Bloomberght
Bloomberg HT Haberler BRIC'in B'si düşüyor mu?

BRIC'in B'si düşüyor mu?

Brezilya, BRIC ekonomisi statüsünü takip etmekte zorlanıyor

Giriş: 10 Temmuz 2012, Salı 12:52
Güncelleme: 10 Temmuz 2012, Salı 14:49

Brezilya, 2011’de %1,4’lük büyümeyle birlikte adeta gerçek bir gelişmekte olan ülke olmadığını gösterdi. Ekonominin sorunlarına genel olarak bakıldığında, popülist talimatlar devlet harcamalarını şişirirken, kısıtlamalar ve müdahalelerle birlikte risk unsurlarındaki artış belirgin hale geldi.

‘Brezilya, geleceğin ülkesidir- ve her zaman olacaktır’ mottosu bitiyor mu?

BRIC ‘in mucidi Goldman Sachs ‘tan Jim O’Neill , Güney Amerika’nın yükselen yıldızı olarak görülen Brezilya’yı 2001’de koleksiyonuna eklemişti. Böylece 2003 yılında gelişen ülkeler kümesi Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in bir araya gelmesiyle BRIC kısaltması hayata geçti. Yükselen emtia fiyatlarıyla da birlikte, Brezilya’nın BRIC’in starı olması kaçınılmazdı. Nitekim Luiz Inacio Lula de Silvia önderliğinde, 2003 yılından itibaren, Brezilya ülke ekonomisinin hızlı yükselişine şahit olduk.

Gelişmiş dünya demografik yapısına geçiş Brezilya’ya pahalı geldi

Kamu sektörünün ülke ekonomisindeki abartılı ağırlığı ekonomisi hızla büyüyen Brezilya’nın, bu büyüme döneminde bütçe disiplininden de kalıcı şekilde uzaklaşmasına neden oldu. Getirilen bütçe önlemleri ise bu dengesizliği sadece geçici olarak bastırılabildi. Son olarak Fitch derecelendirme kuruluşu, Brezilya’daki emeklilik sistemini devletler ve belediyeler kapsamında inceledi. Buna göre 30 yıl hizmet edenler istediği zaman emekli olabiliyor. Fitch’e göre, emeklilik maliyetleri 2005 ve 2010 yılları arasında iki katına çıkarak devlet ve belediyelerin toplam harcamalarının %33,2’sini oluşturdu.

ABD halkı gibi tüketip, Avrupa gibi kamu hizmetlerine sahip olarak gelişen ülkeler gibi büyümek

2009 finansal kriz odaklı daralmanın ardından, Brezilya ekonomisinin 2010 yılının ilk çeyreğinde %9,3 sıçradı. O zamandan itibaren, son yedi çeyrek boyunca, Brezilya ekonomisindeki büyüme hızı her çeyrekte düşüş kaydetti, 2012’nin ilk çeyreğinde de büyüme %0,8’e kadar geriledi.

Tüketici harcamalarını son on yılda büyümede büyük bir etken olarak kabul ettiğimizde, Brezilya’da tüketicilerin tükendiği görülüyor. Nisan ayında araç satışlarının %11’lik düşüşü ile birlikte takipteki araç kredilerinin %5,8 olarak gerçekleşmesi buna en iyi örneklerden bir tanesi. Brezilya aynı zamanda, büyümenin yavaşladığı Rusya ile emtia anlamında aynı kutuda yer alıyor. Emtia-talep bağlantısı, Brezilya ihracatı üzerinde büyük tehdit oluşturuyor.

Bağlantı yolları & limanlarla birlikte altyapı eksiklikleri

Çoğu eleştirmen, Brezilya’nın alt yapı eksikliklerini ihracatta en büyük engel olarak görüyor.

Brezilya’dan bir konteynırın ihraç maliyeti $900 iken bu fiyat Çin’den ihracın 2 katı, Hindistan’dan ihracın ise 1,5 katına denk geliyor. Bu arada İthalat maliyetleri de, Dünya Bankası verilerine göre Çin’in 3 katı olurken Hindistan’ın 2 katı düzeyinde.

Büyüme yavaşlamasıyla birlikte odak domestik cephede

Brezilya’nın refah düzeyi, Lula modeli olarak da adlandırılan, eski devlet başkanı Lula de Silvia ile birlikte bir hayli artış gösterdi. 2003–2010 yılları arasında, refah transferleri, yükselen maaşlar ve artış gösteren tüketici kredileri ile birlikte Brezilya’nın orta sınıfı 30 milyon kişi civarında yükseldi. Ancak Lula modelinin ülke kapasitesini arttırmak, büyüme dalgalanmalarını kontrol edebilmek, altyapı ve eğitim sistemlerini geliştirmek adına etkili bir stratejiye sahip olduğunu söylemek bir hayli güç.

2008–2009 ekonomik krizinin ardından yükselen emtia fiyatlarıyla birlikte, emtia ihracatçısı ülkeler bu durumdan fayda sağladılar. Ancak emtia cephesindeki son fiyat düşüşleri, başta Brezilya ve Rusya gibi ekonomileri emtia ihracatına dayalı olan ülkeleri vurdu. Geçtiğimiz 10 yıl içinde Brezilya, büyümesini, ihracatının büyük ölçüde dayandığı soya ve demir cevheri gibi emtialara borçlu.

Geçen yıl ekonomik büyüme, yaşam standartlarını zar zor geliştiren oran olan %1,4 olarak gerçekleşti. Ayrıca hızlı büyüme gösteren yıllara inat, The Economist’in rakamlarına göre, kamu sektörü hala GSYİH’nin %2,6 si oranında açık veriyor. Merkez Bankasını uzun süre zorlayan enflasyon dahi, hem ekonomideki soğuma hem de emtia fiyatlarının geri çekilmesi ile birlikte geriledi.

Bu zaman dilimi içerisinde Tüketici fiyatlarının Ocak’ta %6,2 gerilemesi Brezilya Merkez Bankası’nın %0.75’lik keskin bir indirimle faizi %9.75 seviyesine çekmesine sebep oldu. Şu an Brezilya Merkez Bankası’nın politika faizi %8.50, enflasyon ise %4,9.

Brezilya'nın önemli bir kamu sektörü olmadan, 2011’deki büyümesi, sklerotik İngiltere ekonomisini geçmede yeterli olsa da, IMF verilerine göre ortalama %6’lık büyüme kaydeden gelişmekte olan ülkeler skalasında geride kaldı. Yavaşlayan büyüme tehlikeleri de beraberinde getirdi. Büyüme rakamlarında hafif bir düşüş, kredi duyarlı sektörler üzerinde doğrudan bir etki yaratıyor. Kredi anlamında korkmuş birkaç yatırımcı, diğer yatırımcılar üzerinde de adeta domino efekti yaratıyor.

Hükümetin sektörel anlamda yanlış yönlendirmelerinin etkisi özellikle Enerji sektöründe görmek mümkün. Tüm bunların hızlı büyümeye dönüş için iyi bir işaret olmadığı ortada. Bakalım yatırımcılar Brezilya’nın notunu BRIC’ ten indirecek mi…

Ayşe İyigündoğdu

BloombergHT Araştırma

(aiyigundogdu@bloomberght.com)