Uluslararası piyasalarda endişe haftası
Avrupa'daki seçim sonuçlarının ardından uluslararası piyasalar hareketli ve kasvetli bir hafta geçirdi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa ve diğer bölgelerdeki borçlu ülkelere ekonomilerine daha fazla zarar vermeden kaçınmaları için bütçe açıklarını kademeli olarak azaltması çağrısında bulundu.
Lagarde, İsviçre'nin Zürih kentinde yaptığı konuşmada, harcamalardaki hızlı kesintilerin özellikle bir ülke zaten zayıf büyümeden sıkıntı çekiyorsa ekonomiyi yavaşlatacağı uyarısında bulundu.
IMF Başkanı Lagarde, ''Ciddi piyasa baskısı altındaki bazı ülkelerin hızlı hareket etmekten başka seçeneği yok. Herşey hesaba katılırsa düzeltme kademeli ve istikrarlı olmalı'' dedi.
Avrupa'da borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranını azaltmaya çalışan birçok ülke vergileri yükselterek ya da harcamaları kısarak bütçe açıklarını azaltma önlemleri aldığında ekonomileri daralırken, bu söz konusu ülkelerin bütçe açıklarının GSYH'ye oranını düşürmeyi güçleştiriyor.
Hükümetlerin bu tuzaktan uzak durması, borç seviyelerini aşamalı olarak azaltması ve ekonomileri güçsüzse daha fazla kesintiye gitmemesi gerektiğini vurgulayan Lagarde, ''Mali düzeltmeyi frenlemeden kaçınılamaz. Ancak düzeltme doğru olursa büyümeye çok fazla zarar vermeyeceğinden emin olabiliriz'' diye konuştu.
Kemer sıkma karşısında büyümenin tartışıldığını belirten Lagarde, ''Bunun yanlış tartışma olduğuna inanıyorum. İstikrar ve büyüme için iyi bir strateji tasarlayabiliriz'' ifadesini kullandı.
Euro Bölgesi yüzde 0,3 küçülecek
Euro Bölgesi bu yıl yüzde 0,3 daralacak.
Altı ay önce yayımladığı raporunda 2012 yılında Avro Bölgesi'nin yüzde 0,5 büyüyeceğini öngören AB Komisyonu bu oranı yüzde 0,3 küçülme olarak revize etti.
AB Komisyonu'na göre bu yıl AB üyeleri arasında en hızlı büyümeyi yüzde 2,7'yle Polonya gerçekleştirecek.
Birlik içinde büyümesi beklenen diğer ülkeler yüzde 2,4'le Litvanya, yüzde 2,2'yle Letonya, yüzde 1,8'le Slovakya, yüzde 1,6'yle Estonya, yüzde 1,4'le Romanya, yüzde 1,2'yle Malta, yüzde 1,1'le Danimarka ve Lüksemburg, yüzde 8,8'le Avusturya ve Finlandiya, yüzde 0,5'le Fransa, İngiltere, İrlanda ve Bulgaristan ve yüzde 0,3'le İsveç.
AB Komisyonu'na göre bu yıl Belçika ve Çek Cumhuriyeti sıfır büyüyecek. Ekonomisi küçülen ülkeler ise yüzde 0,3'le Macaristan, yüzde 0,8'le Kıbrıs Rum kesimi, yüzde 0,9'la Hollanda, yüzde 1,4'le İtalya ve Slovenya, yüzde 1,8'le İspanya, yüzde 3,3'le Portekiz ve yüzde 4,7'yle Yunanistan olacak.
Merkel: ''Büyüme ve sağlam bütçe birbirine tezat oluşturmaz''
Almanya Başbakanı Angela Merkel, ekonomik büyümenin ve bütçelerin sağlamlaştırılmasının önemli olduğunu, bunların birlikte yapılabileceğini söyledi.
Başbakan Merkel, başkent Berlin'de Slovenya Başbakanı Janez Jansa ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, tüm AB ülkelerinin ekonomik büyüme çabalarının yanı sıra bütçe disiplinine de uyması gerektiğini vurguladı.
''Büyüme ve sağlam bütçe birbirine tezat oluşturmaz'' diyen Merkel, AB devlet ve hükümet başkanlarının ocak ayı sonunda ekonomik büyüme konusunu da ayrıntılı bir şekilde görüştüğünü ifade etti.
