Babacan: Randevu isteyen çok bakan var
-
Babacan, ''Randevu isteyen ama karşılayamadığımız çok sayıda bakan var" dedi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemine'ne (BES) devlet katkısına ilişkin rakamların, genel bütçe büyüklüğünün yanında, bütçe dengelerini bozacak, bütçenin genel yapısını bozacak büyüklükte rakamlar olmadığını bildirdi.
Babacan, ABD'de düzenlenen IMF, Dünya Bankası ve G20 toplantılarına katılmak üzere Washington'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Burada soruları da yanıtlayan Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) devlet katkısının ne olacağı sorusu üzerine, açıkladıkları paketin içinde teşvikler bulunduğunu, öte yandan da bütçe gelirini artıracak programlar olduğunu söyledi.
BES ile ilgili kaç vatandaşın sisteme gireceği, ne kadar para yatıracağının belli olmadığına işaret eden Babacan, vatandaşlar sisteme ne kadar katılırlarsa, yaptıkları katılım rakamının dörtte biri kadar, yani yüzde 25'i kadar alt hesapta o rakamları biriktireceklerini hatırlattı.
Emekliliğe kadar tutan veya daha erken kullanan vatandaşların olabileceğini ifade eden Babacan, ''Daha erken kullanmak isteyen vatandaşlarımız olduğu zaman, belki o yüzde 25'lik kısmın bir bölümü tekrar devlet bütçesine gelir olarak geri dönecek. Ama nereden bakarsak bakalım, bunun rakamları bizim genel bütçe büyüklüğümüzün yanında, bütçe dengelerini bozacak, bütçenin genel yapısını bozacak büyüklükte rakamlar değil'' şeklinde konuştu.
-''1 liralık harcamayla 4 liralık tasarruf''-
Ali Babacan, bunun yavaş yavaş, yıllar boyunca biriktiğini, belki bütçeden bir miktar harcama olacağını, ancak Türkiye'nin toplam tasarruf oranını artıracaklarını kaydederek, ''Yani bir liralık devlet harcamasıyla, 4 liralık memlekette tasarruf sağlayacağız'' dedi.
Bütçe disiplininin olmasının nedenlerinden birinin cari açık olduğuna dikkati çeken Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Cari açıkla mücadelenin bir yolu da bütçe disiplini... Öte yandan, bütçeden yaptığımız 1 liralık bir harcamayla toplam tasarruf oranını 4 liraya yükseltiyorsak, böylece Türkiye'nin cari açığını 4 lira azaltabiliyorsak bu demek ki toplam dengelerde zaten yapılması gereken bir iş. Maliyeti, bütçenin dengelerini bozacak, bütçeyi önemli ölçüde etkileyecek boyutlarda olmayacak diye bekliyoruz. Ama kuşkusuz bunun yasası tamamlansın, uygulama başlasın ki uygulama için 3 aylık bir süre verdik. Bununla ilgili bilgi işlem altyapısı kurulacak. Vatandaşlarımızın alt hesabında devlet katkısının takip edilmesi için bilgisayar programları yazılacak. 3 aydan sonra uygulama başlasın, görelim. Zaten yılın son 4 ayında muhtemelen uygulanacak. Bu senenin bütçesine çok cüzi birşey olacak. Genel bütçenin içinde bunlar rahatlıkla çözülebilecek rakamlar olacak diye düşünüyoruz.''
