Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) ile KOSGEB İşbirliğinde Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Konferans Salonunda düzenlenen ''Uygulamalı Girişimcilik Eğitim Programı'' sertifika töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı anlattı.

Çağlayan, ''Avrupa'nın yaşadığı kriz Avrupa ekonomisinin küçülmesine dolayısıyla Avrupa'da iş yapanların tüm dünyanın pazarlarına daha agresif saldırması sonucunu ortaya çıkardı. Pasta küçülüyor, pay almak isteyen müşteri sayısı artıyor. Şimdi bizim yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili üretim yapmamız gerekiyor'' dedi.

Ekonominin gelişmesinde girişimciliğin önemine işaret eden Çağlayan, şöyle devam etti:

''Sizlerin beklentisi Türkiye'nin kalkınması, Türkiye'nin birlik, beraberlik ve bütünlüğüdür. Türkiye'nin güçlü olmasının yolunun ekonomisin güçlü olmasından geçtiğini bilen insanlarsınız. Eğer amaç para kazanmaksa sanayici olmaya, girişimci olmaya gerek yok. Paradan para kazanılan ortamlarda bileğiyle, yüreğiyle, vücuduyla yatırımcı olan, girişimci olan insanları, sizleri alkışlamak yetmez. Başımızın üzerinde gezdirmemiz gerekiyor. Türkiye 9 yılda ihracatını 4'e katlamışsa, milli hasılasını 4'e katlamışsa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 25 milyon insanı istihdam etmişse, bu Türkiye'deki özel sektörün başarısıdır. Türkiye 88 yıllık cumhuriyet tarihinde 135 milyar dolarlık ihracat rakamıyla yeni bir rekor kıracaksa, bunun müsebbibi sizlersiniz. Ben sizleri alkışlıyorum. Bizim işimiz ise sizin önünüzü açmak.''

KOSBGEB'i Sanayi ve Ticaret Bakanlığı döneminden iyi bildiğini ifade eden Çağlayan, ''O dönemde küresel krizin etkisiyle ortaya çıkan problemlerde Türk sanayicisinin, esnafının yanında olarak onlara can suyu kredisi verdik. KOBİ'leri sanayinin, ekonominin fidanlıkları olarak görerek, bu fidanlıkları canlı tutmak için can suyu kredisi verdik'' diye konuştu.

''Artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı balık yavaş balığı yutuyor''

Çağlayan, günümüzde rekabetin şiddetinin, şartlarının, biçiminin ve usullerinin değiştiğini söyledi.

Çağlayan, 2008 küresel krizinin dünyanın aklını başına getirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Dünya ters döndü. Bugün Avrupa ticaretinin yüzde 65'ini kendi içerisinde yapıyor. AB'nin kendi bünyesindeki cirosu 100 lira ise bunun 65 lirasını kendi içinde yapıyor. Avrupa'nın yaşadığı kriz Avrupa ekonomisinin küçülmesine dolayısıyla Avrupa'da iş yapanların sizlerin ve bizlerin, tüm dünyanın pazarlarına daha agresif saldırması sonucunu ortaya çıkardı. Pasta küçülüyor, pay almak isteyen müşteri sayısı artıyor. Dün bugünden daha kolaydı, ama yarın bugünden daha zor olacak. Giderek rekabet şartları değişiyor. Şimdi bizim yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili üretim yapmamız gerekiyor.

Bizim en büyük özeliğimiz beşeri sermayemiz. Rekabetin şiddeti ve şartları, ülkelerin ekonomik davranışları değişti. Ekonomik sistemler değişti. Şirketlerin iş yapma biçimleri usulleri değişti. Bırakın bunları balıkların bile huyu değişti. Nasıl değişti diyeceksiniz. Eskiden büyük balık küçük balığı yutardı. Şimdi hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Bu nedenle çok hızlı olmamız gerekiyor. Kendimizi bu rekabet şartlarına entegre etmemiz gerekiyor.''

Yeni teşvik yasası çalışmaları

Rekabetin değişen şiddeti ve şartları, biçim ve usulleri karşısında daha fazla girişimci, daha verimli ve daha kaliteli yatırımlar yapılması için önemli bir teşvik yasası için çalıştıklarını anlatan Çağlayan, ''Bugün Türkiye'de müteşebbislerimizi daha verimli alanlara yöneltmek için önümüzde bir kılavuz var'' dedi.

Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptığı dönemde Türkiye'nin sanayi envanterini tuttuklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Gördük ki o günün şartlarında özel sektörde ve ticarette 2 milyon 10 bin 394 firma vardı. Adını sanayi envanteri olmaktan çıkardık, girişimci bilgi sistemi koyduk.

Şimdi tüm planlarımızı ithalat yaptığım malların üzerine yapacağız. Bunu yaparken bölgesel teşviklerimiz olacak, proje bazlı teşviklerimiz olacak. Bunun dışında öyle projeler öyle sektörler var ki, ister Mersin'de ister Kars'ta Muş'ta, ister İzmir'de Tekirdağ'da, ister Antalya'da olsun en yüksek teşvikleri alacak. Benim ülkemin buna ihtiyacı var. Artık bizim gerişimcimizin önünde yol haritası var. Teşvik politikası yaparken de bunlara bakacağız.''

10 aylık yatırım teşvik belgeleri

Çağlayan bu yılın 10 ayında 3 bin 788 yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini, buna karşılık 46 milyar 200 milyon lira sabit yatırım ve 107 bin 907 kişiye istihdam öngörüldüğünü söyledi.

Çağlayan, 10 ayda 38.4 milyar dolar tutarında yerli, 7,8 milyar dolar tutarında da uluslararası sermayeli şirketlere yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini belirtti.

Ekim ayında ise 263 yatırım teşvik belgesi düzenlenerek 3,1 milyar dolar tutarında sabit yatırım, 9 bin 101 kişiye de istihdam sağlanacağının öngörüldüğünü ifade eden Çağlayan, ''Bunun yaklaşık 2 milyar 64 milyon yerli, kalanı ise uluslararası sermayeli şirketler için yatırım teşvik belgeleri'' dedi.

Mersin'in bu konuda geri kaldığını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:

''Mersin'i bu konuda ilk 10'a almamız lazım. Çünkü bu potansiyele sahip. Ocak-ekim dönemindeki sabit yatırım tutarı 522 milyon lira ve 76 teşvik belgesi düzenlenmiş. Bu rakamlara bakıldığında Mersin Türkiye sıralamasında hak ettiği yerde bulunmuyor. Burada kabahat yatırımcılarda mı? Hayır. Mersin yeterince kendini tanıtmamış. Ama bugün hizmete açılan Yat Limanı, 2013 Akdeniz Oyunları, yapılacak Uluslararası Çukurova Havaalanı, konteyner limanı ve diğer yatırımlarla Mersin'i ilk 10 içerisine sokacağız.''