Çift haneli enflasyon, kontratları 2012'de de etkileyecek
OYAK Yatırım Menkul Değerler ekonomisti Girgin, 2011 sonu itibariyle enflasyonun çift haneli olmasından dolayı bunun etkilerinin 2012 yılında da görüleceğini söyledi
OYAK Yatırım Menkul Değerler AŞ Ekonomisti Gülay Elif Girgin, bu yılın sonu itibariyle enflasyonun çift haneli olmasının etkilerinin 2012 yılında da görüleceğini belirterek, ''Kira, maaş zamları gibi ekonomiye ilişkin tüm kontratlar çift haneli enflasyon üzerinden yapılacak. Bu ekonomik açıdan çok ciddi bir risk oluşturuyor'' dedi.
Girgin, yaz ortasından beri Merkez Bankasının zayıf TL'yi kullanarak tüketimi kısıp cari dengesizliği düzeltme yönlü bir politikayı uygulamaya başladığını hatırlatarak, Türkiye'nin ithalata dayalı üretim yapısı ve tüketim alışkanlıkları nedeniyle yeni politikanın yan etkisinin ekim-kasım aylarında çift haneli enflasyon olarak görüldüğünü söyledi.
Merkez Bankası ekim ayındaki toplantısında parasal sıkılaştırmaya gittiğini ifade eden Girgin, enflasyonla ilgili olarak bu adımların yeni yeni atıldığını dile getirdi.
-Daralan ekonomide enflasyonu konuşacağız
Türkiye'nin ithalata dayalı üretim ve tüketim alışkanlıkları nedeniyle enflasyonun yıl sonuna kadar çift haneli rakamlarda seyredeceğini düşündüğünü anlatan Girgin, ''2011 yılı sonu itibariyle enflasyonun çift haneli olmasından dolayı bunun 2012 yılında da etkileri görülecek. Kira, maaş zamları gibi ekonomiye ilişkin tüm kontratlar çift haneli enflasyon üzerinden yapılacak. Bu ekonomik açıdan çok ciddi bir risk oluşturuyor. Önümüzdeki yıl 'daralan ekonomide enflasyon' konusunu konuşuyor olacağız'' değerlendirmesinde bulundu.
2012 yılı için ekonomide yüzde 2 oranında bir daralma beklediklerini belirten Girgin, söz konusu daralmanın Avro Bölgesi'ndeki krizin yan etkilerinin yanı sıra ekonominin tıkanan iç dinamiklerinden dolayı da olacağını düşündüklerini söyledi.
Tamamen tüketime dayalı ve ithalat odaklı ekonomik yapının sonucu olarak ortaya çıkan yüzde 11 düzeyindeki cari açığın Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının 2012 yılında sürdürülebileceğini öngörmediklerini dile getiren Girgin, ''Ekonominin katma değer yaratma kapasitesinde ciddi yapısal bir problem olduğunu düşünüyoruz'' yorumunu yaptı.
Faiz koridorunun bugünkü seviyesiyle şoklara karşı dayanıklı olduğunu düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Girgin, faiz koridoru denildiğinde yüzde 5,75 - 12,5 gibi geniş banttan söz edildiğini anımsatarak, Merkez Bankasının kredi büyümesini kontrol etmek için faiz koridorunu benimsediğini ifade etti.
''Merkez Bankası şuanda hangi yöntemin ekonomiyi soğutacağını deniyor'' diyen Girgin, alınan önlemlerin sertliğine karşın ekonominin yumuşak iniş senaryosuna uygun olarak kredilerde bir daralma görmediklerini sözlerine ekledi.