-2B...-
2B'den elde edilecek gelirin hangi alanın finansmanında kullanılacağı yönündeki soru üzerine ise Babacan, şunları kaydetti:
''Öncelikle bizim 2B ile alakalı bütçemize koyduğumuz herhangi bir gelir tahmini yok. Biz bu seneki bütçemizi yaparken buradan gelecek geliri sıfır kabul ettik. Dolayısıyla 2B'den ne kadar ilave gelir olursa, ona göre ilave gelirin ne kadarını hangi yatırım projesine harcayacağımıza daha sonra karar vereceğiz. Ama gelirin bir kısmını da borçların azaltılmasında kullanacağız. Yani harcamayacağız. Borçların azaltılmasında kullanacağız. Önce rakamı bir görelim. Kaç vatandaşımız başvuracak? Toplam rakam yaklaşık nasıl şekillenecek? Bunların ne kadarı peşin ödeyecek? Ne kadarı taksitle ödeyecek? Hepsini gördükten sonra önce gelir kasaya girecek, daha sonra nereye nasıl harcayacağımızı ya da ne kadarını tutacağımızı ayrıca kararlaştırırız. Ama bizim varsayımımız bu konuda sıfır olacağı için, bütçeye ne gelirse artı bir kaynak olacak. Bu konularda çok ihtiyatlı gidiyoruz.''
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yarın katılacağı G20 toplantısında finansal sektörün düzenlenmesi ile ilgili konunun ele alınacağını belirterek, ''Biliyorsunuz Finansal İstikrar Kurulu G-20'nin ürettiği bir yapı ve bu yapı çerçevesinde Basel 2 ve Basel 3 ve bunun da ötesinde küresel bazı düzenlemeler yapılıyor. Türkiye de bu düzenlemelerin fiilen içinde'' dedi.
Babacan, ABD'de düzenlenen IMF, Dünya Bankası ve G20 toplantılarına katılmak üzere Washington'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Programına ilişkin bilgi veren Babacan, ziyaretinin asıl amacının G-20 Bakanlar Toplantısı ile Dünya Bankası ve IMF Bahar Toplantılarına katılmak olduğunu belirtti.
IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları öncesinde G20 toplantılarının yapılmasının geleneksel hale geldiğini kaydeden Babacan, G20 toplantısının bu akşam bir çalışma yemeği ile başlayacağını ve yarın 4 ayrı oturum şeklinde devam edeceğini söyledi. Birinci oturumda, G20 bakanları ile küresel ekonomiyi değerlendireceklerini anlatan Babacan, şöyle devam etti:
''Aynı zamanda G20 ülkelerinin Merkez Bankası başkanları da o toplantıya katılacak ve 'Küresel ekonomi ile ilgili beklentiler nedir? Son G20 toplantısından bu yana dünya ekonomisi ile ilgili olumlu ya da olumsuz yönde gelişmeler nelerdir? Her ülke daha önce açıklamış olduğu ekonomik program konusunda uygulamalarına devam ediyor mu? Uygulamalarda sorunlar var mı?' Bunları bu akşamki çalışma yemeğinde değerlendirmiş olacağız.
Yarınki ilk oturumda 'finansal sektörün düzenlenmesi' ile ilgili konuyu ele alacağız. Biliyorsunuz Finansal İstikrar Kurulu G-20'nin ürettiği bir yapı ve bu yapı çerçevesinde Basel 2 ve Basel 3 ve bunun da ötesinde küresel bazı düzenlemeler yapılıyor. Türkiye de bu düzenlemelerin fiilen içinde. Türkiye'den Merkez bankamız ve BDDK kanalıyla gereken düzenlemelere iştirak ediyoruz ve Türkiye'nin özellikle bu alandaki başarısı, bu krizde vermiş olduğu başarılı sınav, Türkiye'nin bu konudaki etkinliğini son derece güçlendiriyor.
