Gül: Gün bugündür, işi şansa bırakmayın
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Gün bugündür, işi şansa bırakmayın; EXPO adaylığı İzmir'in çok ötesinde, çok büyük bir projedir; İzmir'in nüfusunun artışı, birçok şeyi değiştiriyor ama İzmir'in değeri hiç azalmaz" açıklamasında bulundu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İzmir'in EXPO 2020'yi muhakkak alması gerektiğini belirterek, ''Gün bugündür, işi şansa bırakmayın. Bu, bir İzmir projesi değildir, İzmir'in çok ötesinde, çok büyük bir projedir'' dedi.
Gül, EXPO Zirvesi'ne katıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığı zirvedeki sunumların ardından bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, İzmir'e her gelişinde EXPO ile ilgili neler yapıldığını yakından takip ettiğini söyledi. Şimdi de bu fırsatı değerlendirerek, neler yapıldığını gözden geçirdiklerini belirten Gül, şöyle devam etti:
''İzmir'in Türkiye'de farklı bir anlamı vardır, Türkiye'nin gerçek anlamda batıya açılan şehridir. Metropol, kozmopolit, çok çeşitliliği olan, geçmişe dayanan büyük değerleri olan ve bugüne taşıyan, turizm, ticaret, tarım, her bakımdan çok önemli. Türk demokrasisinin sesinin en önemli çıktığı bir şehirdir. İzmir bu önemini hep korumakta ve koruyacaktır. İzmir'de yaşayan herkesi çok daha ayrıcalıklı düşünmeye ikna etmeye çalışırım. İzmir'in nüfusunun artışı, göç, birçok şeyi değiştiriyor ama İzmir'in değeri, güzel, şirin bir şehir olması hiç azalmaz.
Özellikle son büyük projeler, otoban, hızlı tren, havaalanının genişlemesi gibi tüm bunlar, Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'ın gayretlerini yakından takip ediyorum. Birçok noksanlıkları giderecek bunlar.''
-''Muhakkak bunu kazanmak lazım''
Daha önce EXPO 2015'e aday olan kentin şanssız bir şekilde bu yarışı kaybettiğini ifade eden Gül, bu şanssızlıkların İzmir'den değil, Türkiye'nin o günkü şartlarından kaynaklanan şanssızlıklar olduğunu söyledi.
Bütün bunlardan ders alarak 2020'yi muhakkak kazanmak gerektiğini vurgulayan Gül, ''Böyle bir çalışmaya girildiğini gördüm, bir ara bir rehavet vardı, ilk yarışı kaybetmenin moral bozukluğunu görüyordum. Böyle büyük bir organizasyonda ilk seferde kazanan yoktu. İzmir'in bunu başaracak gücü olduğunu gördük ve neticede devlet, hükümet, bütün kurumlar olarak İzmir bir kez daha aday oldu. Üçüncüyü hiç düşünmemek, muhakkak bunu kazanmak lazım. Bunun İzmir'e getirdiği birçok fayda var; sinerji oluyor, herkesin varıyla, yoğuyla uğraştığı, işbirliği yaptığı bir hedef bu'' diye konuştu.
-EXPO ekibine tavsiyeler
Herkesin işbirliği ve dayanışma içinde olduğunu gördüğünü vurgulayan Gül, ''bunun, bir İzmir projesi'' olmadığını söyledi. İzmir EXPO'ya ilk aday olduğunda da bunu söylediğini hatırlatan Gül, ''Bu büyük bir Ege, büyük bir Türkiye projesi. İzmir'in şu mahallesinde mi, şu ilçede mi olsun gibi tartışmalar vardı ki bunlar küçük düşünmekti. Bu, bir Türkiye projesi, büyük ölçekte hareket ettiğimizde, bütün hazırlıklarımız en iyi seviyede yapılacaktır'' dedi.
Seçilen konunun çok iyi bir konu olduğunu, ''sağlık'' konusunun devletlerin, toplumların, kişilerin en önemli konusu olduğunu vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
''Bu konuyu iyi işleyebilmek önemli, bu konunun ortakları çok. Birinci ortağı DSÖ. DSÖ'yü muhakkak bu işin içine sokun. BM'den sonra en büyük örgüttür. Sağlık Bakanlığımız bunun için çalışmalar yapacaktır ama siz de İzmir olarak, sizin bir ortağınız gibi olmaları için gerekeni yapın.
