Advertisement
HABERLER ABONE OL

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, kalifiye elemanların kazançlarının daha da artması ve yöneticiler ile bankerlerin küresel iş gücü piyasasından yararlanmasıyla, en gelişmiş ülkelerde, zengin ve fakir arasındaki uçurumun arttığını söyledi.

Paris'teki kuruluş bir raporunda, nüfusun en zengin yüzde 10'luk kısmın ortalama gelirinin, şu anda en fakir yüzde 10'un 9 katı olduğu belirtildi. Zengin ve fakir arasındaki uçurum, 1980'lerin ortasından bu yana yüzde 10 büyüdü.

Meksika, ABD, İsrail ve İngiltere zengin-fakir ayrımının en fazla belirginleştiği ülkeler arasında yer alırken, bu farkın en aza indiği ülkeler ise Danimarka, Norveç, Belçika ve Çek Cumhuriyeti. Raporda Ortak kazanç katının ABD ve İsrail'de 14'e 1; İngiltere, İtalya ve Japonya'da 10'a 1 ve Almanya ile Danimarka'da 6'ya 1 olduğu da belirtildi.

Birçok ülkede sosyal sıkıntıların baş gösterebileceğini belirterek uyarak OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, "bu çalışma, ekonomik büyümenin direk daha şanssız kesimine de yansıdığı varsayımlarının aksini kanıtlıyor ve eşitsizlik sosyal düzeni de tehdit ediyor" dedi.

Gini katsayısı olarak bilinen OECD'nin gelir adaleti sıfır ile 1 arasında değişiyor. 0 katsayı, herkesin eşit olmasına işaret ederken, 1 de tüm gelirin tek bir kişide toplanması anlamına geliyor. Gini katsayısı bugün 0.316'da ve 1980'lerin yüzde 10 üzerinde seyrediyor.

Gini katsayısı 22 OECD ülkesinin 17'sinde yükselirken, Türkiye, Yunanistan, Fransa, Macaristan ve Belçika'nın katsayılarında ise bir değişiklik kaydedilmedi.

Yüksek ve artan gelir eşitsizliğinden kaçış olmadığını belirten Gurria, tüm iş gücünün kalifikasyonlarını artırmanın, bu adaletsizliği çözme konusunda en güçlü silah olduğunu söyleyerek, insana yatırım yapmanın önemine dikkat çekti.