Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Kasım ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,9 artışla 10,7 milyar dolar olurken, yılın 11 ayında yüzde 19,7 artışla 122,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, kasım ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,9 artışla 10 milyar 758 milyon dolar olurken, Ocak-Kasım döneminde yüzde 19,7 artışla 122 milyar 156 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

Son oniki aylık dönemde ise yüzde 19,5 artışla 133 milyar 978 milyon dolar ihracat yapıldı.

Kasım ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 624 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörümüz yaparken, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü 1 milyar 254 milyon dolar ile ikinci sırada, Hazırgiyim sektörü ise 1 milyar 160 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yıl kasım ayında bazı Afrika ülkelerine rekor ihracat artışı gerçekleşti.

TİM verilerine göre, Kasım ayında AB'ye ihracatta artış devam ediyor. Almanya'ya ihracat yüzde 9, İtalya'ya yüzde 19, Fransa'ya yüzde 12, Hollanda'ya yüzde 16, Belçika'ya yüzde 28, Ukrayna'ya yüzde 31, Polonya'ya yüzde 18, Yunanistan'a yüzde 8 arttı.

En fazla ihracat yapılan ülkeler arasında Irak, Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Belçika, Azerbaycan yüksek artış oranları ile öne çıktı.

Irak'a ihracat Kasım ayında yüzde 46 artarken, Rusya'ya yüzde 26, ABD'ye yüzde 24, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 16, Mısır'a yüzde 35, Çin'e yüzde 25, Suudi Arabistan'a yüzde 83 artış gösterdi.

Kasım ayında bazı Afrika ülkelerine rekor ihracat artışı gerçekleşti. Kasım ayında Türkiye'nin ihracatı Etiyopya;ya yüzde 311, Güney Afrika;ya yüzde 229, Angola;ya yüzde 206, Nijerya;ya yüzde 199, Gana;ya yüzde 172, Kenya;ya yüzde 142 arttı.

İller bazında en fazla ihracat yapan ilk 10 kent arasında en yüksek ihracat artışı yüzde 40 ile Adana'dan geldi.

Kasım ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 624 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörü yaparken, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü 1 milyar 254 milyon dolar ile ikinci sırada, hazırgiyim sektörü ise 1 milyar 160 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.

Tarım sektörü Kasım ayında 1 milyar 711 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 15,9 pay alırken, 8 milyar 721 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sanayi sektörlerinin payı yüzde 81 oldu. Madencilik ürünleri sektörü ise Kasım ayında 326 milyon dolar ihracat ile toplamdan yüzde 3 pay aldı.

Kasım ayında en fazla ihracat artışını yüzde 57,1 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörümüz, yüzde 54,5 ile Hububat ve bakliyat sektörümüz ve yüzde 36,2 ile makine ve aksamları sektörü yakaladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Avrupa borç sorununda esas sıkıntının ''büyüyememe sorunu'' olduğunu belirterek, ''Avrupa mutlaka büyümeli. Yoksa borçların ödenmesi konusunda belirsizlik artacak'' dedi.

Kasım ayı ihracat rakamlarını Düzce'de açıklayan Büyükekşi, dünya ekonomisinde yaşanan sıcak gelişmeleri yakından izlediklerini ve küresel ekonomide büyük bir değişime tanıklık ettiklerini bildirdi.

Avro Bölgesi krizden çıkış yolu ararken, hükümetlerin düştüğünü, seçilmiş hükümetlerin yapamadığı işleri teknokrat hükümetlerinin yapmasının beklendiğini aktaran Büyükekşi, şunları kaydetti:

''ABD resesyona girmiyor, şimdilik bu olumlu, ancak ABD, eski tüketim gücünden çok uzak. ABD'li tüketicilerin frene basmaları tüm dünyayı olumsuz etkiliyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da ise finansal karmaşa hakim. Avro krizi Fransa'nın kredi notunu riske atıyor. Avro Bölgesi'nde dördüncü çeyrekte yüzde sıfır büyüme bekleniyor. Avrupa borç sorununda esas sıkıntı 'büyüyememe sorunu.' Avrupa mutlaka büyümeli. Yoksa borçların ödenmesi konusunda belirsizlik artacak. Avro Bölgesi'nde kalıcı çözüm çok önemli. Avro dağılmamalı ve temerrüt olmamalı. Avrodan kopma ve devalüasyonlar olursa bankacılık krizi derinleşir. Avrupa'daki bu sorunlar karşısında, ihracatçılarımıza Eximbank'ın sunduğu sigorta hizmetlerini kullanarak risklerini ortadan kaldırmalarını öneriyoruz.''