Yarınki ikinci oturumdaki konumuz 'enerji fiyatları ve temel ürünlerle ilgili fiyat'. Biliyorsunuz özellikle İran'la ilgili riskler dünyada enerji fiyatlarında bir miktar artışa sebep oldu. Ama bunun yanında dünya gıda fiyatları endeksi ve metal fiyatları çok yüksek seviyelerde dolaşıyor. G20 toplantısının son oturumunun konusu da 'uluslararası finansal mimarinin güçlendirilmesi'. Bu çalışmanın da eş başkanı olan iki ülke var. Bunlardan birisi Türkiye. Özellikle uluslararası finansal kuruluşların ister Dünya Bankası ister IMF olsun, bölgesel bazdaki finansal kuruluşlar olsun bütün bunların yapıları nasıl güçlendirilebilir? Denetim yapıları, sermaye yapıları, ortaklık yapıları nasıl güçlendirilebilir? Bu bizim yarınki gündem maddemiz. Özellikle AB'nin kendi güvenlik duvarı, olası problemlere karşı yedekte tutacağı miktar, mekanizma, aynı zamanda IMF'nin kaynakları, önceki dönemde bazı ülkelerde problem yaşandığı zaman IMF o ülkelere ne kadar kaynak verecek? Bu kaynak kendisinde var mı-yok mu? Bütün bunlar yarınki son oturum konumuz olacak.''
-''Randevu isteyen ama karşılayamadığımız çok sayıda bakan var''-
Babacan, toplantıların ardın Uluslararası Para ve Finans Komitesi'nin toplanacağını belirterek bu toplantının açık ve kapalı bölümlerine iştirak edeceklerini ve nihayetinde Dünya Bankası Kalkınma Komitesi'nin toplantılarıyla bahar toplantılarının sonuçlanmış olacağını kaydetti.
Bu toplantıların yanında ayrıca ''Deauville Ortaklığı Toplantısı''na da katılacağını vurgulayan Babacan, IMF ve Dünya Bankası başkanları başta olmak üzere birçok ülkenin bakanlarıyla ikili görüşmelerde bulunacağını, bunların içinde ABD Hazine Bakanı ve İran Maliye Bakanı'nın bulunduğunu ifade etti.
Babacan, ''Randevu isteyen ama maalesef karşılayamadığımız çok sayıda bakan var. Fakat mümkün olduğunca o randevu taleplerine karşılık vermeye çalışacağız'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 22 Nisan Pazar günü yurda döneceğini sözlerine ekledi.
Babacan daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önceki gün açıkladıkları paketin ilerde ''17 Nisan kararları, 17 Nisan reformları'' diye kayda geçecek önemde kararlar olduğunu belirtti.
ABD'de düzenlenen IMF, Dünya Bankası ve G20 toplantılarına katılmak üzere Washington'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtlayan Babacan, önceki gün açıkladıkları paketin içinde gelir getirici kalemler de bir miktar harcama gerektiren kalemler de bulunduğunu hatırlattı.
Uzun vadeli mevduatta stopajın düşük, kısa vadeli mevduatta stopajın yüksek olmasını istediklerine değinen Babacan, dolayısıyla burada zaten kendi içinde bir denge oluşacağını, bir yerden gelir kaybı gibi görünürken, diğer taraftan gelirin artacağını, bunların hepsinin hesabının kitabının yapıldığını söyledi.
Açıkladıkları unsurların hiçbirinin bütçe için büyük maliyetler oluşturmadığını, hepsinin küçük unsurlar olduğunu ifade eden Babacan, ''Makro dengeler açısından bu paketin faydası çok büyük. Gerçekten bu adımlar herhalde ilerde '17 Nisan kararları, 17 Nisan reformları' diye kayda geçecek önemli kararlar diye düşünüyorum'' dedi.