Merkel, ''Sağlam bütçeler gereklidir, ancak büyüme için yeterli bir şart değildir'' diye konuştu.
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, yaşanan mali krize rağmen Avrupa'nın kolay kolay ''batmayacağını'' söyledi.
Schaeuble, ''Rheinische Post'' verdiği demeçte, Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nde kalmasını istediklerini, ancak bu ülkenin de bunu istemesi ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini belirterek, ''Avrupa kolay kolay batmaz" dedi.
Avrupa'da geçen 2 yıl içinde çok şey öğrendiklerini ve gerekli güvenlik mekanizmalarını oluşturduklarını, bu sayede Avro Bölgesi'nin daha dirençli hale geldiğini kaydeden Schaeuble, krizin, Avrupa'nın hızlı bir şekilde hareket edebileceğini gösterdiğini, Avrupa'nın, beklenmedik bir krize karşı hızlı şekilde müdahale edemeyeceği şeklindeki düşüncenin yanlış olduğunu söyledi.
Yunanlılara, uzlaşmaya varılan ortak yoldan başka bir yol olmadığının açıkça söylenmesi gerektiğini ifade eden Schaeuble, Yunanistan'ın sadece reformlarla istikrar kazanabileceğini ve ekonomik açıdan sağlıklı olabileceğini kaydetti.
Yunanistan'ın borç sorunu
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Yunanistan'ın çıkışının avronun sonu anlamına gelmeyeceğini bildirdi.
Kuruluşun başkanı Paul Taylor Alman Der Spiegel'e yaptığı açıklamada, Almanya'nın avroyu korumasında fayda olacağına dikkati çekerek, Almanya'nın dönüş yapması halinde Alman markının diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kazanabileceğini savundu.
Alman ekonomisinin itici gücü ihracat sanayinin bundan olumsuz yönde etkileneceğine işaret ederek, bir ya da birden fazla ülke Avro Bölgesi'nden ayrılsa bile Almanya'nın bunu tolere etmeyeceğini ifade eden Taylor, bu nedenle Yunanistan'ın çıkışının avronun sonu anlamına gelmeyeceğinin altını çizdi.
Yunanistan'da Yeni Demokrasi Partisi (ND) lideri Antonis Samaras, ''Yunanistan'ın avroda kalması gerektiğini'' söyledi.
Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) lideri Alexis Tsipras'ın Yunanistan'ın kurtarma paketleri karşılığında verdiği taahhütlerden vazgeçmesi önerilerinin ''kesin ve derhal'' felakete yol açacağını savunan Samaras, Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nde kalmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Samaras, ''Kurtarma paketlerinin koşulları yeniden görüşülmeli, ancak paketleri tamamıyla reddetmek felaketle sonuçlanır. (Tsipras'ın) önerdiği gibi anlaşmanın geçersizliğini istemek, kaçınılmaz olarak Avrupa'dan çıkışla derhal içerde çöküşe ve uluslararası iflasa yol açar'' dedi.
Almanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Avrupa Birliği (AB) ve IMF yardım planının Yunanistan'ın krizden çıkması için en iyi yol olmayı sürdürdüğünü söyledi.
Karar verilen önlemler uygulandığı sürece dün genel seçimlerin yapıldığı Yunanistan'da hangi parti iktidara gelirse gelsin Almanya'nın desteğini sürdüreceğine dikkati çeken Seibert, Yunanistan'ın krizden çıkması için en iyi yolun AB'nin yardım planı olduğunu vurguladı.
Avro Bölgesi, seçimlerin ardından siyasi belirsizliğe gömülen Yunanistan'a ilk somut uyarısını, kurtarma paketinin ilk diliminden 1 milyar avroyu bloke ederek yaptı.
Avro Bölgesi'nin geçici kurtarma fonu EFSF'den yapılan açıklamada, Yunanistan'ı kurtarma paketinden 5,2 milyar avroluk ilk taksidin 4,2 milyar avrosunun serbest bırakıldığı, taksitin kalan 1 milyar avrosuna hazirana kadar ihtiyaç olmadığı ve Yunanistan'ın mali ihtiyaçlarına bakılarak bu ödemenin yapılabileceği kaydedildi.