Türkiye'nin performansı ve buna karşılık Avrupa devletlerinin durumu ortadayken kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in, Türkiye'nin kredi notunun görünümünü pozitiften durağana düşürdüğünü anımsatan Büyükekşi, cari açık ve enflasyon riski gerekçe gösterilerek yapılan bu değişikliğin zamanlamasının oldukça manidar olduğunu söyledi.

-''İthalat hacmi düşerken ihracatımızın hacmi artıyor''-

Avrupa ekonomilerindeki tüm sorunlara rağmen Türkiye'nin büyümesini ve ihracat artışını zorluklar olmakla beraber sürdürebileceğini savunan Büyükekşi, Türkiye'nin ayrışarak yoluna devam edebileceğini ifade etti.

Türkiye'ye gelen yatırımcıların, ülkeden karlı ve mutlu ayrıldığını dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:

''2011 yılının ikinci çeyreğinden üçüncü çeyreğine ihracatımızı yüzde 5,2 artırdık, ithalatımız ise yüzde 0,8 azaldı. Üçüncü çeyrek büyümesinin büyük kısmı net ihracat kaleminden geliyor. İthalat hacmi düşerken ihracatımızın hacmi artıyor. İhracatımızın yaklaşık yarısını AB ülkelerine yaparken, diğer yarısını da çeşitlendiriyoruz. Hiç açılmadığımız pazarlara ulaşıyoruz, farklı ülkelere mal satıyoruz. Orta Doğu ülkelerindeki kaos ortamına rağmen bu ülkelere ihracatımızı bu yıl yüzde 20 artırdık. İhracatçı Eğilim Anketimizin 3. çeyrek sonuçlarına göre ise ihracatçılarımız yılın son çeyreğinde 50 bin yeni istihdam hedefliyor.''

-''Dikkate alınması gereken riskler de var''-

Olumlu rakamların yanında dikkate alınması gereken risklerin de olduğunu ifade eden Büyükekşi, ekonomi yönetiminin şimdiye kadarki başarılı performansını devam ettirirken bu riskleri de göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi.

Eylül ayı itibariyle cari açığın 77,5 milyar dolara ulaştığını belirten Büyükekşi, ''Neyse ki dün açıklanan dış ticaret rakamları ithalat artışının yavaşladığını gösteriyor ama bu alana hala dikkat etmemiz gerekiyor. Düşük faiz hedefine karşın piyasa faizleri artıyor. Geçen yılın aynı döneminde TL kredi faizleri yüzde 9-10 iken bu gün yüzde 16-17, bono faizleri ise yüzde 6,70'e kadar inmişken bugün yüzde 11 seviyelerinde. İhracatçı için önemli avantaj Eximbank faizlerinin piyasanın yarısı civarında olmasıdır. Enflasyonda da kur artışlarına bağlı olarak hissedilir artış olacak. Bu üç alandaki risklere karşı öneriler geliştiriyoruz. Biz dolarda 1,70-1,80 arasında bir kur koridoru öneriyoruz. Bu kur seviyeleri, ihracatımızın sağlıklı gelişimi için makul seviyelerdir. İhracatçılarımızın yıl sonu Dolar/TL kur tahmini 1,85 lira ama rekabetçi dolar kuru beklentisi 1,75 liradır'' diye konuştu.



