Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Türkiye'de kurun dalgalanması o kadar çok değil. Belki de insanlar bunun daha çok dalgalandığını düşünüyor, ama görece olarak baktığınızda, bugünkü ortam içinde diğer ülkelerle karşılaştırdığınızda bizde aslında çok büyük bir dalgalanma yok'' dedi.

Başçı, Merkez Bankası tarafından düzenlenen ve dün başlayan ''Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi'' konulu konferansın son oturumunda yaptığı konuşmada, Merkez Bankası'nın özellikle son bir yıl içinde uyguladığı para politikası hakkında bilgi verdi.

Kredi büyümesini dengelemeye çalıştıklarını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tedbirleri, zorunluk karşılık ve sermaye yeterlilik oranı tedbirlerinden sonra tüketici kredisi büyüme oranının yakın zamanda yüzde 10'un altına kadar indiğini hatırlatan Başçı, bunun önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

Dövize de değinen Başçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Çıkış olursa o zaman kurunuz düşer, giriş olursa kurunuz yükselir. Uyguladığınız politikalarla, bu dalgalanmaları daha da dengeleyebilirsiniz. Türkiye'de kur dalgalanmalarına bakarsanız, göreceli olarak volatiliteyi başka ülkelerle kıyasladığınızda biz bunu daha dengelemiş vaziyetteyiz. Türkiye'de kurun dalgalanması o kadar çok değil. Belki de insanlar bunun daha çok dalgalandığını düşünüyor, ama görece olarak baktığınızda, bugünkü ortam içinde diğer ülkelerle karşılaştırdığınızda bizde aslında çok büyük bir dalgalanma yok. Bu, hem döviz satışı, hem de faiz koridoru vasıtasıyla gelinen bir durum... Kur ne şekilde gidiyor? Giriş olduğunda kur değer kazanıyor. Biz, faiz koridorunu kesiyoruz. O zaman temel olarak kurumuz değer kaybetti. Avrupa'daki sorunlar arttıkça, TL aslında başka para birimlerine bakılırsa gayet iyi durumda. Yani tam olarak yönetemeseniz bile belli oranda kur üzerinde etki yapmak mümkün.''

''Likidite tarafında sıkıyız''

Erdem Başçı, enflasyon hedeflemesine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Enflasyonu hiçbir zaman hedeften ayırmamak lazım. Burada oldukça iyi gidiyoruz. Yakın zamanda vergi artışı nedeniyle birtakım ilave fiyat baskıları oldu. Kısa vadede enflasyondaki artışlar devam ediyor, ama geçici olarak yüksek olan enflasyon, diğer ülkelerden öncü olacak bize... Yani diğer gelişmekte olan ekonomiler büyük ihtimalle enflasyon açısından önümüzdeki aylar takip edecekler. Çünkü onların para biriminin değer kaybı daha yeni başladı. Son 3 aydır bütün gelişmekte olan piyasaların para biriminde bir düşüş oldu. Onlar gelecekte geçici olarak enflasyonda yükselme yaşayacaklar. Biz şimdi yaşıyoruz.''

Likidite tarafında sıkı olduklarının altını çizen Başçı, ''Sisteme çok fazla likidite vermiyoruz. Böyle olursa o zaman enflasyon tarafında güvende olmamız lazım. Tabii burada beklentilerin yönetilmesi çok önemli. Birden fazla hedef, birden fazla enstrüman bazen katılımcıların kafasını karıştırmaya sebebiyet verebiliyor. Fiyat istikrarı hedefini hiçbir zaman unutmamak gerekiyor'' dedi.

Başçı, eğer herhangi bir merkez bankası arkası olmayan parayı basarsa enflasyon, eğer finansal sektör arkasında desteği olmayan parayı basarsa kriz olduğunu belirtti.

Başçı, Merkez Bankası tarafından düzenlenen ''Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi'' konulu konferansın son oturumundaki konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

Erdem Başçı, geçmişte para politikasıyla ilgili tek enstrüman kullanmanın etkileri ve sermaye akışı önlemlerine ilişkin bir soruya karşılık, makro ihtiyati düzenlemelerle sermaye akışı düzenlemelerinin tanımına, aradaki farkın ne olduğuna bakmak gerektiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu anlamda bir tanesini kullandığını, bunun yabancı para cinsinden ailelerin borçlanmasının yasaklanması olduğunu söyledi.

Başçı, şunları kaydetti:

''Bu bir makro ihtiyati araç gibi görünüyor ama aslında sermaye akışı ile ilgili olarak görülmeli. Çünkü Türk vatandaşını dünya vatandaşlarına göre ayırıyor. Çünkü dünya vatandaşları istediğini yapabiliyor. O kadar net bir ayrım değil ama burada esas mesele uygulama. Sermaye akış kontrolleri, ya da sermaye kontrolü önlemlerini uygulayabilir misiniz? Bu çok zor. Tek enstrümana gelince birden fazla enstrüman olmasının daha iyi olduğunu sanırım herkes öğrendi. Birden fazla enstrüman olmasından da hepimiz memnunuz ama cari hesabın arkasında yatan esas meselenin kur değil kredi olduğunu düşünüyoruz. Önce ithal malı almak için paranız olması lazım ve bunu da dışarıdan ödünç alıyorsunuz. O zaman bakıyorsunuz mallara, yurt içi mal mı yurt dışı mal mı acaba? Önce para olmalı. Buradaki teoriyi herkes biliyor; tek bir mal olan modelde aşırı oranda cari hesap açığı olabilir. Bu krediden kaynaklanır. Onun için biz cari açık problemiyle ilgili olarak para birimi yerine daha çok krediye odaklanıyoruz.''

Başçı, ''Eğer herhangi bir merkez bankası arkası olmayan parayı basarsa enflasyon oluyor, eğer finansal sektör arkasında desteği olmayan parayı basıyorsa kriz oluyor'' dedi.