Bloomberght
Bloomberg HT Haberler İran baltayı kendi ayağına mı vuruyor?

İran baltayı kendi ayağına mı vuruyor?

Yaptırımlara karşılık olarak Hürmüz Boğazı'ndan bir damla bile petrol geçirmeyeceği tehdidini savuran İran, baltayı kendi ayağına mı vuruyor?

Giriş: 29 Aralık 2011, Perşembe 07:05
Güncelleme: 30 Aralık 2011, Cuma 12:28

Egemen ülkelerin nükleer silah tehlikesi gerekçesiyle yaptırım uygulamak istedikleri İran'ın misilleme olarak Basra Körfezi'ndeki petrol tankerlerinin çıkış noktası olan Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi boş değil. Ülke bunu rahatça yapabilir. Peki bu hamlenin ardından İran diğer ülkelerin yanında kendini de cezalandırmış olmayacak mı?

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammet Rıza Rahimi "Batı'nın yaptırım ısrarı sürdüğü müddetçe Hürmüz Boğazı'ndan tek damla petrol geçmeyecek tehdidini savurduğu sırada NYMEX petrolünün varili yüzde 1.5 artışla 101 doları aştı.

RAND Araştırma Enstitüsü'nden Ali Nadir konuyla ilgili "İran, aslında hiçbir ülkenin olmadığı kadar Hürmüz Boğazı'na bağımlı." yorumunda bulundu.

Ülkeler nükleer tehdit olarak görükleri İran'a petrol ambargosu uygulamayı düşünürken İran ise "Hürmüz Boğazı'nda tek damla petrol geçirmem" diyor. ABD Enerji Bakanlığı'nın verilerine göre Hürmüz, geçtiğimiz yıl dünyanın deniz yoluyla taşınan petrolünün geçiş noktasında üçüncü büyük boğaz oldu.

İran Deniz Kuvvetleri Amirali Habibullah Seyyari, ülkenin boğazdaki 10 günlük tatbikatı münasebetiyle verdiği röportajda İran'ın, stratejik boğaz üzerinde tam bir kontrole sahip olduğunu hatırlatırken "Hürmüz Boğazı'nı kapatmak İran Deniz Kuvvetleri için çocuk oyuncağı, İran için su içmekten bile daha kolay." dedi.

Fakat bunun yanında bir nokta daha var. "Hürmüz Boğazı'ndan mal ve hizmet geçişi tüm ülkelere açık. Hürmüz uluslararası bir boğaz." diyen ABD Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Teğmen Rebecca Rebarich, "Herhangi bir suistimale hiçbir şekilde tolerans gösterilmeyecektir." açıklamasında bulundu.

Ve Suudi Arabistan. Suudi Arabistan Petrol Bakanlığı yetkilisi, Körfez ülkelerinin, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması halinde dünya pazarında oluşabilecek İran ham petrolü kaybını Körfez ülkelerinin karşılamaya hazır olduğunu bildirdi.

Peki bu durumda Suudi Arabistan öncülüğüne Körfez ülkeleri, Batılı ülkelerin de desteğini alarak böyle bir işbilriğine giderlerse aradan çıkarılan İran, baltayı kendi ayağına vurmuş olmayacak mı? İran gibi güçlü bir ülke bir işbirliği söz konusu olursa nasıl bir yol haritası izler? Ülkelerin her bir hamlesinde petrol kendini hangi yöne giderken bulur? Tüm bu soruların cevabını almak için dünyanın çok fazla beklemesi gerekmeyecek gibi görünüyor.