MB müdahalesinden bu yana sermaye çıkışı yok
Babacan, "MB'nın müdahale ettiği Ağustos'tan bugüne kadar, Türkiye'den sermaye çıkışı yok" dedi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın piyasaya müdahale ettiği Ağustos ayından bugüne kadar, Türkiye'den sermaye çıkışının bulunmadığını bildirdi.
Babacan, AK Parti Etimesgut İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hem ekonomik hem de demokrasi, temel hak ve özgürlükler alanında elde ettiği başarıların pek çok ülkede gıpta ile izlendiğini söyledi.
Merkez Bankası'nın son dönemdeki döviz satışlarına değinen Babacan, Merkez Bankasının piyasaya müdahale ettiği Ağustos ayından bugüne kadar, Türkiye'den sermaye çıkışının bulunmadığını, tam tersine toplamda belirli miktarlarda döviz girişlerinin olduğunu kaydetti. Babacan, ağustos ayından bu yana Türkiye'ye giren dövizin, çıkan dövizden daha fazla olduğunu belirtti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, artık gelinen süreçte kurun seviyesinin de ekonominin genel durumunu ifade etmediğini kaydederek, şöyle konuştu:
''Eskiden 1970'lerde veya 1990'larda şöyle bir psikoloji vardı; kur arttı mı işler kötüye gidiyor, kur düştü mü işler iyiye gidiyor. Artık öyle değil. Türkiye'nin ekonomik temelleri zaten sağlam. Kurdaki hareketler ağırlıklı olarak dünya piyasalarının, gelişmelerin bir yansıması. Yoksa bizim ekonomimizde sorunlar var, problemler var bunların sonucu kur iniyor çıkıyor, bu değil. Türkiye dışa açık bir ekonomi.''
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugünlerde dünya ekonomisinin hareketli olduğunu, gelişmekte olan tüm ülkelerin parasında ciddi değer kaybı bulunduğunu belirterek, ''Böyle bir dönemde Merkez Bankamız gayet başarılı bir çizgi izliyor ve hem regülatör görevini koruyor hem de enflasyonun makul seviyelerde devam etmesi için kendisine bir çizgi ve hedef koyuyor'' dedi.
Babacan, AK Parti Etimesgut İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin finansman kanalıyla, ticaret kanalıyla dünya ile kenetlendiğini ve dışa açık bir ekonomi haline geldiğini söyledi. Bu nedenle dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin az da olsa Türkiye'yi etkileyebileceğini ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Dünyada ne olursa olsun, biz bunu hissetmeyiz, duymayız, böyle bir şey yok. Nasıl bir deprem olduğunda, depremin merkezinde yıkıcı olur ama uzaklarda da hissedilir. Hele hele bu deprem büyük bir deprem ise... İşte Gölcük depremi, İzmit depremi, Adapazarı depremini biz Ankara'da hissettik. Ama Ankara'da hiç bir hasar yok. Göreceksiniz Avrupa'daki kriz, Avrupa'nın depremi orada ne kadar yıkıcı olursa olsun biz burada sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Niye? Çünkü biz binamızı sağlamlaştırdık, depreme karşı korunaklı hale getirdik, temellerimizi güçlendirdik, kirişlerimizi betonlarımızı sağlamlaştırdık, depreme karşı daha sağlam bir bina inşa ettik. Hele hele böyle bir durumda uzaktaki deprem tamam, orada yıkıcı olabilir, orada hasar meydana getirebilir ama bizim ekonomimiz belki sarsıntılar hissedecek ama sapasağlam ayakta devam edeceğiz. Bunu bütün verilere göstergelere ve ekonominin temellerine dair işaretlere bakarak söylüyoruz. Yoksa bir ilçe kongresinde moral verme konuşması yapmak için söylemiyorum. Şu anda öyle bir şeye de ihtiyacımız yok. Çok şükür AK Parti iktidarı kendine güvenen bir iktidar, daha seçimleri yeni bitirmişiz, halkın desteği arkamızda, böyle gereksiz iyimserlik, popülizm yapma ihtiyacımız yok. Şimdiye kadar da yapmadık da zaten.''