-''Cari açığın finansmanında Körfez sermayesi daha da önemli olacak''-



Cari açık finansmanında ve doğrudan sermaye yatırımları için 2012 yılında ''Körfez sermayesi''nin daha da önemli olacağını belirten Büyükekşi, Avrupa bankalarından kullanılan 78 milyar doların bir bölümünün ''Körfez sermayesi'' ile ikame edilebilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin bir taraftan büyümesini yüksek tutarken diğer taraftan cari açığını iyileştirici önlemleri de almak zorunda olduğunu ifade eden Büyükekşi, şöyle konuştu:

''Türkiye, büyüme–yüksek cari açık ikileminden kurtulmalı. Cari açığı ancak üretimle ve ihracatla kapatabiliriz. Bunun yolu da yoğunlaştırılmış teşvikler ile üretimde yapısal dönüşümü 2012-2013 yıllarında hızlandırmaktan geçiyor. Türkiye'de sanayi yatırımı yapmayı destekleyecek proje bazlı teşvikler vermenin tam zamanı. Cari açık verdiğimiz alanlara büyük yatırımları çekecek özel teşviklerin tam zamanı. İnovatif kalkınmayı sağlayacak teşvikleri vermenin tam zamanı. Teşvik politikasını kullanarak sanayide dönüşümü hızlandırmanın tam zamanı.

İhracatçılarımızın da üzerine düşen önemli görevler var. Avrupa pazarının bir bölümünde zorlanabiliriz. Özellikle Güney Avrupa'da şartlar bizim için zorlaşabilir. Diğer taraftan Kuzey Avrupa ülkeleri nispeten güçlü ekonomik yapıları ile bizim için daha cazip olabilir. Bunun yanı sıra 2012 yılında Çin, Hindistan, Avustralya, Kanada, Endonezya, Brezilya, Arjantin, Şili, Rusya ve ABD gibi pazarlara ağırlık vermeliyiz.''

-''İhracat yükü taşımada en yoğun tercih edilen yöntem karayolu''-

Son ihracatçı eğilim anketinde üyelerine nakliye sektörüyle ilgili sorular sorduklarını anlatan Büyükekşi, buradan çıkan sonuçları da açıkladı.

İhracat yükü taşımada en yoğun tercih edilen yöntemin yüzde 78,6 ile karayolu olduğunu belirten Büyükekşi, ikinci tercihin yüzde 58,7 ile denizyolu taşımacılığı olduğunu bildirdi.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) derlediği bilgilere göre, Türkiye'den 2011 yılının 11 aylık bölümünde 1 milyon 333 bin adet ihracat taşıması yapıldığını aktaran Büyükekşi, geçtiğimiz yılın aynı döneminde yapılan 1 milyon 217 bin ihracat taşımasına göre yüzde 9'luk büyüme gerçekleştiğini ifade etti.

Yılın 11 ayında Türk taşımacılarının pazardaki payının yüzde 82 olarak gerçekleştiğini aktaran Büyükekşi, geçen yılın aynı döneminde Türk taşımacılarının pazar payının yüzde 84 olduğunu söyledi.

Avrupa'ya yönelik ihracat taşımalarında yabancı taşımacıların 2007 yılında yüzde 21 olan pazar payını yüzde 33'e kadar yükseltmiş olmasının, bunun en önemli sebebi olduğunu vurgulayan Büyükekşi, ''Bir başka deyimle Türk taşımacıları doğuya yönelik taşımalarında pazar payını korumaktayken, batıya yönelik taşımalarda pazar payındaki düşüş süreklilik kazandı'' dedi.

Büyükekşi, geçen yılın kasım ayında 113 bin adet ihracat taşıması yapılmışken, bu yılın aynı döneminde 125 bin adet ihracat taşıması yapıldığını belirterek, ''Yüzde 10 oranında artış görüldü. Bugün size açıklayacağımız ihracat büyüme rakamının fiziksel karşılığıdır. Türk taşıtlarının ihraç taşıma yaptığı ilk 5 ülkenin sıralamasının değişmediği görüldü. Irak 471 bin taşıma ile ilk sırada yer alırken Irak'ı, Suriye, Almanya, Azerbaycan, İtalya takip etti. Türk taşıtlarının en yoğun ihraç taşıması gerçekleştirdiği sınır kapılarına bakıldığında ise Habur sınır kapımızın 468 bin 463 ihraç taşıma ile önde olduğunu görüyoruz. Habur'u Kapıkule sınır kapımız izliyor'' şeklinde konuştu.