İkincisi, sağlıkla ilgili büyük şirketler var; hastaneler, cihazları üretenler. Bunları muhakkak bu işin içine sokun. Ne kadar lobiniz olursa o kadar etkin olacaksınız. Onun için onların da bu işte çıkarları olduğunu anlatın.
Üniversiteleri sokun. Dışarıdaki üniversitelerin tıp fakültelerini bu işin içine sokun. Doktorların uluslararası kuruluşları vardır, doktor derneklerini bu işin içine sokun. Bütün bunların hepsi İzmir için uğraşan birer lobi kuruluşumuz olsun.
160 ülke var. Bazılarının kararları çok objektif olur, bazılarınınki başka süreçlerden geçer. Bütün bunları çok iyi öğrendiniz. Tabii ki işadamları çok önemlidir, ticaret, sanayi odaları önemlidir. İzmir EXPO'sunun en önemli dinamolarından biri bu odalar.
Dışişleri Bakanlığı bu işin kazanılmasında önemli bir güçtür, bu yüzden onların önerilerini dikkate alın.''
-''Türkiye'ye herkes koşarak geliyor''
Türkiye'yi ziyaret eden başbakanlara, cumhurbaşkanlarına, dışişleri bakanlarına İzmir'i desteklemeleri gerektiğini söylediğini anlatan Gül, ''Büyükelçiler güven mektuplarını verirken ya da ayrılırken ziyaretlerinde notlarını aldırırım, destek vereceksiniz diye. İşin bir devlet eliyle yürütülen kısmı vardır, bunun ötesinde size düşen işler de çoktur. Bunu burada daha fazla açmak istemiyorum. Her ülkeyi neredeyse üstünüze zimmetleyeceksiniz. Avrupa'daki ülkelerin süreçleri resmidir, bazı ülkeler oyunu kimin kullandığını bile bilmezler, dolayısıyla onlarla yakından ilgilenmek, bilgilendirmek, yakın takip etmek bu komitenin görevidir'' diye konuştu.
Türkiye'ye herkesin koşarak geldiğini, imajının hep pozitif olarak yükseldiğini anlatan Gül, İstanbul'da otellerde boş yer bulunmadığını, tüm bunların avantaj olduğunu ifade etti. Her zaman böyle olmayabileceğine işaret eden Gül, ''Ülkelerin sıkıntıları olabilir, bakın komşularımız büyük organizasyonlar şimdi yapamazlar ama mesela Atina'da olimpiyatlar düzenlenmişti vaktiyle'' dedi.
-''Herkes işin içine girsin''
Olimpiyatlara, EXPO'ya, BM Güvenlik Komiserliği'ne tekrar aday olunduğunu belirten Gül, ''Gün bugündür, işi şansa bırakmayın'' diye konuştu.
EXPO adaylığının bir İzmir projesi olmadığını, İzmir'in çok ötesinde, çok büyük bir proje olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
''İzmir tekrar elden geçecektir, çok büyük altyapı yatırımları yapılacaktır. Bu, olimpiyatlardan da büyük bir organizasyon. Bunu almayı garantilediğinizde yapılacak çok büyük yatırımlar vardır. O bakımdan çok büyük düşünmeniz gerekiyor, çok büyük çalışmalar yapmanız gerekiyor.
Geçen sefer İnciraltı bölgesiyle ilgili imar yasasının noksanlığını hep hissetmiştik. Bir taraftan bu kanun da geçti. Dolayısıyla hiçbir eksik yok. Her türlü devlet, hükümet, kamu desteği arkanızda. Siz de üzerinize düşeni yapın. İzmir ve İzmirlilere düşen bazı destekler noksan kalmıştı. Bunu resmi seviyede değil ama İzmirlilerden daha çok İzmirli işadamlarından daha çok İzmir'in büyük aileleri, büyük firmaları, büyük kurumları desteğinin noksan olduğunu fark etmiştim. Herkes işin içine girsin. Varsa ufak anlaşmazlıklar, kendi içinizde halledin. Ve bu sefer 2020 EXPO'sunu İzmir'e ve Türkiye'ye kazandıralım. 2013 yılına kadar ben bu işi yakından takip etmeye devam edeceğim. Her türlü desteğim arkanızda.''