-''Çalışmaları devlet dairelerinin arka odalarında yapmıyoruz''-
BES'le ilgili değişiklikler ve devlet katkısıyla ilgili eleştirilere dair bir soru üzerine Babacan, bunları sektörle birlikte çalıştıklarını ve dünyada iyi uygulamalara baktıklarını, bireysel emeklilik şirketlerinin hepsinin sistemin çok faydalı olacağını, iyi işleyeceğini söylediğini belirterek, şöyle devam etti:
''İşi bilenler, işin içindekiler bunu söylüyor. Her şeyi eleştiren olacaktır. Eğer ülkemizde demokrasi, fikir özgürlüğü varsa açıklanan her şeyi eleştiren bir grup da vardır. Bunu, sanırım en iyi uygulama gösterecektir. Uygulamaya başlayalım, rakamları görelim. Ben bugünden daha yasa tasarısını eline alıp okumadan, incelemeden, açıklamamızı yaptıktan bir saat sonra televizyon kanallarına çıkıp da eleştirmeye başlayanların nihayetinde mahcup olacaklarını düşünüyorum. Çünkü daha önce de biz bunları yaşadık. 'Biz paradan 6 sıfır atacağız' dediğimizde neler neler yazıldı. 'Yapamazsınız, edemezsiniz, bu olmayacak' dendi. Çekte hapis... 2,5 ay oldu. Zaten biliyorsunuz çeklerin Türkiye'de ortalama vadesi 4 ay civarında. 4 ayın 2,5 ayı geçti. Çeklerde geri dönüş oranında herhangi bir problem yok. Diyorlardı ki 'Siz hapis cezasını kaldıracaksınız. Kimse çeki ödemeyecek.' Ne oldu? 4 ayın 2,5 ayını tamamladık. Hiçbir problem yok. İnsanlarımız tıkır tıkır ödüyor. Ödemeyecek olan zaten ödemiyor. Problem olan zaten ödeyemiyor. Dolayısıyla biz analizlerimizi, hazırlıklarını iyi yapıyoruz. Yoğun istişare yapıyoruz. İşin içinde olanlarla beraber çalışıyoruz. Biz kapanıp da devlet dairelerinin arka odalarında bu çalışmaları yapmıyoruz. Tam tersine sektörle ve işin içindekilerle beraber yapıyoruz. Dolayısıyla biz bunun iyi sonuçlar vereceğini düşünüyoruz. Nihayetinde bunun amacı, Türkiye'deki tasarruf oranlarını artırmaktır. Bunu zoraki değil, gönüllü bir şekilde ve devletin ön açan, teşvik eden bir yaklaşımla yapmasını sağlıyoruz.''
-''Yaklaşımımız son derece pozitif''-
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin, daha önceki dönemlerde tasarrufa ilişkin çok farklı şeyler denediğini, zorunlu tasarruf sistemi, çalışanların tasarrufa teşvik fonu bulunduğunu hatırlattı.
Ancak söz konusu sistemin yürümediğini, tıkandığını anımsatan Babacan, şöyle konuştu:
''Biz eskinin parasıyla 14,5 katrilyon lira parayı tekrar bütün çalışanlarımıza ödemek durumunda kaldık. Yani hem Türkiye'nin eskiden yaptığı yanlışlardan faydalanacağız, hem diğer ülkelerdeki iyi ve kötü uygulamalara bakacağız. İşin içindekilerle beraber çalışacağız ve Türkiye için en iyisi neyse bunu bulmaya çalışacağız. Bizim bu konudaki yaklaşımımız son derece pozitif. Vatandaşlarımız için çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. 'Dişinden tırnağından artırıp emeklilik için kenara 100 lira koyarsanız, biz de yanına 25 lira, bin lira koyarsanız biz de yanına 250 lira koyacağız' diyoruz. Ama ne şartla? Bu emekliliğe kadar orada dursun. Gençken, çalışıyorken biriktirdiğiniz rakamları artık çalışma imkanınız kalmayınca ileri yaşlarda bu imkanlara ulaşın diyoruz. Aksi halde bazen insan geleceği düşünmeyebiliyor. Bazıları 'Ben hep genç kalacağım, sağlıklı kalacağım' diye düşünebiliyor. Halbuki bu hayatın gerçeği o değil. Dolayısıyla bu son derece iyi niyetle yapılan, ülkemizin ve toplumumuzun geleceği düşünülerek yapılan bir reform. Umarız ki iyi sonuçlar verir.''
-devam edecek-