Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Aydın Tüm Sanayici ve İş Adamları tarafından Anemon Otel'de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşan Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Taner Yıldız, sağlam paraların, global krizin olduğu bir ortamda sağlam zeminleri aradığını, bulduğu zaman oraya girdiklerini belirterek, ''Türkiye'nin dokusu daha da sağlamlaşıyor'' dedi.

Bakan Yıldız, Türkiye'de sivil toplum örgütlerine çok büyük önem verdiklerini söyledi.

Türkiye'nin yalnızca ekonomisi, sanayisi ile değil, beyniyle, zihniyle tüm yönleriyle büyüyen bir ülke olduğunu ifade eden Yıldız, ''Yani obez büyüme yok. Bu büyümeyi kucaklamamız, bu değişimi mutlaka idare edebilir olmamız lazım'' diye konuştu.

Yıldız, Türkiye'nin AK Parti iktidarında daima büyümeye karar verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Türkiye büyümeye karar verdi 10 yıl önce. Büyümesiyle beraber globalleşen dünyada dış tesirlerden olabildiğince az etkilenen, ama uluslararası platformda dik durabilen bir yapı haline geldi. Değişim devam edecek. Bu ülke yönetiminin bizden daha çok değer verdiğimiz çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakabilmek açısından gayretleri devam edecek.''

Aydın'ın bir cazibe merkezi olduğunu belirten Yıldız, yatırım fırsatının ''cazibe kuralı'' ile işlediğini vurguladı.

Bakan Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Yani Venezuela'dan Türkiye'ye yatırım gelebiliyorsa bu cazibeden kaynaklanır. Şu ana kadar 500 milyon doların üzerinde yalnızca jeotermal kaynaklardan elde edilen kamu geliri var MTA'nın. Bu gelirlerin bir kısmı özel idarelere, bir kısmı valilik emrine veriliyor. Bu önemli kaynak Aydın'da var. Bu da önemli bir avantaj. Türkiye'nin artan enerji ihtiyaçlarının yerli kaynaklardan, yenilenebilir kaynaklardan karşılanabiliyor olması da önemli bir avantaj olacaktır.''

Türkiye'nin devam eden global krize rağmen büyümesine devam ettiğinin altını çizen Yıldız, ekonomiler globalleştikçe politikaların daha çok ulusallaştığını söyledi.

''Doğalgaz Türkiye'de çıkmıyor ama buna rağmen en ucuzunu veriyoruz''

Bakan Taner Yıldız, geçtiğimiz günlerde sanayi endeksinin açıklandığını, 2005 yılından bu yana üretimde en iyi mart ayını yakaladıklarını hatırlatarak, şu görüşleri aktardı:

''Bırakın devletleri, şirketleri, şu anda Avrupa'da ülkelerin sallandığı, iflas noktasına geldiği bir ortamda bulunuyoruz. Etrafımızda iklim şartları çok müsait değil. Şu anda doğalgazda 27 AB ülkesi içinde sanayide en ucuz ikinci, meskenlerde ise en ucuz üçüncü ülkeyiz. Ama yanlış algı oluşuyor. Bunun üzerinde durmamız lazım. Biz şu anda doğalgaz ülkesi değiliz, doğalgaz Türkiye'de çıkmıyor ama buna rağmen en ucuzunu veriyoruz.''

''Sağlam para, sağlam zemini arar''

Türkiye'de asgari ücretin 10 yıl önce 184 lira iken bugün 702 lira civarında olduğunu ifade eden Yıldız, asgari ücret ile 10 yıl önce bin 148 kilovat saat elektrik alınırken, bugün 2 bin 300 kilovat saat elektrik alındığını kaydetti.

Bakan Yıldız, şöyle devam etti:

''Biz, 'bu ülkenin güzel insanına, dokusuna, ferasetine, basiretine, sağduyusuna ve sezgilerine güveniyoruz' dedik. Bundan kimsenin korkmaması lazım. Her zaman olduğu gibi vatandaşımızın sağduyusuna güvenmemiz lazım. Anayasa değişikliğinden tutun da, Türkiye'deki her değişim, aslında statükoların riskinden daha az risklidir. Statükonun riski, en büyük risk. Bizlerin değişime olan direncini iyi yönde mutlaka değiştirebiliyor olmamız lazım. En fazla doğrudan yatırıma girdiğimiz ortamdayız. 2011 yılında uluslararası doğrudan yatırım girişi bir önceki yıla göre yüzde 7.4 artarak 9 milyar dolardan 15.7 milyar dolara çıkmıştır. Sağlam paralar, global krizin olduğu bir ortamda sağlam zeminleri arar, buldukları zaman oraya girerler. Türkiye'nin dokusu daha da sağlamlaşıyor. Türkiye mutlaka daha iyi yatırım ortamlarını hak ediyor. 2011 yılında doğrudan yatırımların en önemlileri enerji alanına yapılan yatırımlar sağladı.''

Yıldız, ''Türkiye'nin büyüme hızını karşılayacak olan ikinci ve üçüncü nükleer santrallerin de bir kısmı işletme halinde bir kısmı inşa halinde, mutlaka 2023 yılına kadar Türkiye'ye kazandırılması gerekiyor'' dedi.

Yıldız, AYDEM Elektrik Dağıtım AŞ'nin bölge toplantısı öncesinde de gazetecilere yaptığı açıklamada, Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santral için Rusya Federasyonu ile yürütülen çalışmaların, kendi seyrinde devam ettiğini, bu arada yeni nükleer santraller kurma konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirtti.

Bu kapsamda Akkuyu'nun ardından Karadeniz'de ikinci bir dört ünitelik nükleer santral kurmak için müzakerelerin sürdüğünü ifade eden Yıldız, ''Japonya, Çin, Güney Kore, Rusya ve Kanada'da yürüttüğümüz çalışmalar var. Türkiye'nin büyüme hızını karşılayacak olan ikinci ve üçüncü nükleer santrallerin de bir kısmı işletme halinde bir kısmı inşa halinde, mutlaka 2023 yılına kadar Türkiye'ye kazandırılması gerekiyor. Müzakere konusunda Türkiye çok ciddi mesafeler kaydetti'' diye konuştu.

Yıldız, nükleer santral kurma konusunda Türkiye'nin kendi modelini oluşturduğunu, bu model içerisinde en önemli konulardan birisinin de olabildiğince yerli üretim ve insan kaynakları kullanımı konusundaki çalışmalar olduğunu dile getirerek, bu modelle birlikte Türkiye'nin, kendi enerji sektörünü hem çeşitlendirmesini hem de büyümesini karşılayacak bir yapıya girdiğini söyledi.

Bu model çerçevesinde daha önce yapılan anlaşma doğrultusunda 6 yıllık süreçte toplam 300 öğrencinin nükleer konusunda mühendislik eğitimi için Rusya'ya gönderileceğini hatırlatan Yıldız, bu sayının varılan yeni mutabakat çerçevesinde toplamda 600'e yılda ise 75 öğrenciye çıktığını bildirdi.

Basına kapılı olarak gerçekleştirilen toplantıya AYDEM Elektrik Dağıtım AŞ yöneticilerinin yanı sıra Aydın Valisi Kerem Al, Denizli Valisi Abdülkadir Demir ve Muğla Valisi Fatih Şahin de katıldı.