Fransa ve İngiltere Merkez Bankası
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Joerg Asmussen, Fransa'nın Avrupa Mali Anlaşması'nı olduğu gibi uygulamak zorunda olduğunu bildirdi.
Asmussen, Alman Handelsblatt'a verdiği demeçte, Fransa'nın AB'ye üye 25 ülke tarafından imzalanan ve bütçe disiplinini güçlendirmeyi hedefleyen hükümetlerarası sözleşmeyi değişiklik yapmadan uygulaması gerektiğine dikkati çekti.
Yeni hükümetin, gelecek yıl bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranını yüzde 3'e çekme sözünü tutmasını beklediklerini vurgulayan Asmussen, mali anlaşmanın özünün zayıflatılmaması gerektiğini ifade etti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimini Sosyalist Parti adayı François Hollande'ın kazanmasının ülkenin ''AA '' olan uzun vadeli kredi notu ya da ''negatif'' olan not görünümü üzerinde hemen etkisinin olmasının beklenmediği vurgulandı.
Kuruluş, 13 Ocak'ta Fransa'nın ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu bir basamak düşürerek ''AA ''ya çekmiş, kredi not görünümünü de ''negatif'' olarak belirlemişti.
Benzer bir açıklama Fitch'den de geldi.
Fitch, Hollande'un cumhurbaşkanı seçilmesinin, Fransa'nın ''AAA'' olan kredi notu üzerinde bir etkisi olmayacağını bildirdi.
İngiltere Merkez Bankası, yüzde 0,5 olan gösterge faiz oranını değiştirmedi.
Küresel ekonomik kriz sırasında ekonomiyi resesyondan çıkarmayı desteklemek amacıyla Mart 2009'da yüzde 0,5'e indirdiği gösterge faiz oranını o tarihten bu yana değiştirmeyen İngiltere Merkez Bankası, ekonomiyi durgunluktan kurtarmak için 325 milyar sterlin değerindeki varlık satın alma programını da sürdürme kararı aldı.
Döviz piyasası
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, pazartesi günü açılış ve cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- ---------
Japon Yeni 79,82 79,91
İsviçre Frangı 0,925 0,929
Kanada Doları 0,997 1,001
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,298 dolardan açılan euro, cuma kapanışta 1,292 dolara geriledi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,613 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,607 dolar oldu.
Londra borsasında pazartesi günü 1.639,30 dolardan açılan altının ons fiyatı haftayı 1.579,90 dolardan tamamladı.
ABD, Avrupa ve Asya borsaları
ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,27 değer kaybederek haftayı 12.820,60 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,34 düşerek 1.353,39 puana indi. Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,01 yükselerek 2.933,82 puana çıktı.
Amerika kıtasında ayrıca Kanada Borsası yüzde 0,35, Arjantin Borsası yüzde 0,11, Brezilya Borsası yüzde 0,43 ve Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 0,72 değer kaybetti.
Avrupa'da borsaların seyri karışıktı.
Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,57 değer kazanarak 5.575,52 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,95 artarak 6.579,93 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi ise yüzde 0,01 azalarak 3.129,77 puandan haftayı kapattı.
Avrupa'da ayrıca İtalya'da Milano Borsası yüzde 0,29, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,77, İsveç Borsası'nda OMX 30 Endeksi yüzde 0,58 ve İsviçre'de Zürih Borsası yüzde 0,48 arttı.
İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi ise yüzde 0,71 geriledi.
Asya'da ise borsaların büyük bölümü değer kaybetti.
Japonya'da Tokyo Borsası'nda Nikkei 225 Endeksi haftayı yüzde 0,63 azalarak 8.953,31 puandan tamamladı.
Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 1,30, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 0,63, Tayvan Borsası yüzde 1,10, Avustralya Borsası yüzde 0,24, Endonezya Borsası yüzde 0,47, Güney Kore Borsası yüzde 1,43, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 0,77 ve Singapur Borsası yüzde 0,70 değer kaybederken, Tayland Borsası ise yüzde 0,03 yükseldi.
Petrol piyasası
Bu arada ABD ham petrolünün varil fiyatı haftayı 96,13 dolardan ve Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 112,26 dolardan tamamladı.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı dün haftanın son işlem gününde 95 sent azalarak 96,13 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 47 sent düşerek 112,26 dolar oldu.