Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Akbank yılın ilk çeyreğinde 555,6 milyon TL net kar açıkladı. Piyasa beklentisi ilk çeyrek karının 514 milyon TL olması yönündeydi. Net kar bir önceki çeyreğe göre %1,0 azalırken, geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %25 azaldı. Karın beklentilerin üzerinde gelmesinde faiz getirisinin ilk çeyrekte sağlam kalması görüldü. Sektörün üzerinde kredi büyümesine rağmen, Akbank’ın kredi  - mevduat faiz makası iyileşme gösterdi. Ayrıca sektördeki eğilimin aksine aktif kalitesinde artış yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Faiz tarafındaki iyi performansa rağmen, alım-satım faaliyetlerden kaynaklanan ticari zarar net karı bir nebze baskıladı.

İlk çeyrek finansalları açıklanmadan önce piyasadaki görüş, TÜFE endeksli menkul kıymetlerinin ilk çeyrek finansalları üzerinde en fazla Akbank’ı olumsuz etkileyeceği yönündeydi. Çünkü aktiflerinin 1/3’ü oranında menkul kıymet barındıran Banka’nın menkul kıymetlerinin yine 1/3’ü TÜFE’ye Endeksli kıymetlerden oluşuyor. Beklendiği gibi Bankanın, menkul kıymet getirisi yaklaşık 110 baz puan azaldı. Ancak net faiz marjında görülen 40 baz puanlık düşüşün, nispeten ılımlı olmasının nedeni ile kredi – mevduat faiz makasının 15 baz puan açılması oldu. TL cinsi kredi ve mevduat arasındaki marj sabit kalırken, yabancı para cinsinden kredi mevduat faizleri, net faiz getirisini olumlu yönde etkiledi.

Sektörde brüt kredi arzı ilk 3 aylık dönemde %2,3 artarken, Akbank kredilerini %5,2 artırdı. TL’nin ilk çeyrekte değer kazanması ile yabancı para cinsinden kredilerde %2,8 oranında azalış gözlenirken, tüketici kredilerinde görülen %%6,8’lik artışın kredi büyüklüğüne ivme verdiği görüldü. Bankanın menkul kıymet portföyünü de aynı oranda artırdı görüldü. Yükümlülükler kısmında ise, Bankanın mevduat tabanının %4,1 artışı dikkat çekti. Mevduattaki bu artış ile beraber yüksek kredi artışına rağmen, kredi / mevduat oranı 0,9 puan artışla %94’e ulaştı. Bankacılık sektöründe bu oranın %102 olduğunu hatırlatmak gerekirse, Bankanın bu anlamda daha esnek olduğu söylenebilir.

Kredilerde görülen sektörün üzerindeki artışa karşın Bankanın takipteki kredi oranı bir önceki çeyreğe kıyasla 0,1 puan azalarak %1,7’e geriledi. Nominal anlamda takipteki krediler artmasına rağmen, bu artış kredi arzındaki büyümenin yanında küçük kaldı. Ancak Banka’nın takipteki kredi oranının geldiği seviye ve takipteki kredi miktarının artış göstermesi, 2010 ve 2011 yılından farklı olarak, tahsil edilen takipteki kredilerin karlılığı olan etki potansiyelini azaltıyor. Kısaca, gelinen seviye itibari ile bankanın finansalları aktif kalitesindeki gelişmeden bir destek bulamayacak.

Bankanın komisyon gelirleri tüketici kredilerinde görülen artışa rağmen, BDDK’nın komisyon gelirlerine yönelik yeni düzenlemesi nedeni ile bir önceki çeyreğe göre %5 azaldı. Ancak gelirlerin yıllık bazda %9,2 artış göstermesi olumlu görüldü. Gider tarafında ise enflasyonda çift haneli seviyelere geçiş gider yönetimini de negatif etkiledi. Giderler yıllık bazda %11 artmasına rağmen, giderlerinin gelirlere oranı %40’ın altında kaldı.

Cihan Başkal (cbaskal@bloomberght.com)
Bloomberg HT Araştırma Bölümü