"Artık yepyeni bir Türkiye var"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, II. Küresel Girişimcilik Zirvesi'nin açılışında konuştu
Çağlayan, İstanbul Kongre Merkezi'nde başlayan II. Küresel Girişimcilik Zirvesi'nin açılışında konuştu.
Çağlayan, "Bundan 10-20 yıl öncesine kadar ülkemizin rekabetçiliği, sadece Ortadoğu ve Balkanlar ölçeğinde sınırlıydı. Milli bir başarı, Ortadoğu ve Balkanlar'ın en iyisi olarak lanse edilirdi. Artık şimdi çok şeyler değişti şükürler olsun. Ülkemiz artık 70'lerin 80'lerin 90'ların Türkiye'si değil. Artık yepyeni bir Türkiye var.
Brand Finance'a göre, Türkiye, dünyanın 19'uncu, Avrupa'nın 10'uncu en değerli ülke markası. Dünyanın yabancı sermaye için en cazip 20 ülkesi içindeyiz. Bugün dünyanın 17'nci, Avrupa'nın 6'ncı büyük ülkesiyiz. Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisiyiz. Birçok önemli sanayi mallarının ana tedarikçisiyiz. Avrupa'ya hafif ticari araç tedarik eden birinci, otomobil tedarik eden üçüncü büyük ülkeyiz. Avrupa'da üç beyaz eşyanın birisi ülkemizde üretiliyor. Aynı şekilde müteahhitlik sektöründe Çin'den sonra, dünyanın ikinci büyük müteahhitlik sektörü ülkesi olarak Türk iş adamlarının dünyada kendilerini nasıl ispatladıklarına şahit olduk. Türk firmaları, Avrupa'da, Amerika'da, Ortadoğu'da, Orta Asya'da Türk imzasını abidevi yapılarla attılar ve kalıcı izler bıraktılar.'' dedi.
-''Hedefimiz, Türkiye'nin daha fazla öngörülebilir bir ülke haline gelmesi''-
Dünya, 2008 yılından bu yana, 1929 ekonomik buhranından bu yana en büyük ekonomik krizi yaşarken, Türk şirketlerinin, yurt dışındaki fırsatları ortaklıklar ve satın almalarla değerlendirmeye devam ettiğini anlatan Çağlayan, bu yılın ilk 10 ayında 1 milyar dolar tutarında 20-25 civarında satın alma ve ortaklık gerçekleştirdiğini söyledi.
Zafer Çağlayan, devlet adamları olarak, bir yatırımcı ve girişimci iklimi oluşturmak istediklerini ifade ederek, ''Bundan kastım, ticaretin, yatırımların, her türlü ekonomik faaliyetin rahat ve güvenli bir şekilde yapılabileceği bir güven atmosferinin oluşturulmasıdır'' dedi.
Yeni ekonomi anlayışında devletin, proje üstlenmek yerine ticaret ve yatırımların önündeki idari ve teknik engelleri kaldırmaya, iş birliği için fiziki, yasal ve kurumsal altyapıyı kurmaya çalıştığını kaydeden Çağlayan, bu kapsamda, çifte vergilendirmenin önlenmesi, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması, ticareti kolaylaştırıcı önlemler, serbest ticaret anlaşmaları gibi enstrümanları hayata geçirmeyi, ekonomi diplomasisinde yaptıkları olarak sıraladı.
Çağlayan, devlet adamı olarak hedeflerinin, Türkiye'nin daha fazla öngörülebilir bir ülke haline gelmesi olduğunu belirterek, ''İfade ettiğim olumlu tablonun oluşmasında üç önemli, üç ana faktör bulunmaktadır. Bunlar; güven, istikrar ve öngörülebilirliktir'' diye konuştu.