Güven ve azimle yollarına devam edeceklerini anlatan Babacan, ''Bunu ekonominin gerçeklerine ve bütün göstergelere bakarak ve gelecekle ilgili uygulayacağımız sağlam politikalara güvenerek söylüyorum. Biz temel çizgimizden sapmadığımız sürece, bütçemizde sağlam durduğumuz sürece, para ve bankacılık politikalarımızda zaten ortaya koyduğumuz sağlam çizgiyi devam ettirdiğimiz sürece, gerekli olan reformları da yapmaya devam ettiğimiz sürece korkacak bir şey yok'' diye konuştu.
-Kurların yükselişi-
Bugünlerde dünya ekonomisinin hareketli olduğunu, bütün gelişmekte olan ülkelerin parasının değer kaybettiğini anlatan Babacan, kurların sadece Türkiye'de değil, gelişmekte olan tüm ülkelerde yükseldiğini, Macaristan, Güney Afrika, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Latin Amerika başta olmak üzere pek çok gelişmekte olan ülkelerin parasında ciddi değer kaybı yaşandığını vurguladı.
Kurlar yükselirken Merkez Bankasının başarılı bir çizgi izlediğini ifade eden Babacan, ''Böyle dönemde Merkez Bankamız gayet başarılı bir çizgi izliyor ve hem regülatör görevini koruyor hem de enflasyonun makul seviyelerde devam etmesi için de bir çizgi ve hedef koyuyor kendisine. Merkez Bankamız zaman zaman piyasaya giriyor ve ağırlıklı olarak döviz satış müdahalelerinde bulunuyor. Ama dönüp bakıyoruz o döviz ne oldu diye o döviz yine Türkiye'de kalıyor'' dedi.
-''Türkiye'nin başarıları tüm dünyada konuşuluyor''-
Türkiye'nin başarılarının bütün dünyada konuşulduğunu, ancak yapacaklarının, yaptıklarından daha fazla olduğunu anlatan Babacan, ''Yürümeyeceğiz, koşacağız, durmadan dinlenmeden hizmete devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.
Babacan, tüm dünyada 2009 yılında ekonomik kriz yaşanırken Türkiye'de alınan önlemler sayesinde Türkiye'de rekor seviyede büyüme olduğunu, istihdamın arttığını kaydetti.
Türkiye'nin gelir dağılımını hızla düzelttiğini, zengin-fakir arasındaki farkın tüm dünyada artarken Türkiye'de azalmaya başladığını belirten Babacan, bütün bunların uyguladıkları sosyal politikalar sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
Devletten sağlanan sosyal desteklerle ilgili aile sosyal destek uzmanları projesinin hayata geçirileceğini anımsatan Babacan, bunun için 7-8 bin civarında personel alınacağını söyledi.
-''Gençlerimizi iyi yetiştiremezsek 2023 yılı hedefleri hayal olarak kalır''-
Babacan, eğitim, sağlık, adalet alanında pek çok reformlar yaptıklarını, bir kaç yıl içinde Fatih Projesini uygulamaya başlayacaklarını belirterek, ''2014 yılı sonunda tüm sınıflarımızda elektronik tahta, her öğrencimizde bir tablet bilgisayar olacak. Şu anda dünyada bütün okulları ve öğrencileri hedef alan böyle bir uygulama yok, ilk kez Türkiye'de uygulanacak. Gençlerimizi iyi yetiştiremezsek 2023 yılı hedefleri hayal olarak kalır'' diye konuştu.
Sağlık alanında TÜİK anketine göre halkın yüzde 73'ünün memnun olduğuna işaret eden Babacan, Ankara'da Etlik ve Bilkent'te sağlık şehirleri kurulacağını bunların her birisinin 1 milyar doların üzerindeki yatırımlar olduğunu kaydetti.