Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Şubat ayına ilişkin ''Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri''ni açıkladı.

Buna göre, Şubat sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2011 yıl sonuna göre yüzde 5,9 oranında artışla 88,8 milyar doları olarak gerçekleşti. 2011 yıl sonunda bu tutar 83,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Aynı dönemde, bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, yüzde 5,2 yükselerek, 25,4 milyar dolara çıktı.

Yurt dışı yerleşiklerin Döviz tevdiat hesabı yüzde 20,8 artışla 8,7 milyar dolara yükseldi.

Bu dönemde banka mevduatı, 2011 yıl sonuna göre yüzde 8,5 oranında artışla 13,8 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları da aynı dönemde 14,1 oranında artarak 9,6 milyar dolara yükseldi.

-İthalat borçları azaldı-

2011 yıl sonu-2012 Şubat ayını kapsayan dönemde diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları ise yüzde 3,9 gerileyerek 19,4 milyar dolar seviyesine düştü.

Borçlu bazında incelendiğinde de tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu Şubat ayında 2011 yıl sonuna göre yüzde 35,1 artarak 9,5 milyar dolara, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 3,2 yükselerek 78 milyar dolara ulaştı.

Alacaklı bazında değerlendirildiğinde, parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar aynı dönemde yüzde 8,7 artarak 54 milyar dolar olurken, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 1,9 artışla 34,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Şubat sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonunun yüzde 46,7'si ABD doları, yüzde 34,3'ü euro, yüzde 17,4'ü TL ve yüzde 1,6'sı da diğer döviz cinslerinden oluştu.

Söz konusu ayda orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 136,8 milyar dolar olurken, bu stokun 25,1 milyar dolarlık kısmı, Türkiye'de yerleşik bankaların ve özel sektörün, yurt dışı şube ve iştiraklere olan borçlarından oluştu.

Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörü yüzde 11,8, Merkez Bankası yüzde 3,7, özel sektör de yüzde 84,5 paya sahip oldu.