurtarma paketinin şimdi muhtemelen daha da büyütülmesi dillendiriliyor. Temmuz ayındaki zirvede ayrıca ellerinde Yunan tahvilleri bulunduran bankalar ve finansal kuruluşların bu tahvillerde yüzde 21 kaybı göze alması, böylece Yunanistan'a şimdi ve 2014 arasında borçlarında 50 milyar euroluk bir rahatlama sağlaması kabul edilmişti. Ancak henüz kesinleşmeyen bu anlaşmanın yarın yeniden görüşülmesi gerekiyor.

Hükümetler, özel sektöre Yunanistan'ın borçlarını ''gönüllü olarak'' yüzde 50-60 oranında silmesi için baskı yaparken, anlaşmanın yeniden görüşülmesinde isteksiz davranan bankalar Yunanistan'ın borçlarının yüzde 40'ını silmeyi önerdiler.

Yunanistan'ın borcunun orta vadede sürdürülebilir olması için bu ülkenin borçlarının yüzde 60 kadar silinmesi gerektiği yönünde AB ve ECB ile birlikte bir rapor açıklayan IMF, Yunanistan'ın borçlarının gönüllü ''saç tıraşına'' tabi olmasının yeterli olup olmayacağına şüpheyle yaklaşıyor.

Yunanistan'ın borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin üç senaryonun değerlendirildiği raporda, 2020 yılına kadar Yunanistan'ın borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 110'un altına indirilmesinin özel sektörün Yunanistan'ın borcunu yüzde 60 kadar silmesini gerektirdiğine dikkat çekilmişti.

Raporda ayrıca Yunanistan'ın şu anda GSYH'ye oranı yüzde 160 olan borcunun, 2013 yılında GSYH'nin yüzde 186'sına ulaşabileceği ve 2020 yılında ise yüzde 152'sine gerileyeceği uyarısında da bulunulmuştu.

AB diplomatlarına göre, Yunanistan'ın borcu konusunda hükümetler ve bankalar arasındaki oyunun sonucu belirsizliğini korurken, son dakika anlaşmasıyla Yunanistan'ın borcunun yüzde 50'sinin silinmesinde uzlaşma sağlanacağı tahmin ediliyor.