Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Oldukça yoğun gündemde hisse senedi piyasalarında kararlı bir hareket gözlenmiyor. Avrupa Merkez Bankası'nın Avrupalı bankalara yönelik ikinci kez % 1,0 faizle 3 yıllık finansman sağlamasının piyasalara etkisi gerek ABD gerekse Çin'den gelen haber ve veri akışı ile etkisini yitirdi. Volatil bir seyir izleyen günü negatif açan piyasalara, dünkü AMB ihalesinin ardından gelen İspanya'nın başarılı tahvil ihracı ve İtalya tahvil faizlerinin gerilemesi moral verdi.

AMB'nin 3 yıllık ihalesi sonrası yönünü bulamayan piyasalara, sonrasında gelen ve beklentinin üzerinde, yıllık %3,0 büyümeyi işaret eden ABD son çeyrek büyüme verisi yükseliş için ivme vermişti. Ardından FED Başkanı Bernanke'nin dün Kongre'de yaptığı konuşmada vermiş olduğu mesajlar, QE3'ün en azından yakın vadede gündemde olmadığı algısını doğurdu. Bernanke, ekonomideki kararsız toparlanmaya rağmen, işgücü piyasasındaki gelişmenin güven vermediğini söyledi ve ekonomide uzun vadeli istikrarın temin edilmesi için para politikasının bir "panzehir" olmadığını söyledi. Bernanke'nin açıklamasının ardından hisse senedi piyasalarında görülen geri çekilme, aslında piyasanın ekonomik verileri rafa kaldırarak likidite temelli beklentileri fiyatladığını bir bakıma göstermiş oldu.

Dün ABD piyasalarının ekside kapanmasının ardından, Asya piyasalarında genel itibari ile nagetif seyir devralındığı görülüyor. Çin PMI (Satın Alma Yöneticileri End.) verisinin 50,9 olan piyasa tahminin üzerinde 51,0 gelmesi ile Çin Shanghai çoğu ile Asya Borsalarından pozitif ayrışırken, pozitif seyrin gün sonuna doğru gelen satışlarla geri verildiği görüldü. Asya piyasalarını takiben günü ekside açan Avrupa borsalarında Avrupa PMI verileri sonrasında yönün değiştiği görüldü. Dünkü ihalenin ardından İtalya 2 yıllık tahvil faizinin Ekim 2010'dan bu yana ilk kez % 2'nin altına gevşediği görüldü. İspanya ise bugünkü uzun vadeli tahvil ihraçlarında 3 ihalede toplam 4,5 milyar EUR borçlanarak hedeflediği kadar tahvil sattı. 2014, 2015 ve 2016 vadeli ihraçlarda gelen talep ortalama 2,4 kat idi. Öte yandan Türkiye PMI İmalat Endeksi ise Şubat ayında bir önceki ay olan 51,7 seviyesinden 49,6 seviyesine geriledi. 50'nin altının daralmaya işaret ettiği veri Ağustos ayından bu yana ilk kez bu seviyenin altında geldi.

Günü yurtdışı borsalardaki bozulmayı takiben günü negatif açan İMKB - 100 Endeksi 60bin seviyesinin üzerinde tutunmasının ardından yönünü yükselişe çevirdi. Avrupa'da gerçekleşen tahvil ihalelerinde başarılı gelen satışlar ve faizlerdeki geri çekilme, borsalardaki seyrin dönmesinde başlıca etkiye sahipti. Günü 322 puan kayıpla 60.396 puandan açan Bileşik Endeks seansı % 0,14 yükselişle 60.805 puanda kapattı. Almanya DAX, Fransa CAC ve İngiltere FTSE-100 borsalarında %0,5 civarında primler görülürken, Rusya, Polonya gibi Gelişen ülke borsalarının negatif seyirde olduğu göze çarpıyor.

EUR / USD paritesi dünkü AMB ihalesinin ardından çekildiği 1,3350 seviyesinde seyrini korurken, Gelişen ülke para birimlerinin ABD Doları karşısında az da olsa değerlendiği görülüyor. USD / TL ise dün 1,74'ü test etmesinin ardından bugün yükselişte. Kur 1,7550 seviyesinde dar bir bantta dalgalı bir seyir izliyor. EUR / TL ise % 0,3 artışla 2,3370 düzeyinde hareket ediyor.

Bernanke'nin dünkü konuşmasının ardından altın fiyatı sert düşüş kaydetti. Bir anda 1780'den 1690'a çakılan altının ons fiyatı, bugün bir benze toparlamamış görünüyor. Altının onsu şu sıralar 1.720 USD/Ons'tan işlem görüyor. Haftanın açılışında hız kesen petrol fiyatlarında artış bugün yeniden kendini gösterdi. Brent Petrolün varil fiyatı 123,2 USD/varil seviyesinde hareket ediyor.

Cihan Başkal

Bloomberg HT

Araştırma Bölümü

cbaskal@bloomberght.com